Translate.vc / francés → turco / Mar
Mar traducir turco
1,497 traducción paralela
A part le fait qu'il soit un enfant pourri et ingrat, pas grand-chose.
Şımarık bir velet ve nankör olmasının haricinde çok bir problemi yok.
Tu sais, Mary...
Bilirsin, Mar...
Un concert pour les enfants riches et gâtés de nos clients riches et gâtés.
Zengin ve şımarık misafirlerin çocuklarına özel bir konser. - Kulağa doğru gelmiyor.
Je fais pas le difficile.
Şımarıklık olsun diye söylemiyorum.
Toi, par contre, tu es un enfant unique pourri gâté qui a toujours eu tout ce qu'il voulait et n'a jamais rien apprécié.
Öte yandan sen ise her istediğine sahip olan, şımarık bir çocuksun. Ve bunların değerini hiç bilmiyorsun.
Alors parlons du gamin pourri gaté, à qui on a tout donné.
Hadi her istediği yerine getirilen şımarık çocuk hakkında konuşalım.
J'ai entendu de la musique vraiment vraiment affreuse et j'ai su que ça ne pouvait qu'être un acteur qui ne se refuse rien avec des instruments.
- Selam. Gerçekten kötü bir müzik duydum. Bunu ancak şımarık aktörlerin çalabileceğini biliyordum.
Il avait besoin d'un bon toilettage.
Tımarı gelmişti.
C'est parce qu'on ne m'a jamais gâtée.
Çünkü ben şımarıkça tüketmiyorum.
AJ Soprano est un sale gosse gâté.
A.J. Soprano şımarığın teki.
Difficile de manger en s'occupant de la tenue de son voisin.
herkesin beslenmesi ve kendini tımar etmesi, iyi bir akşam yemeği politikası olabilir sanırım.
A propos de tenue, votre robe est déchirée jusqu'en haut de la cuisse.
ve tımar etmekten bahsetmişken, Pamela, eteğinin uyluğuna kadar yırtıldığını farkettim.
Prend juste ce foutu oeuf, espèce d'enfant gâté!
Sadece şu kahrolası yumurtayı al, seni şımarık velet!
Ou vous pourriez vous remuer les fesses et me laisser faire mon travail, comme ça ma vie horrible continuerait.
Onun yerine sen şu şımarık poponu yataktan çıkarsan da ben de cehennem azabını andıran hayatımı sürdürebilmek için şu insanı kügük düşüren işimi rahatça yapsam?
Il a dépensé tout cet argent, des milliers de dollars, pour épater une Blanche, riche et gâtée. La petite amie de Logan Echolls.
Onca parayı, binlerce doları şımarık, zengin, beyaz bir kızı gezdirmeye harcadı.
Je sais ce que vous pensez. Un fils de riche, élevé dans le luxe.
Lüks içinde büyümüş şımarık bir çocuk olduğunu düşünüyorsunuz.
- Je peux les panser pour 1 / 2 franc.
- Yarım franka atınızı tımar ettirin.
Je sers que les notables.
En iyi tımar burada bayım.
Del Mar, Californie Avril 1975
Del mar, CA Nisan, 1975
Ensuite, dé Mar Vista, Oalifornie, un indépendant, Stacy Peralta,
Şimdi de Mar Vista, California'dan bağımsız kay kaycı Stacy Peralta. Bakın gelmiş.
C'est pas la fille de Del Mar?
Hey, bu Del Mar'daki kız değil mi?
Une princesse mal embouchée amoureuse du vendeur de fruits sans cervelle et sans cœur.
Meyveciye aşık olan ağzı bozuk, şımarık prenses. Beyinsiz doğmuş. Kalbi yerine de bezelye taşıyor.
Petite peste!
Seni şımarık.
Un tyran borné et gâté qui arrive toujours à ses fins.
İnatçı, şımarık, her istediğini yaptıran bir zorba.
Vous êtes un beau gosse gâté qui a toujours eu ce qu'il a voulu.
Şımarığın tekiydin... ... her istediğini elde etmiştin.
Cap de Mar ou Rio, qui est la première personne à m'accueillir sur place?
Ya da Rio'ya kim var beni karşılayan?
Tu as une audition. Mar. 15 h
Salı günü saat 3'te seçmen var Ara beni.
Heureux de te rencontrer, Ennis Del Mar.
Tanıştığımıza memnun oldum Ennis Del Mar.
Est-ce qu'Ennis Del Mar est passé par ici?
Ennis Del Mar buralarda değil, değil mi?
La garde des deux enfants mineurs, Alma Del Mar Jr. Et Jennifer Del Mar, revient à la plaignante.
İki küçük çocuğun Alma Del Mar Jr ve Jennifer Del Mar'ın velayetini davacıya veriyor.
Le divorce des Del Mar est prononcé en ce 6 novembre 1975.
Del Mar boşanması 6 kasım 1975'te karara bağlanmıştır.
Sors! Sors de ma maison, Ennis Del Mar!
Evimden defol!
Va chier, Ennis Del Mar.
Canın cehenneme Ennis.
Del Mar.
Del Mar.
Tu fais quoi dans la vie, Ennis Del Mar?
Ne yaparsın Ennis Del Mar?
Ennis Del Mar.
Ennis Del Mar.
Je ne te comprends pas, Ennis Del Mar.
Seni anlamıyorum Ennis Del Mar.
Ennis Del Mar, je suis un vieil ami de Jack.
Ennis Del Mar. Jack'in eski bir arkadaşı.
Jack disait... Il disait souvent : " Ennis Del Mar,
Jack hep derdi ki "Ennis Del Mar"...
Caroline, avez-vous vu M. Mar...
Caroline... Bay Marshall'ı...
Maintenant étonnée.
Şimdi de şımarık.
Tu agis comme un enfant gâté.
Şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
Elle est gâtée et capricieuse.
- O şımarık ve değişken mizaçlı.
Je vais brosser Sonya.
Ben Sonya'yı tımar edeceğim.
Tu as vu comme tu es gâté?
Seni şımarık çocuk.
Buffet à gogo lustrage des moustaches, pédicure, gonflement de la queue le paradis des animaux.
Yiyebildiğin kadar mama büfesi bıyık cilası, patikür, kuyruk tımarı 24-saat Hayvan Gezegeni.
Des bains de langue réguliers et un bon toiletage.
Düzenli dil banyosu ve iyi tımar.
Tu perds pas le nord, toi.
Şımarık şey.
Meredith, cette enfant gâtée,
Şımarık Meredith deli... ırkçı Bedford'lu bağnaz sürtük, öyle değil mi? Hepinizin düşüncesi bu.
- Del Mar.
Del Mar.
- Allô, c'est Ennis Del Mar.
Alo. Ben Ennis Del Mar.