Translate.vc / francés → turco / Mûr
Mûr traducir turco
12,529 traducción paralela
Il est très mûr, pour ses 17 ans.
Daha 17 yaşındaki bir sürücü.
Au moins, le mur a tenu.
En azından duvar dayandı.
Le mur ne sera pas assez haut.
Duvar dalgayı durdurmak için yeterince yüksek değil.
Occupez-vous du mur, j'ai une idée.
Siz çatlaklarla ilgilenin evlat! Benim bir fikrim var.
En parlant de faiblesses, il y a un loup enchaîné à mon mur qui prétend avoir pris un morceau de ton bras.
Zayıflıktan bahsetmişken kolundan ısırık aldığını iddia eden duvarımda zincirlenmiş bir kurt var.
Ça tremble, et tout à coup, un mur d'eau de dix mètres fonce sur toi.
Birazcık gürültü çıkıyor ve bir bakmışsın, 9 metrelik sudan bir duvar oluşmuş,... -... balıklama senin üzerine doğru geliyor.
Mais vous savez pourquoi j'ai brisé mes chaînes sur le mur?
Ama neden zincirlerimi kopardım biliyor musunuz?
Ça a enfoncé les mauvaises pensées au fond et mit un mur autour d'elles.
Kötü düşünceleri geriye itti ve etrafına bir duvar ördü.
C'est comme parler à un mur.
Duvara konuşuyoz sanki.
Mets-toi contre le mur, j'ai dit.
- Hayır! - Duvarın önüne dizin dedim.
même la peinture du mur... sera utilisé pour me trouver.
Duvardaki bir resmi bile beni bulmak için kullanırlar.
C'est un putain de mur.
Aramızda koca bir duvar var.
Dar Adal nous a mis au pied du mur.
Dar Adal blöfümüzü gördü.
C'est un putain de mur.
Bir duvar var.
Ils vont le mettre contre un mur et le tuer après ce qu'il a fait pour nous.
Bizim için yaptıklarından sonra onu duvara dayayıp vuracaklardır.
Donc, tout ce dont nous avons besoin, c'est un mur ou, tu sais, un endroit où reprendre notre rendez-vous où nous l'avons laissé.
Tek ihtiyacımız olan bir duvar. Randevumuza kaldığımız yerden devam edebileceğimiz bir yer.
Il y a un grand mur sur le toit
- İzleyelim. Çatıda güzel bir duvar vardı.
Il a érigé un mur depuis, mais tu peux l'abattre.
O günden beri duvar örüyor ama sen... bu duvarı yıkabilirsin.
♪ Il ya un calme pour savoir quand de votre dos contre le mur ♪ Non.
Hayır.
Bon, quel mur tu veux fixer pour toujours?
Şimdi, hayatının geri kalanı boyunca hangi duvara bakmak istersin?
Leurs visages sont ici, mémorisés sur ce mur.
Onların yüzleri bu duvarda hatırlanmak için yer alacak.
Sur ce mur, il avait un dessin.
- Ne? Şu duvarda bir iz vardı.
Maintenant, ça semble hostile pour moi, alors je sens comme si vous mettiez en place un... un mur fait de briques et de ciment et toutes sortes de choses et donc que vous ne pouvez pas aller vers moi et que je ne peux pas aller vers vous.
Bana düşmanca bir tavır gibi geldi bu tür şeyleri sanki çimento ve tuğladan bir duvar gibi ördüğünü hissediyorum....... yani sen bana ulaşamıyorsun, ve ben de sana ulaşamıyorum.
Et à la fin de nos séances ensemble, nous allons faire tomber ce mur, et nous allons nous voir, et vous allez vous sentir mieux.
Birlikte seansımızın sonuna kadar şu duvarı yıkmaya çalışıyoruz....... birbirimizi görebilmek ve daha iyi hissedebilmen için.
Face au mur.
Duvara yaslanın.
Mur de boucliers!
Kalkan duvarı!
- Ils seront désorganisés. Pas de mur de boucliers.
- Dağılmış olurlar ve kalkan duvarı da olmaz.
Mur de bouclier!
Kalkan duvar!
Quand tu te retrouves dos au mur, pourquoi... je sais pas... t'agirais pas en homme?
Eğer kendini bir köşeye atılmış bulursan neden sadece- - bilemiyorum- -
Si c'était il y a un mois, je voudrais retirer ton nom du mur.
Bir ay önce olsaydı ismini duvardan silmek isterdim.
Un jour, ça ira droit dans le mur.
Bir gün, her şey sona erecek.
Le centre médical était près de ce mur.
Tıp merkezi şu duvarın oradaydı.
Au lieu de commenter la couleur du mur, pourquoi ne pas dans ton bureau?
Duvarlarımın rengini yorumlamak yeriner, niye kendi ofisine gitmiyorsun?
Alors va voir quelqu'un qui n'est pas de son avis, car ce connard de menteur ne va pas s'arrêter tant que son nom ne sera pas sur le mur.
O zaman aklı başında olmayan birine git, çünkü bu yalancı p.ç ismini kapıda görene kadar durmayacak.
Ce mur... il coupe les carreaux du plafond juste au milieu.
Şu duvar... Tavan döşemesini tam ortadan kesiyor.
C'est un mur de zombies qui vient par là.
Bu tamamen zombilerden oluşan ve bu tarafa gelen bir sürü.
Vous deux, contre le mur.
İkiniz, duvara yaslanın.
Gardez le serré de mur!
Duvarı sıkı tutun!
♪ Nous avons construit le mur ♪ ♪ Nous avons construit les pyramides ♪
Bir duvar ördük Piramitleri diktik
Cassez chaque mur si c'est nécessaire.
Gerekirse her duvari kirin.
J'ai vu ta photo sur le mur.
Duvardaki eğitmen resmini görmüştüm.
Contre le mur près de la porte.
Sırtını duvara dön.
Accrochez-vous au mur.
Duvara tutunun. Başka kimse var mı?
Ok, Cabe, À mon top, frappe le disjoncteur sur le mur.
Pekâlâ, Cabe işaretimle duvardaki şalteri indir.
Ce mur est endommagé par l'eau.
O duvarlar nemden çürümüş.
Et pas que le mur.
- Sadece duvarlar değil.
Et une photo du Dr Fisher recevant les honneurs au mur.
Duvarda Dr. Fisher'in takdirname alırken çekildiği resim var.
J'ai vu le mur, je fonçais droit dessus, alors j'ai sauté de la moto.
Ve oraya gittiğimde duvarı gördüm, doğrudan duvara girdim. Ve motordan uçtum.
Bautista a heurté l'arrière de ma moto et j'ai perdu le contrôle de la moto. J'ai foncé dans le mur.
Bautista ayağıma değdiğinde kontrolümü kaybedip motorla duvara çarptım.
Contre le mur.
Duvarın yanına geçin.
Regarde comment ce mur s'est effondré.
Şu duvarın ne hâle geldiğine bak.