Translate.vc / francés → turco / Nuh
Nuh traducir turco
439 traducción paralela
Elle fournissait le magasin de l'oncle Oelbermann en animaux.
Amca Oelbermann'ın dükkanı için Nuh'un gemisindeki hayvanların maketlerini yapmıştı.
Ce navire est aussi vieux que l'Arche!
O gemi Nuh'un Gemisi ile kardeş!
Et Noé n'arrivait pas à comprendre pourquoi je refusais de rester à bord avec un groupe de singes.
Nuh da neden bir avuç maymunla güvertede durmadığımı anlayamazdı.
Tu sais, je me demande parfois si tous ces nouveaux jouets, ce n'est pas un peu trop.
Bizim zamanımızda oyuncaklar çok daha basitti. Nuh'un gemisi ve tahta askerler vardı. Böyle teferruatlı şeyler yoktu.
Vous partez sans Noé?
Nuh peygamberi beklemeyecek misin?
Un "zoo" comparable à celui de Noé!
Nuh'tan beri en büyük özel hayvanat bahçesi.
J'ai investi une fortune dans cette expédition et ce roi veut qu'on joue à Noé?
Bu keşif seferi için küçük bir servet harcadım ve bu kral Nuh'un Gemisi'ni mi oynamamızı istiyor?
Noé avait sauvé le monde grâce à une arche en bois.
Bundan yılar önce Nuh peygamber ahşap bir gemiyle dünyadaki yaşamı kurtarmıştı.
L'arche de Noé du 20ème siècle.
Bir adet 20. Yüzyılın Nuh'un Gemisi, ha?
Cette arche de Noé atteindra-t-elle la nouvelle planète?
Nuh'un Gemisi ne durumda? Şu yeni gezegene varabilecek mi?
Je financerai votre arche.
- Pekala. Nuh'un Gemisi'nin geri kalan masraflarını ödeyeceğim.
Merci, mais Noé aurait refusé ma candidature.
Teşekkürler. Ancak Nuh olsaydı başvurumu hemen reddederdi.
Les trains du cirque, comme l'Arche de Noë, transporteront les hommes et les animaux, les abritant à travers les inondations et la boue, la chaleur et les tempêtes, les triomphes et l'adversité.
Sirk treni Nuh'un Gemisi gibidir, Hayvanları ve bakıcılarını Tozun, çamurun, sıcağın ve fırtınaların içinden geçirerek,
Je suis allé voir Hurley.
Onu görmek için geri döndüm. Nuh dedi peygamber demedi. Hurley'ye bile gittim.
Que tu te comportes en homme.
Seninle iftihar etmek istiyorum, Nuh'un Onuru Umudun yoludur.
Je suis né dans un coin appelé l'Arche de Noé.
Ben "Nuh'un gemisi" denen bir mahallede doğup büyüdüm.
... et la navette, notre arche de Noé, s'échappe, et les survivants trouvent refuge sur une autre planète.
... uzay gemimiz yani Nuh'un Gemisi sığınacak başka bi gezegen arayan insanları kurtarmaya çalışmaktadır.
- Qu'est-ce? Le sacrifice de Noé.
- Nuh'un kurbanları.
La Genèse a décrit Noé dévêtu.
Yaratılışta Nuh peygamber çıplak tasvir edilir.
Si je veux des histoires terribles, je lis celle de Noé.
Kötü haber istersem, Nuh ve sel hikayesini okurum.
- Mais la compagnie n'a pas écouté.
- Ama şirket Nuh demiş peygamber dememiş.
Un cheval, pas un mulet.
O lafın doğrusu ; "Nuh" olacak. Lut değil, Nuh.
Tu aurais survécu au Déluge, je le sais à présent.
Sen Nuh Tufanı'ndan da sağ çıkardın. Şimdi bunu biliyorum.
à Noé, à Mo ¨ ï ¨ se, à Jésus, à tous les prophétes.
