Translate.vc / francés → turco / Martha
Martha traducir turco
3,861 traducción paralela
Je l'appelle Martha comme ma grand-mère.
Ben buna Martha diyorum, büyükannemden sonra gelir.
Je vais ouvrir l'école d'art dramatique Martha Rodgers.
Martha Rodgers Oyunculuk Okulu açacağım.
Martha, quelle surprise.
- Martha. Bu ne sürpriz!
C'est de Martha Rodgers qu'on parle.
Martha Rodgers'dan bahsediyoruz burada.
Qu'est-ce que vous en pensez, Martha?
Sen ne düşünüyorsun, Martha?
Hitler et Martha Stewart auraient détesté ça.
Hitler ve Martha Stewart o düğünden nefret ederlerdi.
En tout cas, pas un prostitué suisse que Martha Stewart m'a recommandé.
Martha Stewart'ın bana tavsiye ettiği İsviçreli bir fahişe olmadığı kesin.
Vous êtes un mélange entre Martha Stewart et Joseph Staline.
Tanrım, sen Martha Stewart ile Joseph Stalin arası birşeysin.
- Oublie le passé, Martha.
Geçmişi geride bırak Martha.
Martha Stewart l'a instauré quand elle était là.
Martha Stewart başlatmış.
Martha?
Martha'yı mı?
Paul s'en est sortis avec le meurtre de Marthz, mais... il ne s'en tirera pas avec le mien.
Paul, Martha'nın ölümünden paçayı kurtardı ama benimkinden kurtaramayacak.
Martha n'y est pour rien si Mary Alice s'est tiré une balle, comme toutes tes femmes.
Mary Alice'in kendini vurması Martha'nın suçu değildi,... bütün eşlerinin yaptığı gibi.
Quand j'ai vu la vie quitter les yeux vicieux de Martha, je savais qu'elle avait exactement ce qu'elle méritait.
Martha'nın hayatının o zalim küçük gözlerinden kayboluşunu gördüğümde biliyordum ki o tam olarak hak ettiğini alıyordu.
Quand j'ai vu la vie quitter les yeux vicieux de Martha, je savais qu'elle avait exactement ce qu'elle méritait.
Martha'nın hayatının o zalim küçük gözlerinden kayboluşunu izlediğimde biliyordum ki o tam olarak hak ettiğini alıyordu.
Tu passeras le bonjour à Martha.
Martha'ya... selam söylediğimi söyle.
J'ai tué Martha.
Ben Martha'yı öldürdüm.
Un instant, Martha.
- Bir dakika, Martha.
- Qui tu contactes?
Sen ne yazıyosun? - Martha.
- Martha. On est coincés.
Ona takılı kaldığımızı yazdım.
C'est ma productrice, Martha.
Bu benim yapımcım, Martha.
Martha, je dois économiser la batterie.
Anne, şarjımı bitirmeyeyim.
- Maureen? - Martha?
Anne?
Martha, tu dois nous aider!
Anne, bize yardım et.
Par ici, Martha Stewart.
Derya Baykal *, seni biraz ödünç alabilir miyim?
Eh bien d'abord, parce que les autres mères sont des Martha Stewart en miniature.
Her şeyden önce, diğer anneler Martha Stewart'lardan oluşmuş küçük bir ordu gibiydiler.
Et notre nouvelle novice, sœur Martha, a une divine voix de contralto.
Yeni gelenlerden, Rahibe Martha en ilahi kontralto sese sahip.
Êtes-vous clairvoyante, sœur Martha?
Gaipten haber veren birisi misin, Rahibe Martha?
Bien sûr, folle Martha Stewart!
Günlük işleri mi? Evet, Martha Stewart kılıklı!
Ils tentaient d'atterrir à Martha's Vineyard. L'avion s'est écrasé.
Gulf Stream'leri uçak Martha's Vineyard'a inmeye çalışırlarken yere çakılmış.
Eh bien, apprécie le Vignoble de Martha.
Martha's Vineyard adasında iyi eğlenceler.
Martha Elkin, 75 ans, atteinte coronaire pluritronculaire confirmée par angio.
Martha Elkin, 75 yaşında, çok damarı tutan koroner hastalık tanısı anjiyografi ile doğrulandı.
Vous êtes fin prête, Martha.
Ameliyat için hazırsın, Martha.
Martha, je voudrais vous donner mon numéro de portable.
Martha, sana cep telefonu numaramı vereyim.
La tension de Martha Elkin était légèrement élevée, mais je l'ai reprise après un repos, et ça allait.
Martha Elkin'in kan basıncı hafif derecede yükseldi ancak dinlenmesini sağlayıp yeniden ölçtüğümde tansiyonu düşmüştü.
Pense à moi comme une Martha Stewart marron.
Beni kahverengi Martha Stewart olarak düşünebilirsin.
- Le restaurant? - Oui, c'est Pam et Martha.
Evet, Pam ve Martha.
Ça fait plaisir de voir de nouveaux visages.
Yeni yüzler görmek heycan verici. Selam Martha.
Martha Washington.
Ben de Martha Washington.
- Bonne journée, Martha. - Toi aussi, Nathan.
Seni gördüğüme sevindim, Martha.
Il y avait Martha Huber.
Bir bakalım. Nottan haberi olan Martha Huber var.
Quand j'ai avoué le meurtre de Martha Huber, j'ai parlé de la lettre à la police.
Martha Huber cinayetini itiraf ettiğimde mektuptan polise bahsetmiştim.
Nous le ferons. Et nous reviendrons.
Öyle de yapabiliriz Martha.
Vous observerez et pourrez nous arrêter quand vous voudrez.
Martha, sen de izleyebilirsin. Bizi durdurabilir ve istediğin zaman avukat tutabilirsin.
Je peux pas t'aider.
- Sana yardım edemem, Martha.
- Où sont Alexis et Martha?
- Alexis ve Martha nerede? - Şehir dışına yolladım.
Sœur Martha?
Rahibe Martha?
La mère désespérée, en larmes...
Çok korkunç annesi çaresiz gözüküyordu herşeyi Martha'ya anlattı.
C'est dur à dire.
Martha, bunu söylemek zor.
Quand vous voudrez, Martha.
Ne zaman istersen Martha.
Vous savez quelque chose?
Martha, bu konuda bir bilgin var mı?