Translate.vc / francés → turco / Maintenant
Maintenant traducir turco
240,777 traducción paralela
Pas maintenant, Mick.
- Mick, şimdi olmaz.
Maintenant on va tous mourir. Ai-je déjà organisé un coup sans plan de secours?
Mick, hiç kaçma planım olmadan soygun yaptığımı gördün mü?
Il y avait un choix à faire, tu as fait le mauvais, et maintenant la Lance du Destin, l'arme la plus puissante de l'histoire est dans les mains de quatre psychopathes.
Şimdi ise gelmiş geçmiş en güçlü silah, Kader Mızrağı bir değil, dört psikopatın eline düştü.
On devait restaurer le temps. Même si ça importe peu maintenant que la réalité est menacée.
Gerçi artık zamanın pek önemi yok, tüm gerçeklik tehlikede.
Le monde de maintenant n'est pas bon. La réalité a changé.
Müttefiklerim bana hep aynı basit tavsiyeyi verip duruyor.
Mais maintenant ils savent qu'on tente de réassembler l'équipe.
Bir şey sorabilir miyim?
Maintenant redressez-vous et montrez qui vous êtes, capitaine Hunter.
Neymiş o hislerim? Ona aşıksın.
Maintenant, on n'a plus rien à perdre.
Bunu gemiye götürün. Bunu dört gözle bekliyordum.
Mais je me suis diversifié et j'ai maintenant plus de 200 boutiques bio dans le pays.
Ben başka bir işe yöneldim ve şimdi 200'den fazla Big Naturals marketinin sahibiyim.
Plus maintenant.
Vazgeçtim.
Tu devrais dormir maintenant.
Muhtemelen uyumalısın.
Maintenant, on attend.
- Şimdi bekleyeceğiz.
Parce qu'on faisait tous la fête mais maintenant, c'est zarbi.
Çünkü hepimiz bir şeyi kutluyor gibi görünüyorduk ama şimdi biraz garip ve... - Hadi sen git, Big Head.
C'est mon patron, maintenant.
O şu anda benim patronum, Richard.
Maintenant, c'est nous.
Anlaşılan biz de aynısını yapıyoruz.
Pour rester dans l'esprit de ce lien, si vous désirez me dire quelque chose de positif ou de négatif, c'est maintenant.
Bu bağlantıdan da güç alarak, eğer bana herhangi bir şey söylemek isterseniz, pozitif veya negatif, şimdi tam sırası.
T'es prof à Stanford, maintenant?
Stanford'da profesör mü oldun Big Head?
On a notre preuve, Rypere. Va prévenir Uhtred. Maintenant.
Delilimiz var Rypere, Uhtred'e gideceksin.
C'est maintenant que la Mercie a besoin d'eux!
Mercia'nın onlara hemen ihtiyacı var.
Mon nom est maintenant Velma.
Artık adım Velma.
Bill, je n'ai ni TARDIS, ni sonique, environ 10 minutes d'oxygène et maintenant, je suis aveugle...
Bill, elimde ne TARDIS var ne de sonik tornavida yaklaşık 10 dakikalık oksijenim kaldı ve üstüne körüm.
On doit y aller. Maintenant!
- Hemen gitmemiz lazım!
Cesse de parler. Maintenant.
- Derhal konuşmayı kes.
Où sommes-nous, maintenant?
Neredeyiz şu an?
Vous réalisez que maintenant la bête sait où l'on est?
O yaratık artık yerimizi biliyor, farkındasın değil mi?
Maintenant, pourriez-vous juste avoir les pétoches et nous laisser nous échapper dans la confusion?
Şimdilik ödünüz güzelce patlarken, oluşan kargaşada Nardole'la birlikte kaçmamıza müsaade eder misiniz?
Et maintenant il se demande pourquoi.
Artık bu kavganın sebebini merak ediyor.
Maintenant que nous nous comprenons, de quoi avons-nous l'air?
Herkes birbirini anladığına göre, kulağa nasıl geliyoruz?
Maintenant vous avez un choix.
Şimdi önünüzde bir seçenek var.
- Je n'arrête pas maintenant!
- Şimdi duracak değilim.
- L'arme, maintenant.
Silahı ver hadi.
On doit sortir de là. Maintenant!
Hemen çıkmamız lazım!
Elle fait tes corvées maintenant?
Artık ayak işlerini mi yapacak?
Tu lui fais confiance maintenant?
Ne yani artık ona güveniyor musun?
Non, maintenant son TARDIS est gratuitement entretenu.
Hayır, artık ücretsiz TARDIS bakımı alıyor.
Elle nous critique maintenant?
- Demek bizi teftiş edecek artık?
Regardons ça maintenant.
Kaydı şimdi izleyelim.
Alors nous avons accroché Gaynier dehors, et maintenant il est mort.
Gaynier'i oraya soktuk, ve artık öldü.
Maintenant, dormez.
Şimdi biraz uyumaya çalış.
Maintenant, il se cache derrière son équipe de sécurité Au Strip de Las Vegas.
Şimdi Vegas Strip'teki güvenlik ekibinin arkasında saklanıyor.
Nous allons maintenant parler en privé.
Şimdi özel olarak konuşacağız.
Maintenant les diamants Sont dans un casier au dépôt de bus au centre-ville.
Şimdi, elmaslar şehir merkezindeki otobüs deposunda bir dolapta.
Maintenant, attendez le départ de Sasha, et puis...
Şimdi, Sasha'nın ilerlemesini bekleyelim ve sonra...
Des images en boucle maintenant.
Görüntü döngüsü tamam.
Margot : Ouais, les filles devraient avoir la chambre à coucher maintenant.
Evet, kızlar yatak odasını şimdiye kadar hazırlamış olmalılar.
Elle va peut-être toucher les œuvres. Les musées font ça, maintenant : des visites tactiles.
Sokağın ortasında bulduğun berduşun tekinin ayakkabısı.
Maintenant.
Derhal.
Maintenant que tu le dis, la communication n'arrête pas de sauter depuis qu'on est sur le bateau.
- Evet. Hazır sözü açılmışken telsizim tekneye bindiğimizden beri kesilip duruyor.
Et maintenant?
- Şimdi ne olacak?
Plus maintenant.
Aptal bir İngiliz'e katılıp, dünyayı kurtarmaya çalışırken öldüğüm seyre mi?
Tu sais ce qui craint maintenant que la Lance est détruite?
İkimiz de biliyoruz ki bazen espri anlayışım olmuyor. Ama evet, gidiyorum.