Translate.vc / francés → turco / Maché
Maché traducir turco
28 traducción paralela
Ôs maché.
Kemik sakızı.
Je vous ai maché le travail.
İşinize ara verdiğinize inanıyorum.
Puis je les imprime en taille réèlle, je les photocopie, et puis J'en fais des pièces de papier maché qui recouvre le visage, et qui fait comme un masque.
Sonra fotoğrafın fotokopisini çekip insanın yüzüne kâğıt hamuru parçalarını koyup gerçek bir maske yapabilirim.
Nous, on s'en fout de cet empire-là puisque nous avons tout le maché latino-américain.
Ne mühim, biz Güney Amerika pazarına sahibiz.
- Papier maché? - Oui.
Papier-mache?
Comment va t il maché son blé maintenant?
Şimdi buğdayı nasıl yiyecek? Nasıl ha?
Et faire des personnages en papier-maché de différents pays autour de lui, et se tenant la main!
Etrafında da el ele tutuşmuş,... farklı coğrafyalardan insanların,... kağıttan figürleri olur.
Je pense sincèrement que le travail t'a été maché cette fois-ci, mais j'ai une confiance totale en toi pour remplir ton contrat.
Bu sefer, gerçekten de işinin zor olacağını biliyorum, ama konuyu çözeceğine dair güvenim tam.
Je fais maché juste c'est types!
Ben sadece şaka yapıyordum!
J'ai fait un maché avec Jax Teller pour arreter Jimmy O'Phelan.
Bana Jimmy O'Phelan'ı teslim etmesi karşılığında Jax Teller'la bir anlaşma yaptım.
"des sculpteurs ou artistes qui peuvent travailler avec du papier maché"
"Kağıt hamuru kullanabilecek..." Derek Walborn Heykeltıraş "... heykeltıraş aranıyor. "
Je me souviens avoir été virée de maternelle parce que j'avais eu une crise de panique quand ils ont voulu nous faire utiliser du papier maché, mais...
Yani, ilkokuldayken okuldan atıldığımı hatırlıyorum. Çünkü bunu bana yaptıklarında panik atak geçiriyordum. ambalaj kağıdını kullanıyordum, ama...
Tu sais comment Jenna a réussie à m'arrêter, pour avoir maché ses culottes?
Jenna çamaşırlarını çiğnememi nasıl durdurdu biliyor musun?
Ils ont maché un partie de l'os de mes jambes.
Bacaklarımdaki bir kemiği kemirdiler.
J'ai collé du chewing gum maché dans son gant quand il ne regardait pas.
Görmeden, adamin eldivenine bir tür yakan sakiz doldurmustum.
J'adore ca. C'est basiquement pré-maché, donc, tout ce que tu as à faire, c'est avaler.
Nerdeyse senin için çiğnemişler gibi o yüzden tek yapman gereken yutmak.
Le papier maché sèche encore.
Kağıttan kanatlar daha kurumadılar.
Ce soir, on en fait du papier-maché pour faire une piñata en forme d'idiot du village, mais on a besoin de ta photo.
Bu gece paralarınla ahmak biçiminde pinata yapacağız ama fotoğrafına ihtiyacımız var.
Et merci à la MJC pour la statue en papier maché d'une incroyable fidélité.
Gençlik Derneği'ne de kağıttan tam boy heykelimi yaptıkları için teşekkür ediyorum.
J'ai eu quelques rognures de gazon, merde de chien, et... ce qui ressemble à un tas de chewing gum maché à la pastèque.
- Çim parçaları köpek kakası ve bir parça çiğnenmiş karpuzlu sakız.
- Chérie, mäche bien ce que tu manges.
- Lokmanı on kez çiğne, tamam mı?
Je crois qu'il a dit "Mache"... "Machede"...
Pala dedi galiba.
Maintenant, souvient-toi, mache 10 fois ta nourriture...
Unutma ki, yutmadan önce...
Mache-les, et recrache-les.
- Onları sıkıp posasını çıkarın. - Peki efendim.
Ça vient du mot français "mâcher" mais ça ne se mange pas, quand même?
"Mache" Fransızcada "çiğnemek" anlamına geliyor ama bunlardan birini yemeyeceğiz, değil mi?
Voix entremêlées
Hadi Papier Mache.
- Tu fais moins le malin!
- Göster ona Papier Mache. - Annen seni öldürecek.
Si tu me laisses ici, toute la ville pourra pratiqué comment faire si une femme mache sur sa propre tête.
Eğer beni burada bırakırsan bütün kasaba kendi kafasını çiğnemiş bir kadına ne yapılacağının tatbikatını yapar.