Translate.vc / francés → turco / Oka
Oka traducir turco
85 traducción paralela
Cette flèche, n'y touchez pas.
Oka gelince, kendi haline bırak.
Attention, nous allons combattre, avec ça!
Dikkat edin! Hayatımız için o oka ihtiyacımız var!
C'était attaché à une flèche.
Bir oka tutturulmuş.
Avec quoi est-ce que je l'enfonce?
Oka neyle vuracağım?
La flèche sera dure á atteindre.
Oka ulaşmak zor olacak.
- Elle a peut-être reçu une épine.
- Belki oka hedef olmuştur.
Il m'amuse autant qu'une flèche dans la nuque avec la facture du gaz attachée au bout.
Boğazına ok saplandığı an filmleri bana komik geliyor, sonra bir de ne göreyim, oka doğalgaz faturası bağlı.
Ça forme presque une flèche.
Neredeyse bir oka benziyor.
Mike, ils ont soutenu les gens d'Oka contre les Mohawks concernant l'érection d'un golf sur leur cimetière.
Mike, Oka'da ölülerini gömdükleri alana golf sahası yapılması konusunda Mohawklarla çıkan kavgada yerlileri desteklediler.
Matsushige Yutaka dans le role de FUJIEDA Ichiro Ida Atsushi dans le role de KAWAI Kenji Kishitani goro dans le role de OKA
Yardım için müşteri hizmetlerine aktarılacaksınız.
- Je devrais appuyer sur la flèche?
- Şu oka baksana. Ona basmalı mıyım?
Je te défie d'appuyer sur la flèche.
Sonraki oka basma cesaretini göster.
Tu as à peu près compris. Est-ce que ce genre de choses t'intéresserait Oka-chan?
Bu şeylere ilgi duymaya mı başladın Oka-chan?
Oui... Mais Oka-chan, depuis quand est-ce que tu t'occupes du recrutement des étudiants?
Evet, ama ne zamandan beri öğrencileri işe alıyorsun, Oka-chan?
Oka-chan, laisse-moi te poser une question.
Oka-chan, sana bir şey sorabilir miyim?
Il se pourrait que tu la connaisses Oka-chan.
Onu tanıyor olabilirsin, Oka-chan.
Qu'est-ce que tout cela signifie Oka-chan? !
Bu da ne demek oluyor, Oka-chan?
Es-tu sûr que tout se passera bien, Oka-chan?
Her şeyin yolunda gideceğinden emin misin Oka-chan?
Paige, ça va?
Paige, oka vardır...?
Les Écritures disent qu'on a besoin de la flèche pour trouver la carte.
Yazıtlara göre haritayı bulmak için oka ihtiyacın var.
Oka, euh, allez.
Tamam, uh, hadi ama.
Oka, je vais vous dire quelque chose
Peki, sana bir şey söyleyeceğim. Tamam.
Appuyez sur ces flèches pour changer de chaîne.
Kanalı değiştirmek için bu iki oka basın.
Oui. Et si je veux faire apparaître la barre cachée, je double-clique sur cette espèce de flèche en haut à gauche.
- Gizli hesapları görmek istersem soldaki o oka çift tıklayacağım.
Ne parle pas.
El yapımı bir oka benziyor.
Il n'était pas de retour après deux heures, oka?
İki saate dönmemişti, tamam mı?
Tu devrais dire ça à l'arc et aux flèches.
Bunu neden yaya ve oka söylemiyorsun?
Il n'a même pas terminé sa phrase. "Pourquoi pas un arc et une flèche?"
Daha cümlesini bile bitirmesine izin vermiyorum, diyor ki, "Philippe, bir yay ve oka ne...?"
On a perforé un minuscule trou au bout de la flèche, et on y a attaché du fil de pêche.
Bir okun arkasına çok küçük bir delik açtık ve oka bir misina ya da mono fil bağladık.
C'était de bons dossiers. C'était des dossiers difficiles.
Her dava iyi olduğu gibi bir oka darda zordu.
Oui, nous étions la marque Kitano-Oka, mais on a fermé et on s'est séparé.
Eskiden Kitano-Oka olarak çalışıyorduk. Ama ayrılıp kendi yolumuza gittik.
Bien, si la vengeance est le mobile, alors le copain de Melinda, David Oka, devient notre suspect numéro 1.
Cinayet sebebi intikamsa, Melinda'nın erkek arkadaşı David Oka bir anda bir numaralı zanlı hâline gelir.
Maintenant, David Oka doit savoir qu'on le cherche.
David peşinde olduğumuzu çoktan anlamıştır.
On doit trouver Mac Taylor et David Oka.
Mac Taylor'ı ve David Oka'yı bulmak zorundayız.
David Oka. Police de New York.
David Oka, New York polisi!
Passez un avis de recherche sur David Oka.
David Oka için tutuklama emri çıkarttırmak istiyorum.
David Oka a martelé le coffre de votre voiture.
David Oka bagajı yumruklamış.
Comment va David Oka?
- David Oka nasıl?
Nous avons besoin de cent mille flèches.
100,000 oka ihtiyacımız var.
Fallait dire qu'il se baladait avec un arc.
Neden sadece Sherwood Ormanında yaşadığını ve yay ile oka sahip olduğunu söylemedin?
C'est plus une fléchette.
Oka benziyor.
On dirait une flèche indiquant la direction de L.A.
Oka benziyor. Doğrudan Los Angeles'ı gösteriyor.
Vous aviez juré à Masi Oka.
Masi Oka'ya * bir söz vermiştiniz.
Patte droite, flèche blanche.
Evet, bakalım. Sağ ayak, beyaz oka.
Gauche, flèche bleue.
Sol ayak, mavi oka.
Gauche, flèche verte.
- Hayır, sol ayak yeşil oka. - Başlıyoruz!
- Une flèche chacun?
Tek seferde bir oka ne dersin? Davetini kabul ediyorum.
C'est une petite ville au bord de l'Oka.
Oka nehri kıyısında güzel bir kasaba.
Une flèche...
Şekli oka benziyor.
On a un orifice du même diamètre que vos fléchettes.
Berelerden birinde, bulduğunuz oka uyan bir delik var.
- Depuis que Bracken Oka.. - Elle est là?
Orada olmamalıydı.