Translate.vc / francés → turco / Macaroni
Macaroni traducir turco
224 traducción paralela
Tu ne pouvais même pas jeter le portrait en macaroni.
Makarnalı portreyi bile atamadın.
Le macaroni est prêt.
Makarna hazır.
- Je joue comme je veux, macaroni!
Sustur şu mereti. İstediğim kadar gürültülü çalarım, pis İtalyan!
- Tu cherches les ennuis, macaroni.
Anlaşılan bela arıyorsun pis İtalyan.
Sale macaroni!
Seni pis İtalyan!
Tu me bottais, macaroni.
Seni gerçekten sevmiştim, makarna.
Ouais, un tatouage de rose sur la poitrine, le même que celui de son macaroni.
Evet, göğsüne aynen makarnacınınki gibi gül dövmesi yaptırdı.
Elle n'aimera pas Milan où pour avoir un plat de macaroni... il faut s'y prendre un mois à l'avance.
Milano'da asla kendini evinde hissedemez. Bir makarna yemek için bir ay önceden plan yapmalısınız.
De vos macaroni, je lui en aurais procuré des caisses...
Ona sandık sandık makarna alırım.
Buon giorno, buona sera, mangaite macaroni.
Günaydın, iyi geceler, makarna yiyelim!
Macaroni, parmesan, pizza congelée, chianti.
Makarna, parmagiani, dondurulmuş pizza, chianti şarabı.
Vous voulez un shampooing aux macaroni?
Yüzüne makarna bulamacı ister misin?
Je les préfère aux macaroni à la "zita"
Kendiniz mi yaptınız? Şahsen ben bunu'maccherone di zita'ya hatta bir'flato co'lu pertuso'ya bile değişmem.
Mais nous n'avons pas besoin de ce macaroni de Joe Aiello.
Söylemek istediğim şey, biz bu işi iki italyanı karıştırmadan da halledebiliriz.
"Il s'est mis une plume sur le chapeau, et il l'a baptisé macaroni"
"Şapkasına bir tüy komuş, ve adına makarna demiş" - Peacock?
- Macaroni.
- Makarnacı.
Tu l'as trouvé, macaroni!
Tam karşında İtalyan piçi.
21 cents les macaroni.
Ekstra indirim. Makarna 21 sent.
Mel, tu te fourbis le macaroni?
Mel, orada ne yapıyorsun? Hacıbabayı mı yağlıyorsun?
Un macaroni.
Bir İtalyan.
Adjugé, sept nègres, six espingouins, cinq rosbifs, quatre youpins, trois ritals et un macaroni.
Yedi zenci, altı Latin Amerikalı beş İrlandalı, üç Gineli ve bir İtalyan'ı satıyorum.
Arrête, macaroni.
Kes şu zırlamayı!
Pas de macaroni ce soir!
Bu akşam makarna yok.
J'ai bien dit que je veux chaque soir un plat de macaroni!
Her gün makarna istiyorum demiştim.
Et je n'ai pas eu de macaroni depuis mercredi.
Son olarak, Çarşamba gününden beri makarna yemiyorum!
Fiche-le camp, macaroni.
Yola koyul pis İtalyan.
Je suis un macaroni.
Ben pis bir İtalyan'ım.
Un rital, un dago, un macaroni.
Gineliler. Dagolar. Pis İtalyanlar.
- Cannibale! - Macaroni!
Umacı
Ne vous gaussez jamais d'un negro, d'un latino, d'un macaroni ou d'un chleuh
Asla alay etme bir zenciyle Bir çekikgözle, makarnacıyla ya da bir Hans'la
Le reste est tout macaroni.
Kalanı da makarnacıdan!
D'où êtes-vous, Mayo, le macaroni?
Nerelisin, makarnacı Mayo?
Vous avez une petite amie, Mayo le macaroni?
Evet... Kız arkadaşın var mı, makarnacı Mayo?
Je vous reconnais. Mayo le macaroni.
Seni hatırlıyorum, makarnacı Mayo!
Peut-être que tu seras une grosse macaroni à 50 ans.
50 yaşına geldiğinde şişman bir makarnacı olabilirsin.
Lucia chérie, pourquoi diable tu m'as envoyé acheter ces pâtes!
Lusenka, hayatım, başbelası, sana öyle görünüyor... macaroni.
Tu pensais aux pâtes et je n'ai fait que le dire.
Sen macaroni hakkında düşündün ve ben sadece tekrar ettim.
Y a qu'un macaroni pour faire ça.
Tam bir İtalyan muhaciri gibi, değil mi?
- La Midler macaroni!
- Çubuk Midler!
La Midler macaroni?
- Çubuk Midler? - Evet, evet.
Alors, que je te le prends par le cul et le cou et très calmement, je lui dis :'OK, espèce de macaroni de mes deux, tu l'auras cherché.'
Herifi yakaladığım gibi dedim ki : "Anlaşıldı koduğumun ginesi, bunu sen istedin."
Si tu réussis à rentrer chez toi, apporte leur ce message, à tes boss macaroni, OK?
Geri döndüğünde, patronlarına mesajımı iletirsin.
Mi-irlandais mi-macaroni?
Yarı İrlandalı, yarı İtalyan ha?
Bennie soit cette nourriture, micro-ondable macaroni et fromage et les gens qui la vendent.
Bu besleyici dondurulmuş peynirli makarnayı ve onu satan insanları kutsa.
Cette ville est à moi. Macaroni... de merde!
Bu şehir benim, yağlı saçlı, üçkağıtçı orospu çocuğu!
Enculé de macaroni!
Sen kendi işine bak, eşekoğlu eşek!
- Macaroni ou bâtonnets de poisson?
- Peynirli makarna yada şişte balık?
Démolis ce macaroni, tu entends?
Joseph, İtalyan'ı perişan et. Duydun mu?
Mon vieux pote, ce macaroni, plonge la main dans sa veste et sort son flingue.
Bu arkadaş ceketinin altından aletini çıkarıyor.
Macaroni!
"Pis İtalyan" mı?
Tu sais, de la sauce pour le macaroni.
- Ne?