Nuh'a, Musa'ya, İsa'ya, bütün peygamberlere.
Dieu nous a déjà parlé à travers Abraham, Noé, Mo ¨ ï ¨ se et Jésus-Christ.
-... sizin 300 tanrınız dili mi tutuldu? - Allah önce de konuştu insanlarla İbrahim, Nuh, Musa, İsa ile...
"Un jour, l'insupportable chagrin de l'humanité " balayera la terre "et une arche flottera sur cette liquide expression de misère."
İnsanoğlunun dayanılmaz kederi bir gün karaları silip süpürecek ve ıstırap denizi üstünde bir Nuh'un Gemisi yüzecek ".
L'Arche de Noé.
Nuh'un gemisi.
Il dit qu'elles sont... vermoulues.
Diyor ki onlar Nuh Nebi'den kalmaymış.
La dernière fois qu'il y a une fuite comme ça, Noé s'est fabriqué un bateau.
Daha önce böyle bir sızıntı olduğunda Nuh bir gemi yapmıştı.
Et le déluge s'abattit sur les impies!
"... doğruluk yolunu bildiren... " "... Nuh'u ve yedi kişiyi daha korudu. "
L'Arche de Noë, Carruthers à l'appareil...
Nuh'un Gemisi. Ben Carruthers.
Je veux dire, pour moi... L'Arche de Noë est comme un laboratoire devant lequel Darwin lui-même aurait été emballé!
Benim için Nuh'un Gemisi Darwin'in bile görebilseydi heyecanlanabileceği bir laboratuvar.
Un aérodrome préhistorique, anachronique, du nom d'Edwards.
Edwards adında Nuh - u nebiden kalma tarih öncesi bir iniş pisti.
"la plus terrible manifestation..."
"Nuh tufanından beri görülen en korkunç doğal afet."
Pas d'omissions, pas d'arche.
Af yok, gemi ( Nuh'un gemisi ) yok.
Jesus Christ! Nous sommes entrain de tourner dans l'arche de Noe.
Nuh'un gemisi gibi olduk yahu.
C'est ça, Noé, Ie vieux Noé
- Evet, Nuh Peygamber. - Yaşlı Nuh Peygamber. - "Ve bize yol göster."
Que buvait-il, déjà?
- Yaşlı Nuh Peygamber ne içmişti? - Şarap.
Un raffiné le vieux Noé.
Yaşlı Nuh Peygamber. Bir de şu...
Oh, ou alors... dans l'Arche de Noé?
Evet evet, Nuh'un Gemisi değil miydi o?
J'étais Jeanne d'Arc dans ma vie précédente.
Daha önceki hayatımda Nuh'un gemisindeydim.
Tu as fait s'ouvrir la Mer Rouge pour Moïse, tu as sauvé Noé.
Musa için Kızıldeniz'i ikiye böldün. Nuh'u kurtardın.
Je me sentais comme Noé.
Kendimi Nuh Peygamber gibi hissettim.
C'est comme l'arche de Noé.
Nuh'un Gemisi gibi burası.
Bienvenue dans l'arche de Noé... où il y a un déluge toutes les 10 minutes.
Nuh'un gemisine hoş geldiniz on dakikada bir tufan olur.
Noé s'inquiétait que la pluie ne cesse pas
Nuh bile endişelendi ama yağış durmadı
Aide-nous, Noé Noé a dit non, non, mon ami
Bir yandan sularla mücadele ederken Nuh dedi ki "Hayır, olmaz dostum"
Comme le déluge, mais au moins, il a servi à quelque chose :
Yani Nuh'un gemisi gibi. En azından amacına hizmet etti.
On a trouvé des bois fossilisés provenant de l'Arche de Noé.
Nuh'un gemisine ait olduğunu sandığımız tahta parçaları bulduk.
Alors Dieu dit à Noé..
Ve Tanrı Nuh'a dönüp dedi ki ;
Noé?
- Nuh Peygamber mi?