Translate.vc / francés → turco / Looked
Looked traducir turco
34 traducción paralela
- Spot, assis. "HE LOOKED FOR HER UPTOWN"
Spot, ayaklarını kaldır.
In olden days a glimpse of stocking was looked on as something shocking now heaven knows anything goes
# Eski günlerde bir çorap görüntüsü # Çok şaşırtıcı bir şey olarak görülürdü # Artık gökler biliyor ya
And the way she looked was way beyond compare
Ve onun bakışı, yürekleri yakardı...
Avez-vous regardé le terrain vous-même, monsieur?
Have you looked over the ground yourself, sir?
Johnny looked around him and said : "Hey, l've made the big time at last"
Johnny etrafa bakındı ve dedi ki hey, sonunda güzel vakit geçirdim
Elles ne m'avaient jamais paru aussi belles que ce soir.
They've just never looked quite so... beautiful before.
/ / I had my hair piled high and my baby she looked so right / /
/ / Ihadmyhairpiledhigh and mybabyshelookedsoright / /
Il m'a regardée.
He just looked at me.
I finally got out. I looked at the world to see in your eyes...
{ Dünyaya baktım, gözlerini görmek için... } { Hiç düşünmemiştim. }
Et puis aussi tabernacle.... it s been one week since you looked at me cocked your head to the side and said, "l'm angry"
Ve neredeyse unutuyordum... İşte böyle.
♪ It s been one week since you looked at me ♪
# Bana bakalı oldu daha bir hafta
If I looked all over the world { \ pos ( 192,210 ) } And there s every type of girl But your empty eyes seem to pass me by
* Eğer arasam bütün dünyayı * * bulsam her tarz kızı * * ama boş gözler etkilemiyor beni * * ve buluyorum tek başına dans ederken kendimi *
Well, let me tell you about the way she looked
* Nasıl göründüğünü anlatayım sana *
♪ she looked so sweet from her two white feet ♪
O çok tatlı bir kız, küçük şirin ayaklı.
♪ I never really looked before ♪
* Daha önce bakmamışım iyice *
Almost looked like that baby was yours.
Neredeyse senin çocuğun gibiydi.
♪ l'm the love that you ve looked for ♪ - ♪ Write to me and escape... ♪ - Ow.
Aradigin ask benim bana bir mektup yaz da kaçalim.
♪ I looked to you as it fell ♪ ♪ And now you re in my way ♪
* Seni diledim düşerken aşağıya, ama şimdi engel oluşturuyorsun bana *
♪ This road never looked so lonely ♪
* Hayat hiç bu kadar ıssız görünmemişti *
♪ l've looked high and l've looked low ♪
"Dört bir yana baktım..."
♪ l've looked low and l've looked high ♪
"Dört bir yana baktım..."
♪ Oh, l've looked low and l've looked high ♪
"Dört bir yana baktım..."
Left a small town, never looked back
* Bıraktın küçük şehri, hiç bakmadın ardına *
- Non, mais on aurait dit.
- No, but it looked like.
Elle n'avait pas changé.
She looked like back then.
Vous avez toutes les raisons de m'en vouloir mais ça a été... ♪ One week since you looked at me ♪
Biliyorum bana kızmakta çok haklısınız ama.. ( ONE WEEK ) â ™ ª Bana en son baktığından beri bir hafta geçti â ™ ª
The night I looked at you
♪ Bu gece sana baktığımda... ♪
♪ l've looked around enough to know..
# Tanımak için her yere yeterince baktım
- ♪ Looked at that dark grave ♪
# Bugün iffetsiz kasabadaki #
♪ Well, I looked ♪ Je suis ton patron.
- Deirdre, ben senin patronunum.
Maintenant, il en a pas conscience mais il imprime tout alors quand il prend les jumelles, qu'il scrute le terrain, qu'il voit un visage familier avec le n ° 55 sur le maillot, une petite voix venant de son inconscient lui souffle : celui-là.
So when he took those binoculars and looked at the field, Eline dürbünü aldığında, alanda tanıdık sımayı gördü ve 55 sayıyı Beyni numaranın bu olduğunu söylüyor.
We looked up to King William ( On a miré le Roi William )
Kral William'a baktık