Translate.vc / francés → turco / Misaki
Misaki traducir turco
37 traducción paralela
Misaki!
Misaki!
Misaki...
Olmaz, Misaki.
Misaki, tu es amoureuse?
Birinden hoşlanıyor musun?
Misaki?
Misaki?
Tu m'attends là, Misaki.
Sen, burada bekle.
Misaki et Ayane!
Günaydın, Misaki ve Ayane.
JÕai rencontr Misaki...
Misaki ile karşılaştım...
CÕest incroyable, tu ressembles Misaki.
Harika. Tıpkı Misaki gibi gözüküyorsun.
Peux tu imaginer comment cela a t dur pour Misaki?
Misaki için bunun ne kadar zor bir durum olduğunu tahmin edebiliyor musun?
Misaki Ross.
- Misaki Ross.
Voila une photo de Misaki le jour où elle est sortie de l'hôpital.
Hastaneden çıktığı gün Misaki'nin fotoğrafı.
Jusqu'à ce que Misaki commence à tuer.
- Ta ki Misaki cinayetlerine başlayana dek.
Tu vois, Misaki est morte il y a 5 ans.
Misaki 5 yıl önce öldü. Philip de 3 yıl önce.
Et puis un jour... Misaki a juste explosé, et... elle concluait tous les défilés à la Fashion Week. Et...
Sonrasında bir gün Misaki sinirlendi ve Moda Haftası'ndaki bütün gösterilerde kapalı gişe oynamıştı.
À chaque fois que j'aide quelqu'un, je demande pardon à l'esprit de Misaki.
Ne zaman birine yardım etsem Misaki'nin ruhundan affedilmeyi diliyorum.
Vous voulez dire que je suis hantée par Misaki?
Misaki bana mı musallat oldu yani?
Et il a dit qu'il pouvait m'aider à contacter l'esprit de Misaki pour lui demander pardon.
O da Misaki'nin ruhuyla bağlantıya geçmeme yardım edebileceğini ve ondan af dileyebileceğimi söyledi.
Misaki, Philip, Devereaux.
Misaki, Philip, Devereaux.
Misaki.
Misaki.
Misaki, j'ai le blink drive.
Misaki, Sürücü'yü aldım.
Misaki... exécute l'un des prisonniers.
Misaki tutsaklardan birini öldür.
Misaki, vous servez le trône.
Misaki, sen tahttaki kişiye hizmet edersin.
Non, j'ai vu quelqu'un moi aussi. Elle était ici, et nous nous sommes battus, avant qu'elle disparaisse juste devant moi. Misaki...
Hayır, ben de birini gördüm.
Misaki, je...
Misaki, Ben...
Sauf mon respect, Misaki n'a pas le rôle de médiateur entre toi et tes généraux.
Tüm saygılarımla, Mikai'nin rolü siz ve generalleriniz arasında... arabuluculuk değil.
Misaki et moi avons des avis opposés sur bien des points, mais si un sujet nous rassemble, c'est notre désir de soutenir ton règne.
Misaki ve benim pek çok konuda görüşlerimiz farklı, ortak tek noktamız egemenliğinizi destekleme arzumuzdur.
Misaki...
Misaki...
C'est impossible.
Misaki buradaydı ve dövüştük sonra da birden kayboldu. İmkansız bu.