English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Oslo

Oslo traducir turco

247 traducción paralela
C'est une jeune fille d'Oslo qui vient d'arriver à Paris.
Oslo'dan Paris'e yeni gelmiş bir kızın hikayesi.
Vous connaissez les chefs de la Résistance à Paris, Prague... Bruxelles, Amsterdam, Oslo, Belgrade, Athènes...
Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina'daki gizli faaliyetlerinin liderini biliyorsunuz...
Le 20, je pars à Oslo
Ayın 20'sinde Oslo'ya gidiyorum.
Nous aurons tous les après-midi et les soirées à Oslo
Beş gün beş gece birlikte oluruz.
Comptez-vous partir à Oslo?
- Oslo'ya birlikte mi gideceksiniz?
Très chère Suzanne, l'intervention de ma femme, mon manque de réaction, cela a dû te laisser une impression que nous effacerons à Oslo
Sevgili Susanne, ne kadar berbat bir akşamdı. Karımın patavatsızlığı ve benim bu konudaki acizliğim senin üzerinde korkunç bir baskı oluşturmuş olmalı. Fakat Oslo'ya gitmek konusundaki önerim hala geçerli.
À Oslo, une fois, elle s'était endormie dans son bain.
Oslo'da bir keresinde dolu bir küvete yatmıştı.
J'habitais à Oslo, en Norvège.
Oslo, Norveç'te yaşadım.
N'importe quoi, du moment que c'est en Oslo, en cuir et pas en solde!
Ne olursa olsun. Yeter ki kürk, deri ve pahalı olsun.
Au moment où je vous parle, d'autres concurrents partent d'Oslo... de Minsk, de Londres, d'Athènes... de Lisbonne, de Hambourg :
Bu sıralar diğer yarışmacılar Oslo'dan... Minsk'ten, Londra'dan, Atina'dan Lizbon ve Hamburg'dan ayrılıyorlar, 273 yarışmacı.
Ce soir, dans Archéologie Aujourd'hui, j'accueille le professeur Lucien Kastner de l'Université d'Oslo.
Bu akşam Arkeolojide Bugün'de konuklarımız, Oslo Üniversitesi'nden Profesör Lucien Kastner.
Je suis venu exprès d'Oslo pour cette émission.
Bu program için ta Oslo'dan geldim.
Merci aux hommes, femmes et enfants d'Oslo et d'Asgårdstrand.
Bu filmde oynayan Oslo ve Asgardstrand çocuklarına, kadınlarına ve erkeklerine teşekkür etmek istiyoruz.
Nous remercions l'équipe du Musée Munch d'Oslo pour sa collaboration.
Oslo'daki Munch Müzesi çalışanlarına teşekkürlerimizi sunmak istiyoruz. Onların yardımı olmadan bu film asla yapılamazdı.
A Oslo, je fus gravement malade.
Oslo'da çok hastalandım.
Quand seras-tu à Oslo?
- Ne zaman Oslo'da olursun?
Tu es déjà à Oslo?
- Oslo'ya vardın mı?
Où?
- Oslo mu?
Oui, oui, je viens d'arriver.
Evet, daha yeni Oslo'ya indim.
Et comme ça, cinq ans plus tard, on l'a retrouvé à Oslo.
Daha sonra zippo. Beş yıl sonra ona Oslo'da rastladık.
Vous verrez si je mens ou si je ou si je dis la vérité, mon petit jockey.
Ordunun temeli değişecek. İngilizler bize Oslo ve Copenhagen'da...
A Oslo et à Copenhague, il est prévu de parler anglais, mon trou du cul adoré.
İngilizce konuşulacağını söyleyecekler, en sevdiğim projem!
Mais, atteinte de tuberculose, elle a rompu ses fiançailles et elle a quitté Oslo pour un petit bourg de Norvège où elle a commencé à faire du journalisme.
Tüberküloz'a yakalanınca, nişanlısından ayrılmış ve... Oslo'dan, gazeteciliğe başladığı yere, Norveç'in kuzeyinde küçük bir kasabaya taşınmış
Les travaillistes renversés à Oslo!
Oslo'da işçi hükümeti düştü!
Je devrais patiner à Oslo!
Oslo'da kayıyor olmalıydım!
Ce soir prenez l'avion pour Oslo, installez-vous au Sheraton. Vous rencontrez Wallenberg dans la matinée.
Öğlen ki Oslo uçağına binin, Sheraton'da oda ayırtın... ve sabah Wallenberg'le buluşun.
Helen me l'a rapportée d'Oslo.
Helen Oslo'dan getirdi.
Il dirige une clinique à côté d'Oslo, pour l'épanouissement de l'enfant.
Oslo dışında bir çocuk gelişimi kliniğinin müdürü.
Ça y est, c'est une cabine à Oslo!
Oslo'da bir telefon kulübesinde. - Norveç'teki mi?
Je dis : "Quoi"? "Erik Vik, d'Oslo".
Ben : "Ne?" "Ben de Oslo'dan Erik Vik."
Retour dans les bas-fonds d'Oslo?
Oslo'nun arka sokaklarına geri dönüyorsun, ha?
La bonne n'était pas là ce lundi comme Markus avait un concert à Oslo.
Hizmetçisi, Markus Oslo'da konserde olduğundan, Pazartesi çalışmıyordu.
- À Oslo.
- Oslo'da.
C'est pas son fils, c'est son petit-fils et le fils est à Oslo!
Oğlu değilmiş o, torunuymuş! Oğlu Oslo'daymış. Bu arada peşimde bir dedektif var...
Dans le centre d'Oslo!
OsIo'nnun merkezinde!
Kjell Bjarne et moi allons bien sûr à oslo.
KjeII Bjarne ve ben tabiki OsIo'ya gidiyoruz.
Les nouveaux sauveteurs d'Oslo
OsIo'nun yeni kurtama ekibi.
Aussi vrai qu'Oslo est la capitale de la Suède.
Ben Oslo'ya giden bir Volvo kadar normalim.
Oslo est en Norvège.
Ama Oslo, Norveç'te.
- Copenhague, Bora Bora. - Qu'as-tu commandé là-bas?
Belçika'yı, Oslo'yu, Kopenhag'ı Bora Bora'yı arayacağım
Où ça? Je vais à Oslo.
Ben Oslo'ya gidiyorum.
Tes amis, ta famille, pourquoi tu vas à Oslo...
Arkadaşların, ailen, Oslo'ya neden gittiğin...
- Oui, je suis venu à Oslo après le divorce de mes parents.
- Evet. Boşanmadan sonra buraya taşındım.
OSLO, NORVEGE 5 mois avant la cérémonie d'ouverture
OSLO, NORVEÇ Açılış törenine beş ay kala.
82... Essex Buildings Oslo Street
82, Essex Konutları Oslow Sokağı Kuzey Kısım 1 numara.
Il a pris le Cri à Oslo l'été dernier.
Üç gün önce Montecito'yu soydu.
Part-on à Oslo?
- Oslo'ya mı gidiyoruz?
Un certain J.W. Hayslip est arrivé à Oslo de Toronto 2 jours avant la réunion avec Terek.
Önemi yok. Oslo Havayolları, Terek'le randevudan iki gün önce, 25 Ağustos'ta Toronto'dan gelen...
C'est parti pour Oslo.
- Oslo'ya o zaman.
Il s'appelle George Beckwahr.
İsmi George Beckwahr. Geçen Yaz Oslo'da "Çığlık"'ı satın almıştı.
Oslo...
Oslo'da...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]