Translate.vc / francés → turco / Madden
Madden traducir turco
347 traducción paralela
Tu me trouveras chez Katie Madden.
Tamamdır, Bartley, evlat. Ben de Katie Madden'ın yanında olacağım.
5 que tu as donné à une femme, 4 livres à une certaine Tatie Betty, et 5 livres à Katie Madden.
Kadının birine 5 sterlin vermişsin. Betty adındaki bir kadına da 4 sterlin vermişsin. Son olarak da Katie Madden'a 5 sterlin vermişsin.
Je suis Katie Madden, l'amie de Gypo.
Ben Katie Madden'ım. Gypo Nolan'ın kız arkadaşıyım.
- Appelez le Colonel Madden.
- Albay Madden'i çağır. - Peki, efendim.
Madden. - Le Q.G. au téléphone.
- Karargah telefonda.
Col. Madden à l'appareil.
Albay Madden konuşuyor.
Madden. Qu'est-ce que vous fêtez, là-bas, le Nouvel An?
Ben Madden.Orada ne yapıyorsunuz çocuklar yılbaşı kutlaması mı?
- Colonel Madden au rapport.
- Albay Madden'in raporu, efendim. - Albay.
- Qui êtes-vous et quel est votre grade?
- Kimsiniz ve rütbeniz nedir? - Albay Madden, bayan.
Dis-leur de manger des légumes s'ils en trouvent.
Fırsat buldukça bol bol yeşillik yesinler.. Ben albay Madden'la birlikte gidiyorum.
Colonel Madden, l'Australie essaie de vous joindre.
Albay Madden, Australia size ulaşmaya çalışıyordu, efendim. - Telsiziniz nerede?
- On a su que vous veniez.
- Albay Madden nerede?
- Où est le Colonel Madden? Le Q.G. l'a appelé.
Karargah onu Australya'ya gönderdi.
Madden peut venir m'aider?
Madden bana yardım etse nasıl olur?
J'ai appris ça à La Mesilla, où ils ont braqué la diligence deJohnny Madden.
Mesilla kasabasında görünmüşler. Johnny Madden'ı soymuşlar.
- Ils ont tuéJohnny Madden.
Johnny Madden'ı öldürdüler.
- Johnny Madden tué?
- Johnny Madden öldürüldü mü?
J'ai su qu'ils ont tué un de mes meilleurs amis, Johnny Madden.
Dostum Johnny Madden'ı öldürdüklerini duydum.
Vous le saviez parce que Johnny Madden vous l'a dit hier.
Bunu biliyordunuz, çünkü Johnny Madden dün bunu size anlatmıştı.
La diligence deJohnny Madden n'est jamais arrivée, n'est-ce pas?
Johnny Madden'ın arabası hiç gelmedi değil mi?
- Je crois que si. Je crois que je vois. Je suis désolé, Miss Madden.
Üzgünüm Bayan Madden.
Ça vous convient, Miss Madden?
Herşey yolunda mı hanımefendi?
Les Sioux sont de nouveau en guerre.
Sioux Savaşçıları az daha bayan Madden'i yakalıyordu.
J'ai dû tuer l'un d'entre eux pour sauver Miss Madden.
Onlarla savaşmadan kurtarmaya çalıştım ama birini öldürmek zorunda kaldım.
Il y a un Burt Madden, ici?
Burt Madden kim?
C'est moi.
Benim adım Madden.
Je savais qu'il était trop fort pour Madden.
Madden'in onu halledemeyeceğini biliyordum.
C'était Le Capitaine Frank Madden.
İsmi Captain Frank Madden.
ça, c'est l'avion de Madden, mais on va le couper et revenir sur lui quand il va aider McKinnon.
Bu Madden'in uçağı olmalı, ama kesip çıkaracağız ve McKinnon'a yardıma gidiyormuş gibi göstereceğiz.
On a tourné tout ce qui précède la chute de McKinnon.
Madden'in McKinnon'a yardım ettiği yeri çektik.
Il me faut l'avion de McKinnon en train de brûler, lui qui saute, et on finit sur le duel entre Kessler et Madden.
McKinnon'un uçağının alev alışını ve ölüme atlayışını görmek istiyorum. sonra Kessler ve Madden'in it dalaşı.
C'est à moi qu'il donne 500 dollars.
Bana $ 500 ödeyecek. Sen Madden'in uçağını kullanacaksın.
- Quoi? ! - Tu pilotes l'avion de Madden.
- Madden'in uçağını kullanacaksın.
Madden est arrivé au-dessus de vous ce jour-là.
Madden o gün senin üstündeydi.
et au premier passage, Madden a abattu mon escorte, me laissant à quatre contre un.
Ve ilk geçişte, Madden benim muhafaza uçağımı indirdi ben de dördüyle karşı karşıya kaldım.
J'en aurais fait autant. Mais je ne l'ai pas vu, car Madden est arrivé sur moi.
Atladığını görmedim, çünkü Madden tam tepemdeydi.
- vous saviez que c'était Madden?
- Madden olduğunu biliyor muydun? - Galiba, evet.
On disait que Madden était un génie et moi, j'étais Ernst Kessler.
Madden için harika biri diyorlardı, ve ben Ernst Kessler'dim. Ama çocuklara karşı değil.
Madden a essayé de vous avoir par en dessous, non?
Madden ilk başta senin altından gitmeyi denedi, değil mi?
Et j'ai pensé : " Fuis, Madden.
Ve dedim ki, "Kaç, Madden."
- Ils vont recréer le duel contre Madden.
- Madden'in it dalaşını film yapıyorlar. - Evet. Gazetelerde okumuştum.
- Je cherche Katie Madden.
Katie Madden'ı arıyorum.
- Vos maisons sont détruites.
- Albay Madden.
- Colonel Madden, madame.
Albay değil mi?
Viens avec moi.
Benimle gel.. - Madden'la mısın?
- Tu es avec Madden?
- Evet, Balintawak'ydık.
Je pars avec le Colonel Madden. - Mais je viens aussi.
- Ama kendim gidiyorum.
C'est Bridger et Miss Madden!
Bunlar Bridger ve Bayan Madden.
Son cheval est rentré il y a des heures.
Bayan Madden'ın atı saatler önce döndü
Madden!
Madden!
Peut-être pas physiquement.
Hayır belki madden değil ama burada.