Translate.vc / francés → turco / Leer
Leer traducir turco
27 traducción paralela
Mais les Juifs en bénéficièrent même s'ils étaient moins de 400, et de ce fait, pour les adultes aussi, ce fut moitié. Maintenant, si les wagons étaient souillés
Önünde "L" harfi olan trenin ne işe yaradığını kestirmesi zor değildi : "Leer",... "Rückleitung des Leerzuges", yani "Boş trenin dönüşü".
Ce vendredi après-midi, en février dernier... je lisais à mon atelier d'écriture une nouvelle de James Leer... étudiant en littérature et seul habitant de son goulag privé.
Geçen Şubat'ta o Cuma günü yazarlık semineri öğrencilerime kendi kasvetli dünyasında yaşayan tek insan olan edebiyat öğrencisi James Leer'den bir hikaye okuyordum.
Terry Crabtree et James Leer.
Terry Crabtree ve James Leer.
Au secours de James Leer.
James'i kurtarmak zorunda kalabilirim.
Tu ne sais pas où habite James Leer?
Bana James'in nerede oturduğunu bilmediğini mi söylüyorsun?
Et votre jeune étudiant, Leer?
Bir de şu öğrencinizin adı neydi? James Leer mi?
James Leer.
James Leer.
Fred Leer.
Fred Leer.
J'ai fait un tour avec James Leer.
James Leer'le bir gezinti yaptı k.
Pourquoi crapahuter jusqu'à la maison des Leer en pleine nuit?
Gecenin bir yarısı James Leer'in ailesinin evine doğru yürüyor olmamalıydım.
Mais nous avions décidé de sauver James Leer.
Ama James Leer'i kurtarmaya karar vermiştik.
Notre Leer va avoir d'énormes amendes à payer.
Demek ki Bay Leer oldukça yüklü bir ceza ödeyecek.
Ils pensent que James Leer est la cause de tout.
Bütün olanlardan James Leer'in sorumlu olduğunu düşünüyorlar.
Tu ne saurais pas où il est? Dans la maison.
James Leer'in nerede olduğunu biliyor musun?
Walter Gaskell ne veut pas envoyer James Leer en prison.
Walter Gaskell, James Leer'i hapse göndermek istemez.
James Leer, notre étudiant... de deuxième année... a trouvé un éditeur pour son premier roman... qui s'appelle, je crois...
İngiliz Edebiyatı öğrencisi James Leer ilk romanı için bir yayıncı ile anlaştı.
James Leer ne fut ni renvoyé, ni emprisonné, grâce à Crabtree.
Crabtree'nin yaptığı anlaşmayla James hapse girmedi ve okuldan uzaklaştırılmadı.
Le jet est arrivé plus rapidement que je ne l'avais prévu.
Leer jeti, düşündüğümden daha hızlı geldi
Aller à Paris et Londres à l'automne.
Sonbaharda Leer jetiyle Londra'ya sonra da Paris'e mi uçacaksın?
La carcasse semble être celle d'un Leer Jet.
Enkaz, bir Lear-Jet'in gibi görünüyor.
Un grand trou fumant, la carcasse d'un Leer Jet, je rate quoi, Kitt?
Kocaman dumanlar, LearJet enkazı... Burada neyi kaçırıyorum, Kitt?
Le crash d'un Leer Jet, même à faible vitesse, disperserait des débris sur au moins 400 mètres.
Ama LearJet, en düşük hızda, enkazı en az çeyrek millik bir alana dağıtır.
Le numéro de série correspond à un Leer Jet enregistré à la DEA.
Michael, LearJet üzerindeki numara, DEA üzerine kayıtlı.
Le Leer Jet a quitté l'aéroport à 2 h 15.
LearJet, Redland havaalanından 2 : 15'te kalkmış.
Selon le fuel restant dans le Leer Jet, j'ai calculé une zone où l'avion aurait pu s'échouer.
LearJet'e yüklenen yakıtın verilerine göre alıcı-vericinin kesildiği yerden potansiyel menzilini hesapladım.
Je ne connais aucun Leet Brannis!
Leer Brannis diye birini tanımıyorum!
Et vous le savez vide par la lettre L, "Leer", figurant ici.
Mesela, Essen'den, Köln'den ya da başka bir yerden tren geliyorsa,... onlara yer açılması gerekiyordu.