English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Obara

Obara traducir turco

47 traducción paralela
M. Obara?
- Ohbara olmasın sakın?
Obara a changé l'eau avant le dîner.
Obara, tankları akşam yemeğinden önce doldurdu.
Je veux dire qu'Obara n'a pas négligé son devoir.
Ben Obara'nın bir ihmalinin olmadığını söylüyorum sadece.
Ŕ cause de ma négligence...
Er Obara ihmalini kabul ediyor.
Il faut qu'il réussisse cette fois!
Hadi, Obara.
Montre-lui.
Obara'ya nasıl yapacağını göster.
Obara, regarde bien comment il tire.
Obara, tüfeği nasıl tuttuğunu ve tetiğe nasıl bastığını izle.
Tu vois, Obara, la myopie n'est pas une excuse.
Gördün mü, Obara? Görme bozukluğu bir mazeret değil. Tekrar dene.
Écoute-moi.
Obara, kulaklarını aç.
Une lettre.
Obara.
Obara...
Hey, Obara.
C'est bien de ma faute.
Obara hatasını kabul ediyor, efendim.
Obara, courage.
Hızlan, Obara!
N'abandonne pas, Obara.
Obara, pes etme!
Obara, debout!
Obara, kalk!
Vous vous croyez du sexe fort?
Öyleyse size uygun bir iş bulabiliriz, değil mi, Obara?
On va l'éprouver, Obara.
Parmaklarını düz tut!
Vas-y, Obara!
Hemen şimdi! Bize nasıl yapıldığını göster.
Il nous cause des ennuis męme aprčs sa mort.
Şu alçak Obara bize hep uğursuzluk getirdi.
Tout le monde est nerveux ŕ présent.
Hepsi Obara'nın intiharından dolayı çok gergin.
Ętes-vous au courant du supplice que Yoshida a fait endurer ŕ Obara, hier?
Onun dün Obara'ya nasıl bir keyfi ceza verdiğini biliyor musunuz?
L'acte d'Obara est sans excuse.
Sebebi ne olursa olsun, mazeret kabul edilmez.
Tu ne dois pas en conclure... que c'est la raison du suicide d'Obara.
Yoshida'nın yaptıklarından müstesna bu söylediklerin sırf kendi uydurmaların.
Vous-męme et sa mčre l'avez tué partiellement.
Obara'nın ölümünde kaynananızla olan sürtüşmelerinizin de bir payı oldu.
Yoshida a infligé une dure peine ŕ un type épuisé. Cela l'a conduit au suicide.
Obara yorgunluktan bitap düşüp, yarı yolda kaldığı için ona yetkisi dâhilinde olmayan çok çirkin bir ceza verdi.
Est-ce Obara seul qui a reçu le châtiment?
- Tek ceza verilen Obara mıydı? - Üç kişi vardı, efendim.
- Seulement Obara?
- Evet, efendim.
Son suicide n'est qu'un prétexte.
Obara'nın ölümü sadece bir bahane.
Ce n'est pas ŕ cause de sa famille qu'Obara s'est tué.
Obara'nın ölümüne eviyle olan sorunları yol açmadı.
Nous avons perdu la face ŕ cause d'Obara.
Obara'nın ölümünün utancı birlik için kâfi.
Ŕ propos, la femme d'Obara nous a écrit.
Obara'nın dul eşi tüm takıma bir mektup gönderdi.
Qu'elle ne saisit pas la vraie raison du suicide de son mari, un mort ne pouvant pas parler.
Her şey için özür diliyor. Ayrıca, ölülerin dilinin olmadığını ve Obara'nın intiharının arkasında yatan gerçeği bulamadığını yazmış. Değil mi?
Avec Obara, ça aurait fait cinq, mon Supérieur!
Obara olsaydı eksik olmazdık, Usta Er Yoshida!
Tu reconnaîtras que c'est toi qui as causé le suicide d'Obara.
Beni duyuyor musun?
Yoshiya Obara
Yoshiya Obara
- Nym... Obara
- Nym, Obara.
Obara?
Obara?
Je suis Obara Sand.
Ben Obara Sand'im!
Obara.
- Barbaro mu?
Vous ressemblez à un petit garçon capricieux.
Obara. Sinirli bir oğlana benziyorsun.
Calme-toi.
Obara, sakin olmaya çalış.
Ne pleure pas.
Obara, ağlamayı kes!
Écoute bien, Obara.
Askeriyede, orospular gibi ev işletmiyoruz!
Non.
Hayır, efendim. - Sadece Obara mı?
Parce qu'Obara s'est suicidé.
Çünkü Obara kendini öldürdü.
Tu iras voir le capitaine.
Bölük komutanına Obara'nın intiharına sebep olduğunu söyleyeceksin.
Obara.
- Obara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]