English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Linus

Linus traducir turco

668 traducción paralela
Linus Larrabee, le fils aîné, est diplômé de Yale, où ses camarades de classe l'ont élu l'homme le plus à même de faire don de 50 millions de dollars à son université.
Büyük oğul Linus Larrabee Yale Üniversitesi'nden mezun oldu. Sınıf arkadaşları onu Yale'e..... 50 milyon dolar bağış yapması en muhtemel kişi seçtiler.
Il est aujourd'hui champion de polo et il représente une retenue de 600 $ sur les impôts de Linus.
Bugün başarılı bir polo oyuncusu ve Linus'un... giderleri arasında 600 dolarlık bir kalem olarak görülüyor.
C'est M. Linus, Tom. Il est prêt à partir. Et David?
Bay Linus şehre inmeye hazır.
- Bonjour Linus. Où vas-tu?
Günaydın.
Note de service inter-bureaux, Linus Larrabee pour David Larrabee.
David Larrabee için not.
Linus, je veux te parler.
Linus, seninle konuşmak istiyorum!
Arrête, Linus.
Linus, bırak şu tabancayı!
- Donne-moi du feu. - Comprends-moi bien, Linus.
- Çakmağını versene.
Je n'ai aucunement l'intention d'épouser Elizabeth Tyson.
Linus, Elizabeth Tyson ile evlenmeye hiç niyetim yok.
Linus, j'ai déjà été marié.
Müthiş! Geçmişte evlendim.
- Linus, je te crois sur parole.
- Linus, inanıyorum sana.
Je parie que mon frère Linus le connaît. Sans aucun doute.
- Kardeşim Linus tanıyordur onu.
Bonjour, Linus.
Merhaba, Linus.
Linus, ce garçon devrait être banni de la famille.
Linus, bu çocuğu aileden kovmak gerek!
Je n'ai pas fini, et je suis sûr que ton frère Linus a aussi son mot à dire.
- Hayır, bitmedi! Eminim Linus'un da söyleyecekleri vardır.
- Linus, tu le penses vraiment?
Ciddi misin?
- Merci, Linus.
- Teşekkür ederim, Linus.
Tu veux que je t'aide ou pas? Bien sûr, Linus.
- Yardım etmemi istiyor musun?
Linus, tu es le seul de la famille qui comprend...
Beni tek anlayan sensin.
- Linus!
- Linus!
- Linus, ferais-tu une chose pour moi?
- Linus, bana bir hatır yapar mısın?
- et c'est là que tu entres en jeu, Linus.
- Senin işin de bu.
Oui, Linus.
- Olur, Linus.
Alors, Linus, qu'en est-il pour la fille du garage?
Şu garajdaki kız...
Pas toi, Linus?
- Sen olamazsın, Linus?
- Pas vous, Linus.
- Seni kastetmedim, Linus!
- Vous devriez peut-être y aller, Linus. - À Paris?
Belki sen de Paris'e gitmelisin.
Père, vous êtes le chauffeur de Linus depuis tant d'années.
Baba, yıllardır Linus'un şoförlüğünü yapıyorsun.
- Oui, Linus?
- Efendim, Linus?
Linus, je suis ravie que vous y alliez.
Gittiğine çok memnunum.
Vous êtes brillant, Linus, et très riche.
Çok akıllısın, Linus ve çok zengin.
Linus, j'ai eu une idée géniale dans le hamac.
Linus, hamakta yatarken aklıma harika bir fikir geldi.
- Bonne nuit, Linus.
- İyi geceler, Linus.
Et alors? David, je ne veux pas aller dîner avec Linus.
David, Linus'la yemeğe gideceğimi sanmıyorum.
Ce doit être assommant. Mais si Linus veut vous sortir, laissez-vous faire.
Ama Linus seni davet ediyorsa, ona iyi davranman gerek.
Qui sont vos avocats, Linus? Selon les accords de ce mariage, j'ai tous les titres et vous avez tout le contrôle.
Bu birleşme öyle bir şekilde oldu ki..... tüm ünvanlar bende, tüm denetim sende.
Linus, vous n'oublierez pas les gardénias?
Linus, gardenyaları unutma!
Bonsoir, Linus.
Merhaba Linus. Biliyorum geciktim.
Peu importe quel immeuble, Linus. Je...
Hangi bina olduğu ne fark eder?
Je n'aurais pas dû vous voir, Linus.
Seninle görüşmemeliydim.
Vous me comprenez, Linus? Linus?
Anlatmak istediğimi anlıyorsun, değil mi?
Allô, Linus?
Alo, Linus?
Où êtes-vous, Linus?
Neredesin?
Je sais que tout cela n'a pas beaucoup de sens, Linus.
Çok anlamlı konuşmadığımın farkındayım, Linus.
- J'ai tellement honte, Linus.
- Çok utanıyorum, Linus.
- Ça ira Linus.
- Uslu duracağım.
Linus.
Linus!
Linus, pourquoi ne m'avez-vous rien dit?
Niye söylemedin bana?
Linus Larrabee, monsieur, m'emmène à Paris.
Sayın Linus Larrabee beni Paris'e götürüyor.
Mais pourquoi avez-vous fait ça, Linus?
Ama niye? Niye yaptın bunu, Linus? Finans.
Le plus drôle, Linus Larrabee, l'homme qui ne brûle pas, ne fond pas, balance tout à coup un contrat à 20 millions de dollars par la fenêtre.
Ne matrak. Linus Larrabee, yanmayan, kavrulmayan, erimeyen adam..... 20 milyon dolarlık işi çöpe atıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]