Translate.vc / francés → turco / Maté
Maté traducir turco
1,606 traducción paralela
Tous les branleurs du bercail ont maté mes seins!
Yani Ahır'daki bütün sersemler memelerime mi bakıyor?
- Non, quoi? Elles t'ont maté de haut en bas.
- Seni kestiler.
- On l'a maté, ce petit con.
- O serseriye dersini verdik.
Marshall a maté tes fesses.
Marshall az önce kıçına baktı.
Il a maté mes fesses.
Kıçıma mı baktı?
Ce type m'a maté le popotin?
Şu adam popoma mı baktı?
Non, ce que tu dois faire, c'est partir parce que tu m'as maté toute la nuit.
Hayır, tek yapman gereken çıkıp gitmek çünkü gece boyu beni gözetledin.
Ok. Mate ça...
Tamam, gidiyorum.
Mate ce corps.
Vücuda bak.
- Ouais, je mate un peu comme ça.
- Evet, bakınıyordum.
- Oui. Mate ça :
Şuraya bak.
Mate ça!
Alice, nasıl sence?
Sérieusement, mate ça! La banquette arrière se replie complètement.
Baksana arka koltuklar olduğu gibi açılıyormuş.
Je mate tes lèvres sans arrêt, Cartwright.
Daima dudaklarına baktım, Cartwright.
On ne mate pas.
Bakma sakin.
C'est drôle, des gars comme moi, on vient ici, on se saoule, on mate.
Komik bir şey, çünkü benim gibileri, buraya geliriz sarhoş oluruz, gözlerimizi dikeriz.
Mate ce type
Şu herife bir bak.
Mate-moi ça, mon vieux.
Hey, şuna bir bak adamım.
Mate-moi ça.
Hadi adamım, ilgilen şununla.
Oh, mec, mate ça.
Şuraya bak.
Bien sur, ils sont curieux, mais peu d'entre eux mate par les fenêtres.
Tabiî ki meraklı olacaklar ama çoğu genç insanları dikizlemez.
Il te mate sous la douche?
- Yani duşta seni mi gözetliyor?
Eh, mate ça.
Şuna bak.
Mate un peu ça là-bas.
Şuraya bakın.
Et on mate les bombes mais on va pas leur parler?
Piliçleri gözetleriz, ama onlarla konuşmayız öyle mi?
Je mate les canons.
Piliçleri gözetle.
J'ai maté un porno.
Ben porno filimi izledim...
Si tu as peur que je mate ta bite?
Bak ahbab, eğer yarağına bakacam diye endişeleniyorsan arkanı dönebilirsin,
Mate le paquet de Marc et imagine ce qu'il te ferait avec.
Hayır... bilmiyorum, Marc'ın kasıklarına dik dik bak ve sana onunla sana neler yapabileceğini hayal et.
Un autre gars bizarre à la peau mate dans des pantalons moulants qui ne s'exprime qu'en disant bougadabougadabougada...
Harika. Dar pantolonlar içinde başka bir kahve tenli, her sesi diye çıkaran biri daha.
Mate un peu cette tortue. Regarde ça.
Şu kaplumbağaya bir bak.
- Mate ça.
- Şuna bak.
Mate la résistance de ce truc, Babs.
Şu kamera koluna bak, Babs. Bu harika.
Mate la camelote.
Mücevhere bak.
- Mate ça.
Baksana!
- Salut. - Mate ça.
Şuna bak!
Personne ne mate vos poumons.
Kimse akciğerlerini kontrol etmemiş.
Hé, Dayton, mate-moi cette face de rat.
Yağlı surata bakın.
Mate "Davie l'abruti".
Şu ahmak Davie'ye bakın?
J'ai mieux que ça. Mate un peu.
Daha iyi bir şey getirdim.
Mate ça, celui-ci... ou celui-là?
Fikir ver bakalım... Bu mu? Yoksa bu mu?
Chris, mate-ça.
Chris, suna bak.
Non je mate votre cul
Hayır, poponu inceliyorum.
Mate-moi cette merveille.
Şu inciye bir bak.
Hey, hey, mate ça.
Şuna bir bakın.
Mate moi ces magnifiques vestes en cuir qu'on a trouvées.
Bulduğumuz şu harika deri ceketlere bir bak.
Mate, mec Je suis Kid Chino!
Bana bir bak adamım. Ben Kid Chino'yum!
Mon siège me masse à la Shiatsu pendant que je mate Shrek en haute définition, tout en me gardant à un confortable 22 degrés, alors, oui, elle roule bien.
Tek bildiğim, ben yüksek çözünürlükte Shrek izlerken koltuğumun bana shiatsu masajı yaptığı. Tüm bunları da sıcaklığı 22 decede sabitleyip yapıyor. Bu yüzden, evet, Motor sağlam.
Mate ça, vieux.
Şuna baksana.
Un fantôme au volant! Mate moi ça!
Baksana.
Mate-moi ça!
Bir bak!