English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Open

Open traducir turco

619 traducción paralela
Best watched using Open Subtitles MKV Player
Haydi, bayanlar, bunu görmek istemezsiniz.
Vous courez dans le Libra Open à Riverside ce mois-ci.
- Nedir? - Libra Open'da Riverside'da... - ay sonunda yarışıyorsun, değil mi?
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } Children gaze open mouthed, { c : $ 88FF00 } { y : bi } taken by surprise ;
Çocuklar ağızları açık, şaşırarak bakıyorlar ;
Un aller touriste pour Montréal, retour open.
Montreal'e bir bilet al. Dönüş tarihi açık. Göz adına.
Mme Moore revient sur le Rawalpindi le 12 mai et votre retour est open.
Bayan Moore, Rawalpindi'den 12 Mayıs'ta hareket ediyor, sizin dönüş biletiniz açık.
Il a gagné l'Open d'Akron. Fais pas le con.
Bu adam Akron Open'ı kazandı, Vincent.
Il n'y a pas d'Open d'Akron.
Akron Open'a benzer başka bir şey yok. Nereden duydun bunu?
C'est Open Sesame, espèce d'idiote.
Bunun adı "Açıl Susam, Açıl", salak.
Nous avons vu la parabole satellite à l'extérieur. Pensez-vous qu'on pourrait voir le Kemper Open?
Dışarıda çanak anten görmüştük, Kemper Open Turnuvasını izleyebilir miyiz?
- I don t want to open up that can of worms.
- Oraya dokunmayacağım.
Je vais ouvrir vos yeux
I can open your eyes
J'aimerais un billet open car je dois faire des arrêts dans le Midwest.
Dönüsüm açik olsun, yolda birkaç yere daha ugrayacagim.
C'est un billet open.
Dönüş tarihi açık.
Tu devrais participer au Waterbury Open.
Yarın Waterburry de oynamalısın.
Bienvenus au Waterbury Open.
Waterbury Open a hos geldiniz.
J'ai reçu un appel de Dallas.
Dallas Open'dan telefon aldım.
Le Stade National de Bowling, et l'Hôtel Casino Silver Legacy... vous souhaitent la bienvenue à tous, à ce tournoi d'1 Million de dollars... où Le-Gagnant-Emporte-Tout... l'Open Brunswick-Reno!
Ulusal Bowling Stadyumu ve, Silver Legacy Otel ve Casinoları herkese, 1 Milyon Dolar ödüllü Brunswick-Reno... Açık Bowling Turnuvasına hoşgeldiniz der!
Le-Gagnant-Emporte-Tout, dans l'Open du Silver Legacy, à Reno.
- Reno Açık Bowling Turnuvası finallerini sunar.
C'est un avant-goût, comme ça les filles savent que je suis open.
Evet. Bir tür tanıtma şekli. Yani kızlar herşeyi yapmaya hazır olduğumu anlasın diye.
La porte s'est ouverte d'un coup Papa est entré comme un voyou
Then the door burst open wide And my daddy stepped inside
Il a remporté 13 championnats nationaux dont 4 "U.S. Open"
Bay Jones has 13 ulusal şampiyonluk kazandı. Bunların arasında Amerika Açık ve 5 Amerika Amatör de var.
et 5 "U.S. Amateurs." Il a aussi gagné les 3 "British Open" auxquels il a participé.
Ayrıca 3 adet İngiliz Açık da oynadı.
4 "British Open" et cinq "PGA".
Bunların arasında dört İngiliz Açık ve beş PGA var.
Je ne m'attendais vraiment pas un open bar.
Açik bar olacagini hiç beklemiyordum.
Un gars qui embrasse la main d'une fille est suspect.
Bir kadının elini öpen adam hiç tekin biri olmasa gerek.
"Le vent paillard, qui embrasse tout ce qu'il rencontre " se tait dans l'antre creux de la terre et ne veut pas l'entendre.
" Rastladığı her şeyi öpen çapkın rüzgâr susmuş.
Je lui dois mon premier coquard et mon premier baiser.
