Math traducir turco

J'ai donné à Math Budad deux lampes pour ça.

Bunun için Mat Budad'a iki lamba verdim.

Tu es fâchée? Dis-toi que tu éviteras la prof de math pendant 15 jours.

Düşünsene matematik hocandan iki hafta kurtulacaksın.

- C'est quoi le devoir de math?

- Matematik ödevi verildi mi?

- Tu es bon en math?

- Matematiğin nasıl?

Un contrôle de math. Oh, non!

Matematik sınavı, oh hayır!

Au cas où vous ne seriez pas forts en math, ça fait six.

Matematiğiniz kötü olabilir diye diyorum, böylece altı ediyor.

- Oui, on devrait étudier, bachoter l'exam de math.

- Haklısın, o lanet matematik sınavına hazırlık için kütüphanede olmalıydık.

- Je l'aide à faire ses math.

- Matematiğine yardım ediyorum.

Mais tu devrais y repenser. Kelly planchera son examen de math de lundi juste après le concert.

Demek istediğim, konserden sonra pazartesi günkü matematik sınavına çalışacağına eminim.

Ceci est Math 1-A.

Dersimiz Matematik 1-A.

Math, soit vous aimez, soit vous détestez.

Math, istesen de istemesen de, bazı sorunların var.

Mes devoirs de math, et histoire.

Matematik ödevim ve tarih kitabım.

Et ton contrôle de math?

Ya matematik?

On dirait que Lydia a eu un "A" en math!

Galiba Lydia matematikten pekiyi aldı.

Il n'est pas très bon en math.

Matematikte hiç iyi değildir.

Un professeur de math m'en a parlé.

Mario. Ciddiyim, matematik bölümünden biri bahsetmişti.

C'est exactement comme en classe de math.

Matematik dersi. Bütün olay matematik.

Il est fort en math.

O matematiğini biliyor!

T'es nul en math.

Matematiğin hep kötüydü.

Oh, échec et math.

Ah, mat.

Math est à quatre traits pour toi dans cette position.

Mat dört hamle ileride.

si vous voulez vraiment faire une comparaison, comparez ça aux math ou à l'art de la musique.

Bir şeye benzetecekseniz, matematiğe veya sanata benzetin.

- Math.

- Mat.

"Math-Sacre à la tronçonneuse"!

"Maryland Öğretmen Katliamı."

On a fait quoi en math aujourd'hui?

Bugün matematikte ne işledik?

Il est meilleur que moi en math.

Matematiği benden daha iyi.

- Elle est très forte en math.

- Matematikte çok yetenekli.

Limite en math, recalé en compta et en allemand.

Matematik, Finans ve İngilizce'den kalmışsın.

♪ Math, Science, History, unraveling the mystery ♪

Gizem çözülüyor Matematik, Fen, Tarih ile

Fort en math.

Matematiği iyidir.

J'ai cours de math.

Matematik dersim var.

Un mec que j'ai aidé en math m'a fait écouter ça.

Matematik çalıştırdığım çocuk bana bunu dinletirdi hep.

Comment notre prof de math, Mr. Lisbon, et sa femme avaient-ils pu engendrer d'aussi ravissantes créatures?

Bayan Lisbon ve Bay Lisbon'un, yani matematik hocamızın, nasıl bu kadar güzel yaratıklar dünyaya getirebildiğini kimse anlayamazdı.

Une enfant. - Et je suis nulle en math.

Çocuğum.

- Et moi, j'ai eu un D en math! - Ouais!

Ve ben de matematikten D aldım.

Non, c'était... les math.

hayır, bu matematik.

Nous commencerons par les pompiers, les profs de math... et ainsi de suite jusqu'au dernier d'entre vous.

Önce itfaiyecileri yiyeceğiz, sonra matematik öğretmenlerini sonra bu sıraya göre hepinizi yemiş olacağız.

- 62,50... et je ferai tes devoirs de math pendant une semaine.

- Tamam, 62.50 $... Ve sonra bütün hafta senin matematik ödevini yaparım.

Il a eu un C en math.

Cebirden C almış.

C'est un truc de math.

Matematiksel bir şey.

Regardez. En math, en expression orale, mes notes sont excellentes.

Bak - matematik, muhakeme ve sözel notlarım yüksek.

550 en expression, 520 en math.

550 sözel, 520 matematik.

200 en expression, 710 en math.

200 sözel / 710 matematik.

Gunn et moi espérions que tu pourrais nous aider avec la prophétie de Nyazian.Il faut quelqu'un de calé en math.

Gunn ve ben Nyazian kehanetleri konusunda yardım edebileceğini umuyorduk. Matematikten anlayan biri gerekiyor.

- Ce n'est pas comme les math.

- Paige, bu trigonometri gibi değil.

- Je vais louper le cours de math.

Cebir dersini kaçırıyorum

Maintenantje suis nul en math.

Artık matematiği unuttum.

Math : A. Sciences : A. Histoire :

Matematik 5, Fen 5, Tarih 5, Beden Eğitimi...

Tu as un examen de math lundi?

Pazartesi matematik sınavın mı var?

Ce qui va me permettre de construire un modèle de référence... C'est ça, comme tu veux! On sait que tu es fort en math!

Üreteçlerinde yer alan her testin etki verileri Moya'nın sinir devrelerinde saklı, bu da bana istatistiksel bir model üretme olanağı veriyor... evet, evet, her neyse, sana matematikte güveniyorum.

Où est ton livre de math?

Geometri kitabın nerede?