Translate.vc / francés → turco / Olsen
Olsen traducir turco
612 traducción paralela
Mon père, le Docteur Olsen, est-il ici?
Babam, Doktor Olsen burada mı?
Mme Olsen de Buffalo.
Buffalo'lu Bayan Olsen.
- Tu connais les Olsen?
Buffalo Olsens'ı biliyorsun. - Evet.
Calmez-vous, Olsen.
Patlama Olsen.
- Olsen?
- Olsen.
Olsen l'a trouvé allongé dans un ravin...
Hayır ama Olsen görmüş. Onu kuru bir derenin kenarında bulmuş.
Olsen nous demande?
- Seni Olsen mi gönderdi?
Quand on a jeté l'ancre, il a demandé ä Olsen de trouver un nouveau palmier.
Bu sabah demir alırken, Olsen'ı özel bir göreve gönderdi. Yeni palmiye almaya.
- Oui, Mlle Olsen?
- Evet, Bayan Olsen?
- Vous connaissez ma secrétaire?
- Sekreterim Bayan Olsen'i tanıyorsun.
- Mlle Olsen.
- Ben Bayan Olsen.
Merci, Mlle Olsen.
Teşekkürler, Bayan Olsen.
J'ai rencontré ta secrétaire.
Sekreterin Bayan Olsen'le karşılaştım.
Mlle Olsen?
Bayan Olsen mi?
Il y a eu Mlle Olsen, puis il y a eu Mlle Rossi.
Sonra Bayan Rossi. Hayır.
Mlle Koch est venue après Mlle Olsen.
Bayan Olsen'den sonra Bayan Koch geliyordu.
- Mlle Olsen.
- Bayan Olsen.
Mlle Olsen.
Bayan Olsen.
- Mlle Olsen, venez dans mon bureau.
- Bayan Olsen, ofisime gelir misiniz?
Hé oui, Mlle Olsen. Je vais me passer de vous.
Doğru anladınız Bayan Olsen.
Ici Mlle Olsen.
Ben Bayan Olsen.
Mais on a la goélette du capitaine Olsen.
Ama Kaptan Olsen'in ıskunası var.
Olsen : V. DAVYDOV
V. DAVYDOV as Olsen
Entrez, monsieur Olsen.
Girin, Bay Olsen.
Ah, Olsen?
Ah, Olsen!
Mon cher Olsen, pour vous - tout ce que vous demanderez, mais pour le journal, non.
Sevgili dostum Olsen! Eğer kendin için olsaydı, istemen yeterdi. Ancak gazeten için hiçbir şey veremem.
Ne crains rien, c'est mon ami Olsen.
Korkma. Bu benim dostum, Olsen.
Olsen! Ichtyandre est allé en ville!
Olsen, Ichthyander şehre gitmek için kaçmış.
Laissons ça, mon ami.
Lütfen başlama şuna, Olsen.
- Olsen, écoutez voir.
- Dinle, Olsen.
Cours à la rédaction et remets ceci à Olsen.
Al şunu gazetedeki Olsen'e götür.
C'est le journaliste Olsen.
Bu adam muhabir, Olsen.
Ouvre, j'apporte un message d'Olsen.
Aç şunu!
Olsen "
Olsen. "
Cours rejoindre Olsen, presse!
Olsen'in yanına gitmelisin.
Entendu, monsieur Olsen... À neuf heures précises...
Evet, Bay Olsen, saat tam 9'da olacak.
Olsen... je vais mourir...
Olsen... Ben ölüyorum...
Répondez, Olsen!
Öldü mü?
Je vous présente Sandy Olsen.
Tanıştırayım. Sandy Olsen.
Si vous mourez demain, où est-ce que je me retrouverai?
Yarın öbür gün ölsen benim halim ne olur? Sokakta kalırım.
- Bonsoir, M. Green.
- İyi akşamlar, Bay Green. - İyi akşamlar, Bay Olsen.
Antonio, tu m'aurais pas dit un jour.. ... que, même si tu crevais de faim, t'aurais pas travaillé pour nous?
Açlıktan ölsen bile bizim için çalışmayacağını söyleyen sen değil miydin?
Ce ne serait pas une grosse perte!
Ölsen daha iyi.
Voyons voir.
Bir bakalım Bayan Olsen vardı.
Enlève ton chapeau quand tu parles de Naples.
- Napoli'yi gör, sonra ölsen de olur.
mais tu paieras tes impôts.
Sen açlıktan ölsen de, vergilerin ödenmesi gerekir!
Yasuzo, dans la mort, tu vivras à travers nous.
Yasuzo, ölsen bile içimizde yaşayacaksın!
Comment ça, moi? Toi, plutôt!
Sen ölsen ya!
Même si tu dois en mourir.
Ölsen bile!
Vous allez vivre ou mourir.
İyi... Ölsen de ölmesen de para senin.
Elle a dit qu'il vaut mieux que tu meures.
Ölsen daha iyiymiş.