Gözümü ilk morartan ve beni ilk öpen Brad idi.
Parmi tous les hommes qui t'ont embrassée?
Bir kişi bile mi? Seni öpen onca erkek arasından bir teki bile mi?
Un homme qui te tienne entre ses bras, qui baise tes yeux...
Seni kollarına alan ve gözlerinden öpen bir erkek...
Mon mari est huissier.
Sizi öpen adam mübaşir miydi?
Le voilà, Abner, c'est celui qui m'a embrassée.
İşte orada, Abner, beni öpen adam.
'Mais strictement entre nous'la femme qui l'a embrassé et forcé a agir
"Ama aramızda kalsın " Onu öpen ve dürtükleyen kadın
Je pouvais entendre ses grandes lèvres humides.
Seni öpen dudaklarının sesini duyabiliyordum.
Il dit de ce tableau qu "'en réalité, "il s'agit tout simplement d'une femme embrassant un homme " sur la nuque ".
Bu tablodan, gerçekte bütün olay sadece bir adamı ensesinden öpen bir kadından ibaret diye bahseder.
Va jouer à ça avec Konrad, le mec qui te bavait dessus.
Neden Konrad'ı korkutmaya çalışmıyorsun, Kafe de seni öpen o ayıyı?
Rose, avec ses lèvres qui s'embrassent.
O her zaman birbirlerini öpen küçük ve büyük dudaklara bakalım!
Baisemain!
El öpen biri?
Il y avait un homme qui te ressemblait. Il embrassait un cerveau.
Gölde tam sana benzeyen ve bir beyni öpen bir adam vardı.
Pas même un, parmi tous les hommes qui t'ont embrassée?
Bir kişi bile mi? Seni öpen erkeklerden hiç biri mi?
Peut-être voudriez-vous être celui qui l'embrasse?
Belki de onu öpen tek kişi olmak istemendendir.
Lèche-cul, petite-bite, enculé, branleur, tapette, banane pourrie, grosse merde, petite merde, étron, lèche-cul, merdeux, pédale, couille molle!
Kıç yalayan, uzun alet, iyi emen, - yumuşak dirsek, muz nefesi, bokböceği, böcek boku, bok surat kıç öpen, kızarmış burun, maço, sönmüş alet!
Best watched using Open Subtitles MKV Player
Altyazılar : DOLPHINUS
Je demande rien à un mec qui vend ses fesses aux keufs. ( Saïd rit )
Birşey sanmıyorum, polisin kıçını öpen birinden beklentim olmaz.
"Embrasse-mères!"
Anne-öpen.
T'as embrassé ma mère!
Karmakarışık. Annemi öpen sendin.
Est-il différent de celui qui m'a embrassée?
Bu kuzuyla beni öpen kuzu arasındaki fark nedir ki?
Tu sais que tu viens d'embrasser tous Les mecs de cette fête? Faut que j'aille acheter de La picole.
Hey, dostum şurdaki aptal adamı öpen dashiki olamaz değil mi?
Je suis celui qui devrais l'embrasser, Joey, pas un mec du "J. Crew ad."
Onu öpen kişi ben olmalıyım, Joey. J. Crew gibi biri değil.
Mais je me suis excusée car tu as vu ton ex-copine qui t'a embrassé. Tu aimes toujours Hanna? C'est ce que tu essaies de comprendre?
Ama şimdi seni öpen eski kız arkadaşını görmeye gittin diye senden özür diledim- -... yani şimdi Hanna'yı hala seviyor musun?
Je l'ai embrassé par erreur à l'entretien... et bien sûr, il veut me revoir! " Rappelons celle qui embrasse tout le monde!
Görüşme sırasında onu yanlışlıkla öptüm ve şimdi beni geri istiyor tabii, çünkü, "Hadi herkesi öpen kızı çağıralım!" diye.
Je n'oublierai jamais ta victoire dans le "Georgia Open" de 1916.
Biliyorsun, Georgia Açık'da 1916'daki zaferini hiç unutmuyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]