Translate.vc / francés → turco / Noé
Noé traducir turco
395 traducción paralela
Et Noé n'arrivait pas à comprendre pourquoi je refusais de rester à bord avec un groupe de singes.
Nuh da neden bir avuç maymunla güvertede durmadığımı anlayamazdı.
Des arches de Noé et des soldats en bois, rien de compliqué comme ceux-là.
Günümüzde güzel oyuncaklara sahipler, çok güzel oyuncaklara.
Vous partez sans Noé?
Nuh peygamberi beklemeyecek misin?
Un "zoo" comparable à celui de Noé!
Nuh'tan beri en büyük özel hayvanat bahçesi.
J'ai investi une fortune dans cette expédition et ce roi veut qu'on joue à Noé?
Bu keşif seferi için küçük bir servet harcadım ve bu kral Nuh'un Gemisi'ni mi oynamamızı istiyor?
Noé avait sauvé le monde grâce à une arche en bois.
Bundan yılar önce Nuh peygamber ahşap bir gemiyle dünyadaki yaşamı kurtarmıştı.
L'arche de Noé du 20ème siècle.
Bir adet 20. Yüzyılın Nuh'un Gemisi, ha?
Cette arche de Noé atteindra-t-elle la nouvelle planète?
Nuh'un Gemisi ne durumda? Şu yeni gezegene varabilecek mi?
Merci, mais Noé aurait refusé ma candidature.
Teşekkürler. Ancak Nuh olsaydı başvurumu hemen reddederdi.
Je suis né dans un coin appelé l'Arche de Noé.
Ben "Nuh'un gemisi" denen bir mahallede doğup büyüdüm.
... et la navette, notre arche de Noé, s'échappe, et les survivants trouvent refuge sur une autre planète.
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
- Qu'est-ce? Le sacrifice de Noé.
- Nuh'un kurbanları.
La Genèse a décrit Noé dévêtu.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
Si je veux des histoires terribles, je lis celle de Noé.
Kötü haber istersem, Nuh ve sel hikayesini okurum.
à Noé, à Mo ¨ ï ¨ se, à Jésus, à tous les prophétes.
Nuh'a, Musa'ya, İsa'ya, bütün peygamberlere.
Dieu nous a déjà parlé à travers Abraham, Noé, Mo ¨ ï ¨ se et Jésus-Christ.
-... sizin 300 tanrınız dili mi tutuldu? - Allah önce de konuştu insanlarla İbrahim, Nuh, Musa, İsa ile...
L'Arche de Noé.
Nuh'un gemisi.
La dernière fois qu'il y a une fuite comme ça, Noé s'est fabriqué un bateau.
Daha önce böyle bir sızıntı olduğunda Nuh bir gemi yapmıştı.
Il détruisit le monde... mais sauva Noé... qui prêchait la vertu.
"... yargılanıncaya dek orada tutulacaklar. " " Tanrı eski dünyayı da esirgemedi... " " Ama tanrısızların dünyasına tufanı gönderdiğinde... "
Viens ici, Noé!
Buraya gel, Noe!
C'est ça, Noé, Ie vieux Noé
- Evet, Nuh Peygamber. - Yaşlı Nuh Peygamber. - "Ve bize yol göster."
Un raffiné le vieux Noé.
Yaşlı Nuh Peygamber. Bir de şu...
Oh, ou alors... dans l'Arche de Noé?
Evet evet, Nuh'un Gemisi değil miydi o?
Tu as fait s'ouvrir la Mer Rouge pour Moïse, tu as sauvé Noé.
Musa için Kızıldeniz'i ikiye böldün. Nuh'u kurtardın.
Je me sentais comme Noé.
Kendimi Nuh Peygamber gibi hissettim.
C'est comme l'arche de Noé.
Nuh'un Gemisi gibi burası.
Mais ce que je sais, c'est que Jeanne d'Arc n'était pas le femme de Noé.
Ama Joan of Arc'ın Noah'ın karısı olmadığını biliyordum.
Mais alors, qui es la femme de Noé?
- O zaman Noah'ın karısı kim?
Bienvenue dans l'arche de Noé... où il y a un déluge toutes les 10 minutes.
Nuh'un gemisine hoş geldiniz on dakikada bir tufan olur.
Bien, juste à 15 km d'ici... en bordure de la rivière... "Pourquoi Noé a-t-il fait monter deux serpents à bord de l'arche... se cache l'antre du diable... quand il avait la chance... de les exterminer une fois pour toutes." Habité par la boisson... le jeu et le péché!
Şeytan çok değil 10 mil ötede, nehrin kenarında, likörün, kumarın ve... günahın yönettiği yerde... ininde pusuya yatmıştır!
Noé s'inquiétait que la pluie ne cesse pas
Nuh bile endişelendi ama yağış durmadı
Aide-nous, Noé Noé a dit non, non, mon ami
Bir yandan sularla mücadele ederken Nuh dedi ki "Hayır, olmaz dostum"
On a trouvé des bois fossilisés provenant de l'Arche de Noé.
Nuh'un gemisine ait olduğunu sandığımız tahta parçaları bulduk.
On m'appelle Noé.
Bana Nuh derler.
Noé fut un ivrogne mais Dieu lui donna l'arche.
Nuh sarhoşlukla suçlandı ama Tanrı ona gemi verdi.
On a tout en double dans chaque Arche de Noé.
Noah'ın Hanında herşeyden iki tane vardır.
Ils emplissent les Arches de Noé chaque week-end.
Noah'un Hanında sıralananlar, aynı çocuklar.
"Les Arches de Noé présentent Wayne's World".
Noah Hanında Wayne'in Dünyası.
- Noé Vanderhoff, de la chaîne Vidéo Arches numéro 1 de Chicago est dans mon bureau.
- Noah Vanderhoff, Chicago'da en büyük video mağazalar zinciri sahibi, ofisimde.
C'est elle qui a baptisé mes Arches de Noé.
O buldu ismi Noah'ın Hanı.
Alors Dieu dit à Noé..
Ve Tanrı Nuh'a dönüp dedi ki ;
Les trains du cirque, comme l'Arche de Noë, transporteront les hommes et les animaux, les abritant à travers les inondations et la boue, la chaleur et les tempêtes, les triomphes et l'adversité.
Sirk treni Nuh'un Gemisi gibidir, Hayvanları ve bakıcılarını Tozun, çamurun, sıcağın ve fırtınaların içinden geçirerek,
Quelle arche de Noé!
Ne büyük bir otobüs.
Il te manque la barbe pour ressembler à Noé!
Gel şuraya!
Ici, l'Arche de Noe.
Arche Noah arıyor.
L'Arche de Noë, Carruthers à l'appareil...
Nuh'un Gemisi. Ben Carruthers.
Je veux dire, pour moi... L'Arche de Noë est comme un laboratoire devant lequel Darwin lui-même aurait été emballé!
Benim için Nuh'un Gemisi Darwin'in bile görebilseydi heyecanlanabileceği bir laboratuvar.
Jesus Christ! Nous sommes entrain de tourner dans l'arche de Noe.
Nuh'un gemisi gibi olduk yahu.
Noé?
- Nuh Peygamber mi?
- La femme de Noé?
- Noah'ın karısı?
C'est l'arche de Noé, là-dedans.
Evi hayvanat bahçesine çevirdi.