Lump traducir turco

La, c'est aux œufs de lump, et là, aux oursins.

Bu havyar, bu da denizkestanesi.

"Pour Gribouille".

Lump için

Je vais pas finir comme Willie LaLope!

Willy Lump-Lump gibi hastalık kapmaya niyetim yok.

Je sais pas si c'est comme Willy LaLope...

Willy Lump-Lump gibi mi kaparsın artık bilmiyorum.

On va mourir et j'ai jamais goûté d'œufs de lump.

Öleceğiz ve daha hiç acı kavun denememiştim.

- Et enfin, Lump.

- Ve sırada Lump var.

Pas vrai, Lump?

Öyle değil mi Lump?

Personne joue du sacquebute comme Lump!

Hiç kimse Lump gibi çalamaz.

Rougis pas.

Utanma Lump.

- Oui, Lump?

- Evet Lump?

T'as la tête dans le cul, Lump!

Çıkar bunu kafandan dostum.

Oui, Lump!

5, Evet Lump?

Lump collectionne les pointes de flèches indiennes. En ayant trouvé une sur le sol de votre cave...

Lump kızılderili ok başları koleksiyoncusudur ve yerde onlardan bir tane bulunca

Donne, Lump.

Ver onu Lump.

Tout à fait.

Evet öldü Lump.

Lump... il t'échoit de finir le travail.

Pekala Lump işi bitirmek sana kalıyor.

Je redoutais ces paroles.

Tanrım Lump. Bunları söylemenden korkuyordum.

Toi, tu es le gorille, le hooligan, la brute épaisse dépendant d'une intelligence supérieure.

Sen daha yüksek bir zeka tarafından eğitilmesi gereken bir kazsın Lump.

Maintenant, il faut agir.

Harekete geçmelisin Lump.

Pense aux richesses que nous allons nous partager.

Parayı düşün Lump, ikimizin paylaşacağı parayı.

Je comprends.

Anladım. Hey Lump.

Lump, sortons d'ici.

Hadi gidelim buradan.

Lump, allons-y.

Lump, hadi gidelim.

Vous voyez, Linus et Lump là, ils n'ont pas le même sens de l'humour que moi.

Bu tipleri görüyor musunuz? Onların espri anlayışı benimkine hiç benzemez.

- Tout va bien, monsieur Joli Coco.

- Sorun yok Bay Snuggle Lump.

- Joli Coco?

- Snuggle Lump mı?

- Empéchez-le de le prendre!

- Snuggle Lump'ı almalarına izin vermeyin!

- Moi je reveux Joli Coco! - C'est terminé.

- Snuggle Lump'ı geri istiyorum!

- Il faut sauver Joli Coco.

- Snuggle Lump'ı kurtarmalıyız.

"Coco", celui avec quatre bras, lui il est avec nous.

"Lump". Dört kollu olan. O bizden yana.

Lump, ne t'inquiète pas.

Lump, sen hiç merak etme.

Donne-moi quelque chose, Lump, ou je devrai suivre la procédure.

Bana bir şey vermelisin, Lump, yoksa işi kuralına göre halletmek zorunda kalırım.

Shit, Lump, qu'est-ce qui s'est passé?

Hassiktir, Lump. Ne oldu?

Lump a dit à Unser que c'était les Mayans.

Lump, Unser'a yapanın Mayans olduğunu söyledi.

D'après Lump, c'était un Mexicain. Un Mayan.

Lump, adamın Meksikalı olduğunu, Mayan olduğunu söyledi.

Au menu, seront servis des canapés aux oeufs de lump, au saumon et aux crevettes, - et des croustades de gibier. - Oui, parfait.

Menüde havyarlı kanepe, alabalık ve karides var ayrıca Kraliyet Parkı'ndan karaca eti.

Mais je ne toucherai pas aux œufs de lump.

Ama somon yumurtası yemeyeceğim. Ew.

Tout me fait envie. Enfin tout, sauf les œufs de lump.

Somon yumurtası dışında herşeyi severim.

"Manfred Mannmelles, 21 Imbécile Street, " marche "d'avant" film, fatso, Harvey Milk Chocolate,

Manfred Mannboobs, 21 Lump Street göbeği önden gelen, dobişko, Harvey Milk Çikolata

Qui c'est, Willy LaLope?

Kimse o artık. Willy Lump-Lump da kim?

Pas encore, Lump.

Evet, burada, şimdi değil Lump.

- Salut, John.

- Lump.

Dégage. Lump.

Lump.