Translate.vc / francés → turco / Leï
Leï traducir turco
257 traducción paralela
Et lei, loin au-dessus Des cheminées.
Çatılardan çok yukarıdaki
- Ciseaux par-cf - Ciseaux par-lei.
Kırp burayı Kırp şurayı
E lei? Cosa desidera?
Ya sen?
Questa viene da lei? Elle rigole.
Bunu Webb'den mi aldınız? Ses çıkarma.
Que Mei Li le surveille.
Sydney, Mei-Lei ona göz kulak olsun.
Pouvez-vous entrer en contact avec M. Goldfinger?
Mei-Lei, Bay Goldfinger'a iyi olup olmadığını sorar mısın?
... ove le belle membra pose colei che sola a me par donna gentil ramo ove piacque, con sospir mi rimembra a lei di fare, al bel fianco, colonna...
"... benim için tek olan kadının bedenini dinlendirdiği yer... "... nazik dalları memnun eder onu... "... destek olur onun hoş yanına - "
Yan Yun et Lei Chong de l'école des 8 Trigrammes.
Bagua Okulundan,'Yan Yun've'Lu Chong'.
Frère Yan, Frère Lei.
Yan Kardeş, Lu Kardeş.
Frère Lei.
Lei Kardeş..
Salue le seigneur Fang.
Lei Kardeş, Fang Usta'yı selamla!
Frère Lei, venge-toi!
Lu Kardeş, ona istediğini yapabilirsin.
Brûler l'argent du Roi est interdit.
É contra a lei queimar o dinheiro real.
Avez-vous vu Lei Li, celui qui utilise les sabres jumeaux?
Sence'Lei Li'bu tuzağımıza düşer mi?
Après avoir tué les compagnons du Chef Ho, nous avons renvoyé leurs corps à la société de protection Yuan Sing, en disant que durant leur agonie, ils avaient désigné Lei Li comme coupable.
Soygunda Ho'nun kardeşini öldürüp, cesedini Polis Karakol'unun kapısına bıraktık adamlarımızdan birini gönderip soygunu gördüğünü ve bunun'Lei Li'nin, yaptığını söylettik bunu öğrenen "Ho", Lei Li'ye..
Le chef Ho a envoyé une lettre à Lei Li lui donnant rendez-vous aux Bois Sombres.
.... Kara Orman da buluşmaları için haber yolladı.
Maître, vous n'aurez qu'à apparaître pour le bannir définitivement du monde des arts martiaux.
Hocam,'Lei Li'sizinle karşılaştığı güne..... lanet edecek ve doğduğuna pişman olacak.
Ami Lei, ton talent a ébranlé la communauté des arts martiaux.
Seni tanıyorum,'Lei Li'sin, kendine şöhret arıyorsun değil mi?
Lei Li, espèce de sale voleur.
-'Lei Li', sana inanmıyorum,...
Lei Li.
- Lei Li.
Ce Lei Li, quelques années de plus, et sa renommée aurait dépassé la vôtre.
.. Lei Li'den söz ediyorum. Birkaç yıl daha serbest dolaşsaydı.. ... yerinizi alabilirdi.
Lei Li, on a des clients. Une bouteille de vin et une assiette de bœuf, vite!
- Lei Li, biraz acele et bir şişe şarapla, et getir, hadi!
Frère Lei.
- Lei Li!
Lei Li, on n'arrête pas de te maltraiter.
Lei Li, neden böyle yapıyorsun?
Papa dit souvent que tu as dû pratiquer les arts martiaux.
'Lei Li', babam anlattı.. ... sen iyi kılıç kullanıyormuşsun.
Lei Li.
- Lei Li!
- Frère Lei.
Lei Li?
Je reviendrai pour te donner quelque chose.
Lei li, bir daha buraya geldiğimde sana birşey getireceğim.
Je veux le donner à Lei Li.
Lei Li'ye verebileceğimi düşünmüştüm.
Lei Li est un homme bon, mais il se fait maltraiter.
Çünkü kılıcı yok, diğerleri onu hep dövüyorlar.
Ce pauvre Lei Li a perdu son bras droit.
Dinle, onun ağrına gittiğini biliyorum.
Lei Li, n'offense pas les clients.
- Lei Li, sakin olmalısın.
Lei Li?
- Lei Li?
Tu es Lei Li?
- Sen Lei Li'misin?
Lei, mon ami.
Bundan gurur duydum.
Lei Li, Lei Li.
- Lei Li? - Lei Li?
Frère Lei.
- Lei Li?
Tu préfères être humilié?
Lei Li, her zaman ezilmek mi istiyorsun?
Lei Li, tu pourchasses qui?
- Lei Li, neler oluyor, yardım edebilirim?
Si Lei Li ne t'avait pas suivie, tu aurais fini au Manoir du Tigre.
Lei Li, seni izlemiş yoksa şimdi Kalede olabilirdin.
- Lei Li?
- Lei Li mi?
Lei Li était un grand guerrier avant.
Lei Li, çok önemli biriydi..
Lei Li, c'est la première fois que je te vois sourire.
Lei Li, ilk defa güldüğünü görüyorum.
Lei Li, les clients attendent!
Lei Li, biraz daha çabuk olmayı denermisin lütfen?
Frère Lei, j'admire ta conduite.
Lei Li, kendine hakim olmana hayran kaldım.
Frère Lei, j'ai décidé de prendre ma retraite après la rencontre.
Mesela gelecek, Kaleden dönünce ne yapacağım? Biliyormusun, kılıcı bırakıcağım köşeye çekilip, çiftçilik yapacağım.
Même s'il y en avait eu huit, tu les aurais rattrapés.
- Lei Li? - Hayatımda senin gibi yumurta kıranı ilk kez görüyorum.
Lei Li, ce garçon sait se défendre.
Lei Li, Bay Fung için endişelenmene gerek yok değil mi?
Lei Li, tu es là.
- Lei Li, demek buradasın?
Lei Li, dis quelque chose.
Lei Li, neden konuşmuyorsun?
Lei Li, tu as perdu ton bras, reste à ta place.
Lei Li, kılıcı bıraktığını sanıyordum, yoksa yanılıyormuyum?