Translate.vc / francés → turco / Otis
Otis traducir turco
1,057 traducción paralela
J'ai forcé Otis à me raconter.
Otis'e söylettim.
- Salut, ca va bien?
Bugün nasılsın, Otis?
Un Reniflant Pâteux pour Otis.
Otis için bir Squelchy Snorter.
T'es comme mon Otis.
Benim Otis gibisin.
- Comment va Otis?
- Nasıl?
Dis, Otis, Mona est là?
Hey, Otis, Mona burda mı?
Furlow, Otis B... lieutenant aéronaval des Etats-Unis...
Furlow, Otis B asteğmen, A.B.D Donanması.
Otis Day et les Chevaliers!
Vay canına! Otis Day and the Knights!
Quand Otis va nous voir!
Otis bizi görünce şaşıracak.
Otis!
Otis!
Salut, Otis.
- Selam! - Selam, Otis.
Salut, Matt.
- Hey, Matt. - Selam, Otis.
Jamais de la vie. Quant à la tienne, je la sacrifierais... pour le détruire.
Mümkün olsaydı Otis, onun temsil ettiği değerleri yıkmak için seni seve seve feda ederdim.
La prochaine fois, donne-moi le peignoir quand je serai sorti.
Bu arada Otis, bir daha havuzdan çıktığımda bornozumu hemen sırtıma koy.
M comme Macaque, non.
Manyağın "M" si mi, Otis? Hayır.
Juste comme vous m'avez indiqué!
- Aynen bana dediğiniz gibi. - Tamam, Otis.
Je n'ai pas confiance.
Sana güvenmiyorum, Otis.
Je l'avais inscrit là.
- Evet. Bakın, yazdım Bay Luthor. - Otis!
Otis, le troisième devait être à 11. Et le quatrième à 7.
Üçüncü 11 olacaktı, dördüncü ise 7.
Tu veux que je te tombe dessus à bras raccourcis?
Otis, upuzun bir kol görmek ister misin?
Otis, la cape de monsieur.
Otis, beyefendinin pelerinini al.
Otis, va dans la salle de projection.
Gözetleme odasına gider misin lütfen?
Attention, Otis, regarde où tu mets les pieds!
Otis! Dikkat etsene...
La ceinture va servir.
Gizli bir iş çevirmiyorum Otis.
Toi, tu en as plusieurs.
Senin gibilerse Otis, hepten mahvolmuştur.
Otis, tiens l'échelle, vite.
Otis tut şu merdiveni çabuk.
Avoir fait ça à Otis!
Lex, bunu Otis " e nasıl yaptın?
- Salut, Otis.
- Selam Otis.
Je n'ai jamais la chance de m'amuser ici.
Otis, burada iyi vakit geçirmek için bir şansım bile olmadı.
Otis, pourquoi tu cries?
Otis, niye bağırıyorsun?
- Lui, c'est Otis.
- İşte bu da Otis.
Comme dit Otis, quand elle arrive, il faut la saisir des deux mains et ne pas la lâcher.
Otis'in dediği gibi... Zamanı geldiğinde, onu sıkıca tutmalı ve bırakmamalısın.
- Nous serons fameux, pas vrai, Otis?
- Meşhur olacağız değil mi Otis?
J'adore Otis.
Otis'i seviyorum.
Otis et Becky sont des personnages fictifs.
Çeviri : ebrehe1978
Salut, Otis.
Merhaba Otis.
Commence pas, Otis.
Başlatma şimdi, Otis.
Me fais pas regretter d'être venue.
Otis, beni buraya geldiğime pişman etme.
T'es d'accord?
Otis, sen ne dersin?
Commence pas, Otis.
Otis, yine başlatma!
C'est pas mal, hein, Otis?
Yakıştı, ne dersin Otis?
Fais pas ça, c'est ta sœur.
Sakın yapma, Otis! O senin kardeşin!
Ça veut dire ce que ça veut dire.
Dediğim gibi işte, Otis, hiçbir şey olmayacak.
Ouvre les yeux, Otis, regarde le monde.
Otis, aç gözlerini. Dünyanın halini gör.
J'en ai l'impression.
Bence de aynen öyle, Otis.
Désolé d'avoir abusé de ton temps.
Özür dileriz, vaktinizi aldık, hadi Otis, gidelim.
Je rentre, Otis.
Otis içeri geliyor.
Nous coulons!
Otis düşüyoruz!
Otis a parlé d'une batte de base-ball.
Otis, beysbol sopasıyla vurarak yaptığını söyledi. Otis öyle mi dedi?
Otis a dit ça?
Evet.
Qu'est-ce que t'en penses, Otis?
Ne dersin Otis?