Translate.vc / francés → turco / Lizzy
Lizzy traducir turco
763 traducción paralela
Voyons si le bleu vous va, Lizzy.
Bakalım mavi... sana yakışacak mı, Lizzie.
Oh, Lizzy.
Oh, Lizzie! Uh-hmm.
- C'est sa sœur, Lizzy.
Kız kardeşi, Lizzie.
- Pas s'il voit Jane ou Lizzy.
Önce Jane ya da Lizzie'yi görmeseydi.
Mais je dois favoriser Lizzy.
Ama Lizzie'den özel olarak bahsedeceğim.
Mais Lizzy est plus sensée.
Ama Lizzie'de zayıf da olsa bir umut ışığı var.
Lizzy, voici M. Wickham.
Lizzie! Bu Bay Wickham.
Lizzy, essayez de séduire.
Lizzie, Lizzie! İyi bir ilk izlenim yaratmaya çalış.
Bien sûr, n'est-ce pas, Lizzy?
Tabi ki de yaptım! Değil mi Lizzie?
Bonjour, Lizzy.
Merhaba Lizzie!
Lizzy.
Lizzie!
Lizzy en serait ravie.
Lizzie sizinle konuşmaktan mutluluk duyar!
Arrêtez, Lizzy.
Anlamamazlıktan gelme, Lizzie!
Lizzy, restez où vous êtes.
Lizzie, Sen olduğun yerde kalıyorsun!
- Lizzy.
Lizzie!
Avec Lizzy, ce n'est pas de la modestie.
Lizzie böyle dediyse inanın bana utangaç doğası nedeni ile değildir.
Lizzy refuse d'épouser M. Collins.
Lizzie Bay Collins ile evlenmeyi reddetti!
- Lizzy?
Lizzie. Evet, Baba?
- Lizzy vous fera du thé.
Lizzie size çay versin. Rahatsız ettiysem özür dilerim, Madam.
Laisse-le nous, Lizzy.
Onu alıkoymana izin veremeyiz, Lizzie!
Lizzy, de quoi parles-tu?
Lizzie! Neden bahsediyorsun?
Lizzy, es-tu indifférente au départ de M. Darcy?
Lizzie, Bay Darcy'nin gidişi... gerçekten umurunda değil mi?
Mais, Sir William, M. Collins veut épouser Lizzy.
Ama, Sir William, Bay Collins Lizzie ile evlenmek istiyordu!
- Elle a raison, Lizzy.
Doğru söylüyor, Lizzie.
Lizzy.
Lizzie.
Mon bonheur, Lizzy?
Mutluluk mu, Lizzie?
Tu me rendras visite, Lizzy.
Bizi ziyarete gelmelisin, Lizzie. En kısa zamanda!
- Donne-moi ta clé, Lizzy.
Lizzie, anahtarlarını ver bakalım.
Lizzy, c'est très osé.
Lizzie! Bu çok cüretkar!
Regarde, Lizzy.
Oh, Lizzie! Bak!
Lizzy, M. Darcy est là.
Lizzie, Bay Darcy çalışma odasında.
Lizzy, pour moi...
Lizzie, hatırım için.
- Lizzy, ils ne sont pas mariés.
Lizzie, evlenmemişler!
- Oh, Lizzy.
Lizzie! Oh, Lizzie!
- Lizzy. De quoi parles-tu?
Lizzie, Neden bahsediyorsun sen?
Lizzy, que lui as-tu répondu?
! Oh, Lizzie, peki ona ne dedin?
Oh, ma chère Lizzy.
Lizzie, canım!
- Lizzy. Je ne suis pas vraiment malheureuse.
Oh, Lizzie, Artık çok da mutsuz sayılmam.
Ou, il vient jusqu'à notre porte. Sur un cheval blanc, Lizzy.
Bazen onu ön kapıda görüyorum... beyaz bir ata binerken, Lizzie!
Parfois nous dansons. Une valse, Lizzy. La musique joue, les lumières brillent.
Ve bazen de dans ediyoruz... güzel bir müzik çalıyor, mehtabın ışıkları bize eşlik ediyor.
Lizzy, tu ne devrais pas me laisser m'emballer.
Oh, Lizzie! Böyle konuşmama izin vermemelisin!
Non merci, Lizzy.
Hayır, Lizzie.
Non, Lizzy, je ne peux rien manger de plus.
Hayır, Lizzie, Daha fazla içemeyeceğim!
Où personne ne jouera au piano, Lizzy.
Hiç kimsenin piyanoda sürekli aynı notaları çalmadığı, Lizzie.
Lizzy, c'est pas juste.
Ama bu adil değil!
Nous sommes si fiers de vous, n'est-ce pas, Lizzy?
Hepimiz seninle gurur duyuyoruz, değil mi Lizzie?
Tu ne m'envies pas, Lizzy?
Beni kıskandın mı, Lizzie?
Oh, voilà Lizzy.
Oh, Lizzie!
- Lizzy.
Oh, Lizzie!
- Oh, Lizzy.
Oh, Lizzie.
- Qui, Lizzy?
Kim, Lizzie?