Translate.vc / francés → turco / Lattés
Lattés traducir turco
103 traducción paralela
- Tu penses que c'était pour des lattés?
- Kahve almak için olabilir mi?
Non pas que fouetter des lattés glacés 8 heures par jour soit un travail honnête.
Her ne kadar, günün 8 saati buzlu kahve dağıtmak gerçek bir iş olmasa da.
Peut-être quelques lattes de parquet mal fixées... Ou peut-être, je dis bien peut-être, la clef qui ouvre vers un autre monde.
Belki alt tarafı bir iki gevşek döşeme, belki de... sadece belki diyorum... öbür dünyanın anahtarı.
- Il vous faut des lattes supplémentaires.
- Bu yatağa daha fazla çıta gerek.
- Ce lit n'a pas de lattes!
- Yatakta hiç çıta yok ki.
Regarde, devant toi, tu vois ces lattes de bois?
Bak tam karşındalar. Küçük tahtaların hepsi orada.
Chez les Finzi Contini, hormis Bruno Lattes et moi, il n'y a que des Aryens.
Finzi-Continilerin bahçesinde, Lattes ve ben hariç herkes arî ırktan.
- Lattes Magda. - Présente.
- Ascoli in Levi.
- Lattes Luigi.
- Burada.
- Présent.
- Lattes, Magda.
- Présente.
Lattes, Luigi.
Les lattes.
bazı kaplamalar ve kiremitler kendilerini yenileriyle değiştiriyorlar. - Ne? Kaplamalar...
Chez moi, il y a que des bredignots, au gouvernement... et je m'en vas les remplacer tous à moi tout seul... et les chasser à grands coups de lattes dans l'oignon!
Gezegenimdeki yöneticilerin hepsi de beyinsiz! Onların hepsinin yerine ben geçeceğim! Ve kıçlarına tekmeyi basacağım, duydun mu?
M. Jones, tu vas t'aligner dehors... ou je te fous sur orbite à coups de lattes.
Bay Jones, ya dışarı çıkarsınız, ya da tekmeyi kıçınıza gömüp sizi uzaya yollarım.
Pourquoi tu le repieutes pas à coups de lattes?
Neden Şaban'ı yatağına geri postalamıyorsun?
G.I. ou non, ce sont les seuls pavillons de la Vallée avec des murs en lattes et en plâtre et avec des parquets.
Bunlar Vadi'deki tek bahçeli evler, asker olsun olmasın, çıtalı, sıvalı ve parke zeminli.
Tous des chiens... Traîne-lattes! ... jappant aux talons de leur proie.
O köpekler avlarının peşinde havlayıp duruyordu.
- Prenez des lattes anti-corrosion.
- Çıtaların çürümemesi için koruyucu sıvıyı sürün.
- Si vous n'avez pas de lattes de métal, utilisez des lattes en fibre de carbone.
- Eğer metalik koruma sıvası bulamazsanız- - - Uh-huh? -... karbon-fiber sıva kullanın.
Maintenant, placez les lattes.
- Ohh! - Şimdi sıvayı uygulayın.
- Je t'ai amené des lattes.
- Tahtalarını getirdim.
Il y avait des cadavres dissimulés sous les lattes.
Burada döşemenin altına saklanmış cesetler vardı.
Pauvre Ray, qui a eu un grand lit pour lui tout seul tandis que j'ai dormi sur les lattes suédoises!
Zavallı Ray, koca yatağın hepsi senindi. Bense geceyi İsveç yapımı'rafta'geçirdim.
Tu dois connaître toutes les lattes qui craquent.
Demek istiyorum ki, bütün bu yerdeki her gıcırtılı zemini ve cızırtılı menteşeyi biliyor olmalısın.
- Je m'en souviens. Après, je me suis mise aux lattes, puis aux doubles macchiatos.
Sonra latte içmeye başladım, şimdi de duble espresso içiyorum.
- Je guérirai ta boulimie à coup de lattes!
Seni öyle bir pataklayacağım ki, bulimia hastalığın bile geçecek.
Mais ce parquet est génial, lattes en chêne, avec un joli motif.
Zemini görmelisin, meşeden tahta levhalar...
Ike te suit, tu le lattes, Cartman raconte son rêve...
İke senin peşinden okula gelmek istedi. Sen onu tekmeledin. Cartman da bize uzaylı rüyasını anlattı.
Du sang dans la baignoire, du sang sur les lattes de plancher.
Banyoda kan, yer döşemesinde kan.
Oui, mais il y a une tonne de lattes en circulation.
Evet, güzel, sistemde bir ton ayak pedalı var.
Ca marche sur les cowboys mais il y a une masse de votants qui connaissent mieux les "vente lattes"
Bu tarz, taşralıların oyunu alabilir, ama posta kutuları için delik açanlara değil de,
Depuis quand l'autre est-il responsable de notre bonheur? Déjà qu'on ne fait confiance à personne pour commander pour nous un café au lait de soja.
Mutluluğumuzu başka biriyle paylaşmaya karar verdiğimizde, bize soy lattes ısmarlamasına bile izin vermeyiz!
Déjà qu'on ne fait confiance à personne pour commander pour nous un café au lait de soja.
Bizim için Soy lattes ısmarlamasına bile izin vermeyiz!
Café... Au lait de soja.
Soy... lattes.
- Uh, lattes de plancher.
- Dolaba mı? - Döşemenin altına!
Je viens de découvrir aujourd'hui que je n'étais que le dernier maillon de la chaîne des femmes Kim qui cachent leur vraie vie à leur mère sous les lattes du plancher. - Lane, elle est là!
Bugün yaptığım keşif sonucunda döşemenin altına annelerinden gerçek hayatlarını saklayan Kim kadınlarının son halkası olduğumu öğrendim.
Le test de Lattes pour déterminer le groupe sanguin.
Kanın çeşidini belirlemek için kabuk metodu.
Lattes. Cookies. Ce que vous voulez.
Kahve, kurabiye, ne istersen.
Deux lattes, pas de mousse, s'il vous plaît.
2 tane köpüksüz lütfen..
Lattes, pas de mousse.
Köpüksüz.
On devrait être en train d'enlever les lattes du plancher.
Şu anda kahrolası tahta zemini kazıyor olmalıydık.
Les marques correspondent aux lattes du banc.
Basınç izleri bankın çıtalarıyla uyumlu.
Deux lattes, comme d'habitude.
Al bakalım. Sabah sütlü kahvelerin hazır.
Vous buvez des lattes sans sucre, cannelle, lait de soja?
Demek, şekersiz tarçınlı layt soya kahvesi içiyorsun?
Ces heures passées ensemble, les lattes, vos rencards annulés n'auront servi à rien et votre rêve d'être éditeur s'envolera.
Yani, birlikte geçirdiğimiz onca zaman, onca sütlü kahve onca iptal edilen randevu, onca gece yarısı tampon aramalar hepsi boşa gider, ve tüm o editör olma hayallerin de uçar gider.
Maman, je sais que t'as pas faim, alors je t'ai pris un des Soy Chai Lattes.
Anne, aç olduğunu biliyorum, sana Chai latte ısmarladım.
Excusez-moi, vous faites des lattes...
Affedersiniz, sütlü kahve var mıydı?
Non. Pas de lattes.
Sütlü kahve yok.
Erica, deux lattes, s'il vous plaît.
Erica iki latte lütfen.
- des lattes la semaine prochaine.
- Ve haftaya kahveleri ben ısmarlıyorum.
Nous avons installé des lattes car c'est moins cher.
Biz onları ucuz olduğu için kesiyoruz.