English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Latéral

Latéral traducir turco

183 traducción paralela
2 lance-roquettes, en tir latéral.
İki roket atar, - İki yandan öne atışlı - Güzel.
Vous pourrez légèrement contrôler le mouvement latéral.
Biraz yanlamasına hareketle kontrol edebilirsin.
Antéro-postérieure, latérale et oblique.
Periapikal, lateral ve oblik.
Elle est devant l'autel latéral droit.
Gerçekten güzel bir kadın.
D'abord, nous allons voir le simple balayage latéral, ou "baffe".
Önce basit bir yandan vuruş ya da darbeyi göreceğiz.
Ensuite, le balayage latéral aller-retour.
Şimdi de yandan vuruş ve dönüş.
Et maintenant, le double balayage latéral aller-retour.
Şimdi de çifte yandan vuruş ve dönüş.
Ensuite, le tir primaire latéral du missile offensif.
İkinci olarak, basit yandan ofansif atış.
Mais pour conclure, n'oublions pas l'amusement, le plaisir, et la vertu édifiante que l'on tirera du jet primaire latéral d'un missile totalement inattendu.
Ama son olarak bir atış var ki ondan alınacak hazzı, doyumu ve dersi unutmamalıyız. O da basit, dolaysız yandan, tamamen beklenmedik atış.
Un mouvement latéral de votre part... et vous pourrez être servi dans un coquetier.
Herhangi bir hareket yap.. .. ve seni yumurta kabında servis etsinler.
Ca renforce l'impact latéral crânien.
Yanal kranyal darbe güçlendirici.
Missile latéral enclenché.
Pekala, atış pozisyonu alıyoruz.
le réacteur a calé et a produit assez de latéral pour provoquer une vrille impossible à récupèrer.
Bu ani hava akımı değişikliği, motorların ateşleme sistemini bozmuş ve uçağın spine girmesi önlenemez hale gelmiştir.
On peut creuser un puits parallèle et la rejoindre par un tunnel latéral.
Makinelerle kuyuya paralel bir çukur kazar ve çapraz bir tünelle ona ulaşabiliriz.
Nous creuserons le tunnel latéral à la main et le consoliderons.
Biliyorum ama yeterince derine inince makineleri çıkarınca gerisini elle kazarız.
Latéral droit au rapport.
Sağ makineli tüfek, tamam.
Latéral gauche au rapport.
Sol makineli tüfek, tamam.
- Latéral droit. - Au rapport!
- Sağ makineli.
J'en ai une bonne de leur latéral.
Makineli tüfekçilerinden iyi bir fıkra duymuştum.
Latéral au rapport!
- Sağ makineli, rapor ver.
Latéral gauche, droit...?
Sol makineli, sağ makineli?
La carte montre le véhicule à remonter le temps dans un tunnel latéral fermé.
Buna göre, zaman makinesi yan tünellerden birine saklanmış.
Précisez la lecture avec un détecteur latéral.
Daha kesin bir okuma almak için yan algılayıcı dizilişini kullan.
C'est du... nu latéral.
Sadece "yansal".
Le détecteur latéral a fait trois analyses spectrales de la nébuleuse Alawanir sur trois fréquences.
Yan tarayıcılar Alawanir Nebula'sında üç ayrı frekansta üç ayrı tarama gerçekleştirdiler.
De la batterie du détecteur latéral, dans les labos un, quatre et 16 ou sur les passerelles scientifiques.
İkincil algılayıcı diziliminden bilim laboratuarı bir, dört ve 16'dan veya köprüdeki bilim konsolundan.
Panneau latéral fermé et stérilisation terminée.
Komuta odasının dış yüzey mekanizması kontrol edildi.
Panneau latéral fermé et stérilisation terminée.
Yan kanatları kaldırıyoruz. Otomatik kontrolden çıkıyoruz.
J'ai fait tomber le décubitus latéral.
Ülser röntgenleri düştü. Şu dosyaları verir misin?
Elle a plusieurs blessures dues à un choc latéral.
Çarpışmanın şiddetinden birkaç incinmesi var.
Elle voulait réaligner le conduit latéral, mais il y aurait eu surchauffe.
Plazma akışını yanal düzenlemek istedi. Ona aşırı yükleme yaptığını söyledim
Balayage électromagnétique latéral, position 81, marque 40, M. Tuvok.
Bay Tuvok, banim için koordinatları 81 işaret 40 olan yanal EM taraması başlatın.
Il était derrière l'exon latéral.
Arka lateral egzondaydı.
Le radar latéral ne capte rien.
Radar hiçbir şey göstermiyor.
Trop latéral. Des poumons encrassés.
- Ciğerlerinde bir lekedir.
Vous remarquerez qu'ils ont un contact latéral.
Ara sıra kadının yaptığı yan vücut temasına...
Vous vous engagez dans un tunnel latéral et vous courez dans les galeries souterraines du métro.
Tünelde yan yola sapıyorsunuz, ve yer altında yaşayanlarla karşılaşıyorsunuz.
J'ai reconfiguré l'antenne du détecteur latéral pour balayer le subespace.
Alt uzayı tarayabilmek için yanal sensörleri yeniden ayarladım.
Je vois une tuméfaction à l'intérieur du sinus latéral.
Yanal sinüslerin içinde bir çeşit şişme olmuş gibi görünüyor.
Arrière latéral.
— Defans, oyun kurucu.
Non, c'était un chuintement latéral.
Yanlış, damaktan konuşuyordu.
Le chuintement latéral, c'était le Dr Rifkin.
Damaktan konuşan, Dr. Rifkin'di.
Donc avant-bras de face, latéral, poignet et coude.
Bir AP, bir önkol lateral, bilek ve dirsek filmleri.
Vent latéral à droite, 14 noeuds.
Sağda çapraz rüzgar. Hızı 14 deniz mili.
Il s'est perché précairement dans un arbre pour filmer ce plan latéral.
Yandan çekim için tehlikeli bir çıkıntı bulmuştu.
- Le cou latéral est bien.
- Boynun yan tarafı iyi görünüyor.
SYSTEME SENSORIEL LATERAL DETECTEUR DE VIBRATIONS DU REQUIN
SİNİR SİSTEMİ KÖPEKBALIĞININ TİTREŞİM ALGILAYICISI
- Mais le vent est lateral.
Ama rüzgar yana sürüklüyor.
Lateral!
Yana yatır!
Les Japonais ont un coup de pied latéral...
Bak şimdi. Ağırlığını buraya vereceksin.
AST, un decubitus latéral et un thorax.
Tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]