English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Late

Late traducir turco

121 traducción paralela
- l'm sorry. l'm awfully late. - Oh, that s alright.
Afedersiniz, çok geciktim.
Non, non, désolé, nous sommes en retard.
Sorry, we're already late.
Les gagnants toucheront une somme supplémentaire : un prix qu'ils pourront revendre et une prime spéciale pour participer au Late Night Lineup.
Kazananlara ek bir ücret satabilecekleri bir ödül ve Late
Il y a un désistement.
There's a late scratch there.
On la voit encore beaucoup à la télé et dans le "Late Late Show".
Dinle. O, tv'de hala oldukça önemli biri.
Je ne rate jamais ses films.
"The Late Show" da, onu hiç kaçırmam.
Nous sommes en retard.
Geç kalıyoruz.Hurry up. We're late.
love comes as a surprise.... ] [.. and its too late... ] [... its just too late to stay!
# Aşk süprizlerle gelir # # Ve çok geç # # Kalmak için çok geç #
Late Spring, Passing Fancy et Tokyo Story.
Late Spring, Passing Fancy ve Tokyo Story.
Mesdames et messieurs, voici Up Late With McBain.
Bayanlar ve baylar, McBain`le keyif zamanı.
C'est trop tard.
It's too late.
Au fait, si vous êtes arrivé en retard
# By the way if you walked in late
Tu peux me faire un double café latte?
Duble late alabilir miyim?
Un café au lait allégé, sans crème, sans café, et sans lait, je vous prie.
- Evet. Acaba yağsız, kremasız, kahvesiz kahve late rica edebilir miyim?
- Deux entrées pour le "Late Night".
- "Late Night" şovuna 2 bilet.
Je croyais que tu allais au "Late Show".
"The Late Show'a" gideceğini sanıyordum.
/ / Well, my baby and me went out late Saturday night / / - C'est çà.
- / / Well, mybabyandme wentoutlateSaturdaynight / / - tamam.
Je risque de vous récupérer en retard.
I'll be late to pick you up.
Friends Saison 8 Episode 22
8x21 - The One Where Rachel is Late çeviri : mos
Je m'appelle Jonathan Greene, je produis l'émission Late Night with David Letterman.
Adım Jonathan Green ve David Latterman gece yarısı programının yapımcısıyım.
Upon those boughs which shake against the cold Bare ruin'd choirs, where late the sweet birds did sang.
Soğukta titreyen o dallar, şimdi yıkılmış kilise bankları gibi, ve kuşlar o dallarda şarkı söylerdi... "
Tu peux m'apporter un double crème, s'il te plaît?
Katrina, bana bademli bir late yapar mısın lütfen, fazla kremalı?
Pour ceux d'entre nous who tuned in late, c'est quoi l'urgence?
Bütün bunlar geç kalmamız için ayarlanıyor, Acelen ne?
Vous êtes en retard.
Merhaba. You're late.
Nous voici au "Late Night" avec Conan O'Brien.
Conan O'Brian'la Late Night!
* Girl, it s gettin'late and you just sit and wait around *
Çeviren : Jah
Okay, come on, sweetie, you re gonna be late.
İşte geldik.
l'm afraid it s gonna be a late night.
Uzun bir gece olacak ne yazık ki.
Je t'ai obtenu The Late Late Show with Craig Ferguson.
- Seni Craig Ferguson'la The Late Late Show'a çıkartacağım. Seni konuk olarak istiyorlar.
Depuis quand tu en as un? Depuis quand on fait Late Night sans l'accord de la prod?
Ne zamandan beri bir menajerin var ve ne zamandan beri yapımcıların onayı olmadan Late Night programına yer ayrılabiliyor?
La deuxième chanson était : It s Late de Ricky Nelson.
İkinci şarkı Ricky Nelson'dan "Vakit geç" adlı parçaydı.
Looking for a mellow fellow like Devoe getting paid late, better lay low scheming on the hots, my end the pro show.
* Öldürücü zehir yavaşça dağılıyor * * Devoe gibi yumuşak bir adam arıyor * * Geç para al, iyisi mi arazi ol *
Too late for second-guessing Too late to go back to sleep
* Tahminlerde bulunmak için artık çok geç * * çok geç artık görmezden gelmek için *
Hé, must be the money In the club on the late night, feel ya right looking trying to spot some real nice, looking for a little shorty I noticed so I can take home I can take home.
* Hey, para yüzünden olmalı * * Kulüpte, gece geç vakitte * * hissettim bakıyordun, güzel bir kız bulmaya çalışıyordun.
And I know it s late
* Biliyorum vakit geç *
Late at night
* Gece geç vakit *
[.... too late to STAY! ]
# Kalmak için çok geç #
Je regardais une émission qui passe tard.
Ve bilirsin, şu Late, Late Show'u izliyordum.
On y dit des choses très vraies.
The Late, Late Show'da bir sürü gerçek var.
- Sorry, l'm late.
Geciktim, özür dilerim.
T'es en retard.
You're late
Super.
I can't be too late, to say that I was wrong
Café laté, 4.50.
Sütlü kahve, 4.50.
Quelqu'un a commandé un laté?
Sütlü kahve isteyen var mı? .
Je prendrai... un grand chocolat sans sucre et un verre à côté.
Ben bir duble "non-fat laté" ve yanında da bir "extra shot" alayım.
Juste un chocolat, merci.
Ben bir "laté" alayım, teşekkürler.
My dick cost a late night fee
- Lütfen çek...
On les regarde toujours ensemble, et le Late Show après.
Daha sonra da gece programına bakarız.
Late Late.
Aslında, "Late Late".
Il y a deux "Late".
Yani, iki tane "Late" var.
In the club on the late night, feel ya right looking trying to spot some real nice, looking for a little shorty I noticed so I can take home I can take home.
Düet yapın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]