English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Médium

Médium traducir turco

1,529 traducción paralela
Non mais je ne suis pas médium.
Hayır ; ama ben psişik değilim.
Ça s'appelle "Appelez un médium".
Evet, evet. Adı "Dial-A-Psychic".
Je suis médium en chef pour la police de Santa Barbara.
Belki bizi tanımışsınızdır. Santa Barbara polis departmanının baş medyumuyum.
Je suis un médium un peu poète.
Medyum bir şair olduğum söylenebilir.
Comment se fait-il que je doive chercher un médium pour nous aider?
Bize yardım edecek bir psişiği nasıl bulacağım ben?
Il y avait un médium qui avait trouvé... un corps enterré, après avoir vu le suspect sur une vidéocassette.
Kurbanı video kasette izleyip de cesedinin gömülü olduğu yeri gösteren bir psişik vardı.
Smith. Le médium qui harcelait Greg Stillson?
Greg Stillson'ın peşindeki psişik mi?
On procède à la libération de l'index et du médium, et aussi à celle de l'annulaire et du petit doigt.
İşaret ve orta parmağı arasında bir ayırma yapacağız, ve bir tane de yüzük ve serçe parmağı arasında.
On devrait engager un médium au lieu d'un comptable expert en fraudes.
Belki de adli muhasebeci yerine bir aracı tutmalıyız.
Okay, mais alors, si tu étais vraiment une médium tu aurais du le voir, n'est-ce pas?
Peki o halde, madem iddia ettiğin gibi gerçekten medyumdun bunu bilmen gerekmez miydi?
Okay, mais alors, si tu étais vraiment une médium tu aurais du le voir, n'est-ce pas?
Tamam ama medyum olduğunu iddia ediyorsan bunu bilmen gerekmez miydi?
Tu es médium? Parquets cirés, tu te rappelles?
- Medyum mu oldun?
Un médium m'a dit une fois que j'étais médium.
Bir medyum bana medyum olduğumu söylemişti.
On parle d'un médium.
Bir medyumdan bahsediyorsunuz.
Si t'es médium, pourquoi t'as pas vu qu'Aceveda mentait?
Medyumsan, neden Aceveda'nın yalan söylediğini anlamadın?
Médium.
Orta olsun.
Une médium anglaise des années 30.
1930'larda yaşayan İngiliz bir medyumdu.
Je suis le médium en chef du département.
Çok güçlü titreşimler algılıyordum.
Mr Spencer est notre médium, j'ai pensé qu'il pourrait être utile.
Bir ay önce Wilmette, Illinois'te kalpazanı neredeyse yakalıyorduk.
Mais, nous avons déjà notre propre médium.
- Lindsay... - Leikin.
Je m'appelle Shawn Spencer. Je suis médium, pour la police.
İsmimin Garrison olduğunu nereden bildin?
Il y avait déjà un médium ici hier soir.
Sen de problem olacağını düşünmüştün!
Peut-être qu'elle est plus médium que toi.
- O bir matkap. Tabii ki öyle. Gülünç olma.
Dites-moi, M. le Médium.
- Para kontrol edildi. Gerçekmiş.
C'est à cause d'un médium que vous venez de rencontrer?
- Gerçekten mi? Belli bir medyumun bununla ilgisi var mı?
On a de la chance quand notre médium ne lèche pas le corps.
- Lassiter, gevşe. Medyumumuz cesedi yalamıyorsa bu bizim şansımız.
Soit c'est vraiment un médium de talent, soit, c'est simplement une meilleure enquêtrice que moi.
O, ya çok iyi bir medyum ya da benden daha iyi bir dedektif.
C'est un médium?
Kimmiş o, bir medyum mu?
Un médium.
Bir medyum.
Quoi de neuf? Tu fais toujours tes trucs de médium?
Hala medyum işini mi yapıyorsun?
Doug, je suis employé en tant que médium.
Doug, medyum olarak işe alındım.
- Ce n'est pas moi le médium.
- Ben medyum değilim.
La vérité c'est que... je suis médium.
İşin aslı ben bir medyumum.
Ou Chompy. Zippy le dinosaure, découvert par le médium paléontologue Shawn Spencer.
Hızlı Dinozor, medyum paleo-dedektif Shawn Spencer tarafından keşfedildi!
Le médium n'est même pas au courant.
Psişik adam bilmiyor bile.
C'est vous le médium.
Psişik olan sensin.
Un médium.
Evet, psişik.
Je suis médium.
Ben psişiğim.
Angéla est presque médium à propos de ces affaires là, ok?
- Angela bu konularda medyum sayılır.
- À l'aide de quel médium?
- Ne kullanarak?
Précédemment dans Medium
Medyum'da önceki bölümler.
Elle était medium.
Hisliydi.
Vous êtes vraiment medium.
Sen gerçekten psişiksin.
et ses enfants iront à l'école, et leurs amis diront qu'ils l'ont aimé dans l'épisode de "Medium" d'hier soir, et il... Il va adorer.
Çocukları okullarına gidip, arkadaşları "baban dün akşam Medium'da harikaydı" dediklerinde bu çok hoşuna gidecek.
Précédement dans Medium
Medium'da önceki bölümler.
Précédement dans Medium...
Medium'da önceki bölümler...
Peut-on parler de votre situation en tant que medium pour le bureau du procureur?
Ruhsal danışman olarak Bölge Savcılığı ile ilişkinizden bahsedebilir misiniz?
Vous voulez le hamburger medium ou maxi?
Hamburgerinizi orta mı iyi kızarmış mı istersiniz?
Vous savez, honnêtement, si la jolie médium n'a rien trouvé, je ne crois pas que vous aurez plus de chance.
-... altta yakalarım. - İşte burada.
Vous comptez être le médium de la police pour toujours?
Söylesene, Shawn.
Et les règles n'incluent pas un medium.
Bu kitapta da, psişik bir adama yer yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]