English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Outside

Outside traducir turco

78 traducción paralela
Il n'est pas très bon sur balles hautes...
He's never been good on the high outside pitch.
- à part les fans des Celtics...
- Outside of Celtic ve Phoenix hayranı.
, tu continue de manger poulette avec le poussin while I bet my head outside. - bon quel est ton problème?
Ben dışarıda kelle koltukta giderken..... sen bu piliçle beraber burada tavuğunu zıkkımlan.
Bonne idée!
Way to think outside the box, Frank.
Tu veux bien accrocher çà dehors pour moi?
Will you hang that outside for me?
Vendredi soir, j'étais sous ta fenêtre sous une pluie battante... hurlant ton nom des heures durant.
Friday night I stood outside your window in the rain screaming your name.
Easy listening Never mind the world outside
Easy listening Never mind the world outside
J'en ai vu une un jour au télescope à Anchorage.
Ben bir kere görmüştüm outside Anchorage'ın dışında büyük mercekler sayesinde.
- "Baby, It s Cold Outside" façon rock.
- "Baby, It's Cold Outside".
J'ai caché les bébés dehors.
I've hidden the babies outside. ( Bebeklerin dışında gizliyim )
Il parle de la manière dont le pasteur joue un des gros titres de l'époque : Baby, it s cold outside.
Papazın, gramofonda günün en beğenilen gruplarından birinin Yavrum, dışarısı buz gibi adlı şarkısını nasıl çaldığından bahsederdi hep.
Il gèle dehors.
Dışarısı buz gibi. lt's freezing outside.
baby now it s time to say i'm gone come on, come on, come on come down come on, come on, come on outside of town come on, come on, come on come down
KTML FÜZE - Selam.
4-3, wide eyes, outside diamond.
4-3, Geniş gözler, Dışarı elmas.
Je pense que je vais prendre l'air Le soleil estival m'appelle
Think I'll go for a walk outside now The summer sun's calling my name...
l'm outside, Timmy!
Dışarıdayım, Timmy!
* Somewhere just outside of town *
Kasabanın dışarısında bir yerlerde
# Oh, life on the outside ain t what it used to be #
# Dışarıdaki hayat alıştığımız gibi değil #
# Life on the outside ain t what it used to be #
# Dışarıdaki hayat alıştığımız gibi değil #
Votre cliente, est passé de Inside the Actors Studio à Outside of Coco de Ville en suçant le copain d'une autre.
Müşterin Actors Studio'dan Coco de Ville'e gidiyor ve başkasının sevgilisine sakso çekiyor.
D'un autre côté, je me suis vendu 10 milliards à ce Mr Outside...
Düşünürsek, hayatımı Bay Dışarı'ya 10 milyara satarsam tüm iş biter.
Je suis Mister Outside.
Merhaba, ben Bay Dışarı.
Mister Outside?
Bay Dışarı?
Outside doit vouloir autre chose.
Dışarısı yeterince iyi değil.
Ce Mr Outside est démoniaque.
Dışarısı bir şeytan olmalı.
I sometimes see you pass Outside my door
* Bazen görüyorum kapımın önünden geçtiğini *
Je dois chanter Baby, It s Cold Outside dans le Spectacle de Noël de l'Île des Rois.
King Adası Muhteşem Noel gösterisinde "Baby it's cold outside" şarkısını söyleyeceğim.
- I really can t stay - But baby, it s cold outside
* Cidden kalamam * * Tatlım, dışarıda çok soğuk hava *
- l've got to go away - But baby, it s cold outside
* Gitmem lazım * * Tatlım, dışarıda çok soğuk hava *
But it s cold outside
* Dışarıda hava çok soğuk ama *
Outside
* Dışarıda *
Walt, ces agents outside - ils ne vont pas de vous laisser juste ici!
Walt, dışardaki o ajanlar burada kalmana izin vermezler.
Pourquoi pensez-vous pas just- - Pourquoi ne allez-vous pas outside- -
Sen de dışarı gelsene...
♪ Ring-aling-aling, ding, dong, ding ♪ ♪ Outside the snow is falling ♪ ♪ And friends are calling, "Yoo-hoo" ♪
# Dışarıda kar yağıyor... # #... ve arkadaşların seni çağırıyor #
Outside!
Dışarı.
Outside!
Dışarıdan olacak!
♪ If I just listened to it ♪ ♪ Right outside the window ♪
* Eğer dinlersem sesini, penceremin yanı başında *
Mon invité est Erik Rothman, dont le nouveau film sera projeté en avant-première au festival de Rotterdam.
Bugünkü konuğum, haftaya Rotterdam Film Festivali'nde yeni filmi Outside of Lafayette'i görücüye çıkaracak olan Erik Rothman.
♪ Come with me outside ♪
♪ Come with me outside ♪
Une chanson de Bob Dylan dit : "To live outside the law, you must be honest." ( Absolutely Sweet Marie )
Bob Dylan bir şarkısında, "Kuralsız yaşayabilmek için, dürüst olmak zorundasın".
♪ standing outside my house ♪
* Evimin önünde durup *
Elle croyait survivre à l'extérieur.
She believed survive on the outside.
Celle qui donne sur l'extérieur.
This gives the outside.
Dehors, il y avait...
Outside, there was...
Outside of this room there is a cold war but you d never know it in here there s just no defense, the heat s too intense and, oh, how it rises whenever you re near
* Soğuk bir savaş var bu odanın dışında * * Ama haberin bile olmaz burada * * İmkan yok karşı koymana, tutku çok şiddetli *
l'll go outside.
Bir dakika.
Sais-tu à quel point c'est bizarre de revenir à ton ancien lycée et d'essayer de dire quelque chose de profond sur "Life on the outside"?
Mezun olduğun liseye dönüp dış dünya hakkında derin bir şeyler söylemenin ne kadar tuhaf geldiğini biliyor musun?
OUTSIDE NEW CANAAN
2x11
Outside, dehors.
Kahretsin.
J'ai bien une idée. "Outside the Cube".
Ama benim çok değişik bir fikrim var.
"Take it outside"?
Tişörtünü hatırlasana, "Dışarı çık".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]