English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Obsidian

Obsidian traducir turco

91 traducción paralela
Commandant, je vous présente Korinas, notre observateur, de l'Ordre obsidien.
Komutan, müsaadenizle sizi Obsidian Order'dan gözlemcimiz Korinas'la tanıştırayım.
- L'Ordre obsidien était au courant du prêt d'un système occulteur par les Romuliens.
- Romulanlar'ın Federasyon'a bir tane... gizlenme cihazı ödünç verdiğini, Obsidian Order bir süredir biliyordu.
Ce secteur est sous le contrôle de l'Ordre et vous n'y entrerez pas.
O bölge doğrudan Obsidian Order'ın denetimi altında ve o bölgeye girmeyeceksiniz.
Ce que je dis, c'est que l'Ordre obsidien ne reculera devant rien pour protéger le système d'Orias.
Orias sistemini korumak için Obsidian Order'ın gereken tüm adımları atacağını söylüyorum.
L'Ordre obsidien a refusé de répondre à leurs questions.
Obsidian Order onlara da hiçbir cevap vermemiş.
Quand vous ferez votre rapport auprès de l'Ordre, n'omettez pas de mentionner que j'aurais pu empêcher le Defiant d'atteindre Orias si vous ne vous étiez pas interposée.
Eğer sen karışmasaydın Defiant'ın Orias'a ulaşmasını engellemiş olacağımı Obsidian Order'a rapor yazarken belirtmeyi unutma.
Il ne reste donc que l'Ordre obsidien.
Demek ki Obsidian Order'ın.
Vous êtes un agent secret de l'Ordre obsidien et vous appelez Iliana Ghemor.
Sen, Obsidian Order'ın lliana Ghemor adlı gizli ajanısın.
Les appareils de surveillance obsidiens.
Obsidian Order'in gözetleme cihazları.
Si mon ami dit vrai et que le major Kira est prisonnière de l'Ordre obsidien, il vous sera impossible de la récupérer.
Arkadaşlarım doğruysa ve Binbaşı Kira Obsidian Order'ın elindeyse onu kurtarmak imkansız.
L'Ordre obsidien conserve tout ce qui entre en sa possession.
Obsidian Order'ın kendilerine gelen her şeyi sakladığını biliyor muydun?
Je vous assure, pour l'Ordre obsidien, rien n'est impossible.
Seni temin ederim Obsidian Order söz konusu olduğunda imkansız diye bir şey yoktur.
Premièrement, de tout ce que je vous ai dit jusque-là, y a-t-il une seule chose qui ne soit pas dans les pouvoirs de l'Ordre?
ilki, Obsidian Order'in yapabileceklerinin ötesinde bir şey var mı?
Je vois que tu n'as pas oublié tout ce que tu as appris à l'Ordre obsidien.
Görüyorum ki Obsidian Order eğitiminde öğrendiklerinin hepsini unutmamışsın.
Tu n'irais pas bien loin avant d'être repérée par l'Ordre.
Obsidian Order seni bulmadan yarım kilometre gidemezsin.
Cette affaire relève de l'Ordre.
Bu Obsidian Order işi.
L'Ordre obsidien et le commandement central ont trop de pouvoir sur nos vies.
Obsidian Order'la Merkezi Komutanlığın yaşantımız üzerinde çok fazla baskısı var.
Imaginez, en une seule prise, l'Ordre obsidien démasque un traître haut placé et neutralise tout le mouvement dissident.
Düşünsene, tek bir darbeyle Obsidian Order, Merkez Komutanlığındaki bir haini ortaya çıkaracak ve tüm muhalif hareketi yok edecek.
L'Ordre obsidien est Cardassia.
Obsidian Order demek Kardasya demektir.
L'Ordre obsidien.
Obsidian Order.
Mon implant m'a été donné par Enabran Tain, le chef de l'Ordre obsidien.
İmplant bana bizzat, Obsidian Order'ın başı olan Enabran tarafından verildi.
Le commandement central, l'Ordre obsidien, ceux qui vous ont exilé ici.
Merkezi Komutanlık, Obsidian Order, seni buraya sürgün eden her kimse.
J'ai quatre homicides non élucidés qui sont sans doute l'oeuvre de l'Ordre obsidien.
Dört tane faili meçhul dosyam var. Bunların Obsidian Order tarafından işlendiğini sanıyorum.
Tain était l'Ordre obsidien.
Tain Obsidian Order'ın kendisiydi.
Nous sommes devenus des hommes puissants de l'Ordre obsidien.
