Translate.vc / francés → turco / Ozzy
Ozzy traducir turco
180 traducción paralela
"Damone a été arrêté pour vente de billets à la sauvette."
Mike Damone Ozzy Osbourne biletlerini kara borsada satarken yakalandı.
Ozzy Osbourne.
Ozzy Osbourne
Moins fort, Ozzy.
Kıs şunu Ozzy!
Frank, Ozzy, vous êtes là?
Frank! Ozzy! Orada mısınız?
T'en fais pas un peu trop?
Bence bu biraz fazla oluyor, Ozzy.
Ozzy!
Ozzy!
Peut-être qu'ils n'ont jamais vu Star Trek.
Belki de henüz "Star Trek" izlememişlerdir, Ozzy.
On va devoir filer une arme à Ozzy.
Sanırım Ozzy'e bir silah vermem gerekecek.
Contrairement à Ozzie Osborne, qui a toujours été accusé de corrompre la jeunesse.
Ozzy Osbourne'un aksine hep gençliği kötüleştirmekle suçlandı.
Je l'étais jusqu'à ce que Chris ne commence son imitation d'Ozzy Osbourne.
Chris, Ozzy Osbourne taklidini yapana dek oradaydım.
Et me voilà au Sri Lanka, anciennement Ceylan, à 3 h du mat', à la recherche de 1000 M Ms pour remplir un verre à cognac, sinon, Ozzy refusait de jouer ce soir-là.
Ve oradayım Sri Lanka'da, önceden Ceylon'du, gece saat 3, brendi bardağı için 1,000 tane kahverengi şeker arıyorum, yoksa Ozzy o gece sahneye çıkmayacaktı.
Mauvais plan. Enfin, j'ai eu les M Ms et Ozzy a joué comme un dieu, ce soir-là.
Hoş değil, gerçekten, ama emin olun, şekerleri aldım, ve Ozzy sahneye çıktı ve harika şov yaptı.
Ozzy a pissé sur le Fort-Alamo, et a été banni de San Antonio pour dix ans.
Hatırlarsan Ozzy de Alamo'nun duvarına işedikten sonra San Antonio'da 10 yıla mahkum olmuştu?
- Ozzy Osbourne!
- Ozzy Osbourne.
Ozzy, retourne les cartes. Quoi?
Ozzy kağıtları çevir.
Et voici Ozzy Osborne, de la télé.
Ve işte karşınızda, TV'den Ozzy Osbourne!
Mon Dieu! Il a bouffé Kenny!
Aman Tanrım, Ozzy Osbourne Kenny'nin kafasını ısırıp kopardı!
- Ozzy, c'est nous!
- Ozzy, Tony, biziz!
qu'est-ce que Ozzy essaye de dire là?
Ozzy burada ne demek istemiş?
Ozzy commence dans 30 minutes.
30 dakika sonra Ozzy başlayacak.
Je ne pourrai pas prêter à Ozzy toute l'attention qu'il mérite.
Ozz efendiye gereken dikkati gösteremem.
- Ozzy?
- Ozzy mi?
Tu peux le faire Ozzy!
Yapabilirsin, Ozzy!
Continue Ozzy.
İşte, Ozzy.
Ozzy paré à l'attaque!
Hey yavrum! Sıra Ozzy'de!
Je ne sais pas, Ozzy.
Ah, bilemiyorum, Ozzy.
Ozzy, on compte sur toi pour veiller sur Frank.
Ozzy, Frank'in sağlıklı kalması konusunda sana güvenebilir miyim?
Le spectacle va commencer.
- Haydi, Ozzy. Cümbüş zamanı.
- Ozzy, mon vieux!
- Ozzy, aslanım!
Ozzy, je vais te lancer une balle.
Ozzy, sana iyi bir pas atıyorum.
Allez, Ozzy.
Haydi, Ozzy.
Ozzy, vas-y.
Ozzy, iyice açıl.
Ozzy, je suis content pour toi.
Ozzy, senin açından memnunum.
Ozzy, en attente pour la confirmation.
Ozzy, teyit için hazır ol.
Trop de Jack Daniels, de mescal, d'Ozzie Osbourne.
Çok fazla Jack Daniels içti, uyuşturucu aldı, ve Ozzy Osbourne.
Ozzy Osborne s...
Ozzy Osborne'dan...
Ozzy Osborne.
Ozzy Osborne...
Ton bébé préfèrerait peut-être écouter du métal.
Belki de bebeğine Ozzy dinletmeyi tercih eder.
Une fois au passage où Ozzy Osbourne sniffe une colonie de fourmis, tu te dis :
Ozzy Osbourne'un burnundan karıncalar çıktığında.
Pas pire que quand Ozzy a sniffé un rail de fourmis rouges en Australie.
Ozzy Queensland'de burnuna karınca çektiği zamankinden kötü değil.
Même des génies ont eu du mal pour apprendre à lire, comme Edgar Allan Poe et Albert Einstein. Et Ozzy Osbourne.
Birçok deha da öğrenme zorluğu çekmiş, örneğin Edgar Allan Poe Albert Einstein Ozzy Osbourne!
- Ozzy, c'est le meilleur.
Demek Ozzy müthiş.
C'est là que vit Ozzy.
- Los Angeles'a gidiyoruz.
Tu sais, tu as vraiment de magnifiques seins.
Harika! Ozzy orada oturuyor.
Ils étaient comme Ozzy et Sharon.
Lionel Richie dinleyip telefonun çalmasını bekliyordu. Bu beni üzüyor. Bunu bilirim.
Ozzy, tu m'entends?
Ozzy, orada mısınız?
Oublie pas, Ozzy.
Unutma Ozzy...
- Tu as donné trois six à Ozzy... - La ferme!
- Kapa çeneni.
Bravo, Ozzy!
Onları perişan ediyoruz!
- Des nichons, Ozzy?
Göğüsler, Ozzy!
- Ozzy, c'est le meilleur.
Ozzy müthiş!