Millicent traducir turco

Millicent m'a invitée à dîner vendredi.

Millicent bu sabah beni aradı.

Millicent Jordan.

Ben Millicent Jordan.

Je meurs de soif.

Sakıncası yok, değil mi? Millicent, susuzluktan ölmek üzereyim.

Je peux me déchausser?

Millicent, ayakkabılarımı çıkarırsam rahatsız olur musun?

Salue Millicent pour moi.

Millicent'e hoşça kal dediğimi iletir misin?

Ça t'ennuie que je n'aille pas au théâtre?

Millicent, bu akşam tiyatroya gitmezsem olur mu?

Ma chérie, pardonnez-moi!

Millicent, sevgilim.

Ne t'inquiète pas.

Ben iyiyim Millicent. Lütfen endişelenme.

Ne gâchons pas le dîner!

Benden daha iyi sürersin. Unutma, Millicent'in yemeğini mahvetmemeliyiz.

Qu'y a-t-il?

Millicent, ne oldu?

Au revoir, Mme Witherspoon.

- Güle güle Bayan Millicent.

Une femme remarquable, Lady Milicent.

Olağanüstü yaşlı kız, Leydi Millicent.

Millicent, vous êtes ravissante.

Millicent çok hoş görünüyorsun.

Ah, voici ma chère filleule Millicent.

Ve vaftiz kızım, Millicent.

Un cache-col pour moi, des gants pour M.Baldrick et un chapeau pour Millicent.

Bana bir boyun atkısı, Bay Baldrick için bir çift eldiven ve Millicent için de bir şapka.

Ah, ma chère Millicent qui vient déjeuner.

Sevgili Millicent, akşam yemeğine gelmiş.

Avez-vous entendu parler de Lady Millicent du Château de Vaughan?

- Leydi Millicent Castle Vaughan'u duymuş muydunuz?

Je suis Lady Millicent. - Compliments.

- Leydi Millicent benim.

Lady Millicent ne possède même pas la moitié de 20 000 £.

- Leydi Millicent'ın 20 bin sterlini yok.

Lady Millicent aura du mal à trouver 5 000 £. 5 000 £?

Leydi Millicent, güçlükle 5 bin sterlinlik bir miktar toplayabilir.

Elle est si charmante que je lui ferai un rabais.

Leydi Millicent'ın ucuza kurtulmasına izin vereceğim.

Lady Millicent a dit qu'il réside à Wimbledon.

- Leydi Millicent söyledi ya.

II a parlé de Lady Millicent avec vulgarité. J'ai envie de le corriger.

Leydi Millicent hakkında öyle kötü konuştu ki onu merdivenlerden itmek istedim.

C'est la lettre de Lady Millicent?

Leydi Millicent'ın mektubu mu?

C'est Lady Millicent.

Arayan Leydi Millicent.

Millicent Smith.

Millicent Smith.

Tu écris "Joyeux anniversaire Millicent" sur mon gâteau.

Pastamın üzerine "Mutlu Yıllar Millicent" yazıyorsun.

- C'est l'anniversaire de Millicent.

- Bugün Millicent'in doğumgünü.

Millicent, ouvre la porte.

Millicent, kapıyı aç.

Millicent?

Millicent?

Profite bien de cette fête pour Millicent.

Partinin tadını çıkarmaya bak. Umarım eğlenceli olur.

Je voudrais te présenter à Mme Carter.

Millicent Carter'la tanışmanı istiyorum.

Tu as vu Millicent? Non.

Büyük babanı kaybetmişsin ama bu konuda bir şey söylemedin bile

Abby, je te présente Eléanor, ma mère. - Enchantée. - Enchantée.

- Millicent'i gördün mü John?

Millicent Bulstrode.

Millicent Bulstrode'un.

C'était un poil de chat, sur la robe de Millicent.

Millicent Bulstrode'un pelerininden aldığım kedi tüyüymüş.

Norman Tucker a offert à Millicent une bouteille d'un excellent bordeaux.

Norman Tucker, Millicent'e geçmiş hediyesi olarak kırk yıllık bir Bordo şarabı yollamış.

Et tu l'as aidée un peu à la boire? J'ai passé tout l'après-midi à ce centre pour les enfants cancéreux.

Millicent için tüm öğleden sonramı çocukların merkezinde geçirdim.

En rentrant à la maison, j'ai commis l'erreur d'arriver au beau milieu d'une dispute entre Millicent et son kinésithérapeute.

Eve geldim ve Millecent'le fizik terapi uzmanı arasındaki tartışmaya girme hatasını işledim.

Millicent était certaine qu'il lui fallait un changement d'air.

Millicent temiz hava iyi gelir diye tutturdu. Bütün kış evdeydi.

Comment allez-vous Millicent?

Nasılsın Millicent?

- Elle exaspérait Millicent, alors je lui ai donné son après-midi.

Ben de onu evine erken yolladım. Sabah altıda gelecek.

Je suis la grand-mère de John.

Adım Millicent Carter. John'nun büyük annesiyim. - Merhaba.

Seigneur, accepte nos prières pour le salut de ta servante Millicent et accorde-lui le privilège d'entrer dans un monde de lumière aux côtés de tous tes saints.

Merhameti sonsuz olan Tanrım kulun Milicent için dualarımızı kabul et. Ve azizlerinle birlikte onun ışık ve neşe diyarına girişini kabul et.

Véronique, Millicent

Veronica

- Agnès

- Millicent

Doris, Millicent, venez au Golden Cherry.

Hey, Doris. Millicent.

Millicent!

Ah, Millicent!

Pardon, Lady Millicent.

Kusuruma bakmayın, Leydi Millicent.

- C'est l'anniversaire de Millicent.

- Millicent'in doğumgünü var.

- Quoi?

Millicent'i kızdırıyordu.