Uzun zaman önce, Obsidian Order'da çok üst mevkilere geldik.
Ce Cardassien avec qui Quark discutait, Boheeka, il avait raison de craindre l'Ordre obsidien.
Şu Quark'ın konuştuğu Kardasyalı, Boheeka,... sanırım Obsidian Order'dan korkmak için gerçekten bir sebebi vardı.
Garak a parlé d'un vieil ami à lui, un membre de l'Ordre obsidien.
Geçen gün Garak, Obsidian Order üyesi olan eski bir arkadaşından bahsetti.
Il serait convaincu que je fus membre de l'Ordre obsidien.
Eskiden Obsidian Order üyesi olduğumu düşünüyor.
Dejar est membre de l'Ordre obsidien, elle est là pour des raisons de sécurité.
Dejar, Obsidian Order çalışanı. Güvenlik nedenleriyle ekibimize atandı.
Un simple tailleur qui était autrefois agent de l'Ordre obsidien.
Basit bir terzi mi? Eskiden Obsidian Order'ın ajanı olan basit bir tezi.
Vous ne devriez pas prendre pour argent comptant les envolées lyriques de ce bon docteur.
Obsidian Order mı? Güvenlik Şefi, hünerli doktorumuzun fantezilerini ciddiye almasan iyi olur.
C'était peut-être un agent de l'Ordre obsidien.
Bir zamanlar Obsidian Order ajanı olma olasılığı var.
Et l'Ordre obsidien ne se montre guère coopératif lorsqu'on lui pose des questions.
Konu geçmişiyle ilgili sorulara gelince Obsidian Order da pek yardımcı olmaz.
- Du temps de l'Ordre obsidien.
- Obsidian Order'dan.
Enabran Tain, celui qui dirigeait l'Ordre obsidien.
Enabran Tain. Obsidian Order'ın eski yöneticisi.
Sur ma relation avec Garak et sur notre travail pour l'Ordre obsidien?
Garak'la ilişkimizi veya Obsidian Order'daki çalışmalarımızı?
C'est une coopération entre le Tal Shiar et l'Ordre obsidien.
Bu Obsidian Order'la Tal Shiar'ın ortak düzenlediği bir harekat.
L'Ordre obsidien a mis au point un appareil capable de neutraliser cette faculté.
Obsidian Order bu yeteneği etkisiz kılmakta oldukça etkin bir cihaz geliştirdi.
Vous vouliez que le Tal Shiar et l'Ordre obsidien unissent leurs forces pour les anéantir.
Tal Shiar'la Obsidian Order'ın güçlerini birleştirip gama çeyreğine gelmesini istediniz. Böylece onları yok edecektiniz.
Le Tal Shiar et l'Ordre obsidien sont impitoyables
Tal Shiar'la Obsidian Order acımasız ve etkili kuruluşlar.
Postez-moi au lit d'Odo et j'inventerai assez d'anecdotes, de demi-vérités et de mensonges éhontés sur ma prétendue carrière dans l'Ordre obsidien, pour distraire Odo pendant des jours.
Odo'nun yatağının yanına bir sandalye koyun ve size söz veririm ki, Obsidian Birliği'ndeki sözde geçmişim hakkında uyduracağım yarı doğru ve yüzsüz yalanlar Komiser'in kafasını günlerce meşgul edecektir.
Kira et mon père m'ont parlé de votre rôle au sein de l'Ordre obsidien.
Kira'da babamda senin eskiden bir Obsidian ajanı olduğunu söylediler
Selon les rumeurs, l'Ordre obsidien l'aurait mis sous surveillance.
Söylentiye göre Obsidian Order onu birkaç ay boyunca izlemeye almış
- L'Ordre obsidien?
Obsidian Order?
Cet endroit ferait une salle d'interrogatoire formidable.
Keşke hala sadece Obsidian Order üyesi olsaydım.
Tain a dirigé l'Ordre pendant 20 ans.
Gördüm, ama Tain 20 yıl Obsidian Order'in başındaydı.
Un collègue de l'Ordre obsidien, un vieil ami, un informateur fiable.
Obsidian Teşkilatı'ndan biri... Eski bir arkadaş... Güvenilir bir muhbir...
Le Miami Wharf Cafe, Sonjou...
Miami Wharf Kafe, Sonjou Obsidian Spa.
- La ruse utilisée contre Obsidian.
Obsidian'ın ödemesi için kullandığımız numara.
Je suis Obsidian.
Ben Obsidian.
Obsidian Day Spa...
Vega'nın müşterilerine, kocalarına anlatacak uydurma hikâyeler lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]