Translate.vc / francés → turco / Mètre
Mètre traducir turco
1,200 traducción paralela
" Pour comprendre la poésie, on doit d'abord maîtriser son mètre,
Şiiri anlamak için, onun kafiyeleri ve metaforlarına alışkın olmalıyız.
2,5 GeV sur le giga-mètre.
Gigametre de 2.5 GEV gösteriyor.
Ils n'auraient pu sauter le mètre qui restait sans faire de bruit.
O zaman ne olacak, ha? Hepiniz çıldırmışsınız.
Elle fait bien 1 mètre!
Bir metre uzunluğunda!
Oncle, elle a plus d'1 mètre...
Dayı! Daha uzun... çok, çok daha uzun! Su sıçratıyor!
Votre mètre est probablement défectueux.
Geçen yaz hangi bedendeysem yine aynıyım. Sorun, sizin ekipmanlarınızda.
Un mètre défectueux?
Sorun, ekipmanlarımda mı?
Chaque année, il accuse mon mètre.
Her yıl, mezuramın çektiğini söylüyor.
Nous verrons si c'est mon mètre ou vos mensurations!
Ekipmanım hatalı mı, o zaman görürüz.
Effet de tension, 80 tonnes par mètre.
Çekme kuvveti, metre başına 80 ton.
Effet de traction, 92 tonnes par mètre.
Çekme kuvveti, 92 ton.
Effet de tension à 1 03 tonnes par mètre.
Çekme kuvveti 103 ton.
Je veux que chaque mètre de Nelvana III soit observé.
Nelvana III'ün her metresinin izlenmesini istiyorum.
Même une punaise de 1,80 mètre?
1.80'lik bir tırtılı bile mi?
1 mètre 80.
Boyu 1,85.
1 mètre 80, bien bâti, environ 80 kg.
Beş ayak yüksekliğinde, sağlam inşa edilmiş, 180 pound değerinde.
À moins de deux mètres, À moins d'un mètre
# With a six-foot pole With a six-inch pole #
Il mesure un mètre 80 à peu près...
Uzunluğu 1,80m en fazla.
La pile faisait presque un mètre de haut.
Yarım metre yüksekliğinde bir yığın olmuştu.
- Presque un mètre!
- Yapma, yarım metre olmamıştı.
Je vois rien à moins d'un mètre.
Ben burnumun ucunu bile göremiyorum.
Avec des dents de cochon enfoncées dans le tronc à environ un mètre du sol.
... yerden yaklaşık bir buçuk metre yüksekte domuz dişleri saplıdır.
A un mètre du sol.
- 1,5 metre yukarıda.
Un mètre 95? Plutôt laid?
Bir seksen civarı, çirkin yüzlü biri miydi?
Leurs pattes font un demi mètre.
Bacakları yarım metre uzunluğundadır.
Les Ferengis affirment que deux de leurs cargos ont été détruits par des mètre
Ferengiler, kendilerine ait iki yük gemisinin... sektörünüzdeki Cardassian savaş gemileri tarafından yok edildiğini iddia ediyorlar.
Si les mètre sont impliqués, je vous avertirai.
Olaya Cardassianlılar yol açmışsa, size derhal bilgi vereceğim.
Structure articulée, longueur totale, un mètre.
Oynak eklemli, toplam uzunluğu bir metre.
La première tentacule était à un mètre de son visage. Impossible de reculer.
En yakın bitki ona yalnızca birkaç adım ötedeydi ve daha da ilerleyemiyordu.
C'était le dernier saut au plongeoir d'un mètre.
Bir metre yarışması sona erdi.
Nous allons les combattre ici, mètre par mètre, à travers la ville si nécessaire.
We'll fight them here, inch by inch, through the town if necessary. - Yes, sir.
Vous pourriez les acheter au mètre carré.
Sen onlardan tonla satın alabilirdin.
On n'a pas vendu un mètre de tissu.
Bir top kumaş satmadık.
- 1 mètre 78.
- 1 metre 78.
En n'oubliant pas que vous êtes sous serment, voyez-vous des lésions sur votre visage à un mètre de distance?
Yemin altında olduğunuzu hatırlayın, dürüstçe cevap verin... Üç adım uzaktaki bu aynada yüzünüzdeki yarayı görebiliyor musunuz?
la pluviométrie oscille entre environ 1 mètre en hiver et 5 en été.
Yağışınız kışın 40 inç yazın da 200 inç'e çıkıyor.
Il y a plein de flics au mètre carré.
Baştan başa polislerle dolu.
Allons, tu t'en sors bien. Déplacez le réverbère d'un mètre, s'il vous plaît.
Sonra eve gelip onu Paskalya yemeği olarak pişirdik.
Je dirais qu'elle mesure à peu près 1,60 mètre.
1,60 boylarında olduğunu söyleyebilirim
Il faisait environ un mètre, un costume vert des chaussettes rayées, et un petit chapeau.
Yeşil elbisesi, çizgili çorapları vardı ve bir şapka takıyordu.
Je n'utilise pas de mètre, mais un millimètre.
Metre kullanmam, miIIimetre kullanırım.
Alors, en pénétrant dans la salle du Conseil, la première chose que je vis fut D'Ghor. Il devait faire un mètre de plus que dans mon souvenir...
Büyük Salona girdiğimde, fark ettiğim ilk şey D'Ghor'un hatırladığımdan 1 metre kadar daha uzun olduğuydu.
Un homme blanc, un mètre quatre-vingt, avec un masque de ski.
Beyaz erkek, boyu 1,80 ile 1,70 arasında, yüzü maskeli.
Il pèse 75 kilos au maximum, et mesure dans les 1,75 mètre.
Ağırlığı 75 kilogram boyu 1,75 metre.
Tranche torpilles : un mètre d'eau dans la cale.
Kumanda, burası torpido odası. Girişte 1 metre su var.
Un mètre cinquante-cinq, quarante-deux kilos
Boy : bir elli beş Ağırlık : 41 kilogram
Nous aimerions regarder et nous pouvons porter votre mètre.
Seyretmek ve eşyalarınızı taşımanıza yardım etmek istiyoruz.
Je fais 1 mètre 36, je me rase pas et j'ai pas de boulot.
Boyum 1.35, tıraş olmuyorum. Bir işim yok ve dayı olacağım.
Ce qui faisait un mètre de plus.
O zaman oradaki adamı öldüren şey, beni de öldürürse ne olacak?
Peut-être qu'à moins d'un mètre...
# Well, maybe a six-inch #
- 1 mètre 78. Votre poids?
- Boyunuz?