Translate.vc / francés → turco / Pachá
Pachá traducir turco
283 traducción paralela
Tranquille comme un pacha.
Nasıl da rahat ve sakin.
Au Palace Bar, comme un pacha.
Orada Palace Bar'da oturuyor, isteyeceğiniz kadar büyük.
- Tu veux voir le pacha?
- Amiral'le konuşabilecek gibi misin?
Ne joue pas au pacha!
Artık hastanede değilsin!
D'après le pacha, les réserves ont sauté à Dunkerque.
Dunkirk'te su boruları patlamış.
C'est ce qui a fait sauter le pacha.
Kaptanı telaşlandıran da bu.
Le pacha peut parfois être assez dur.
O ihtiyar biraz sert gözükebilir, demek istediğimi anladıysanız.
" Trouvez immédiatement Zobeir Pacha.
Zübeyir Paşa'nın nerelerde olduğunun bildirilmesi.
Je vous savais extravagant, mais Zobeir Pacha!
Senden kötü fikirler bekliyordum, Gordon, ama Zübeyir Paşa!
Zobeir Pacha, vous allez bien?
Zübeyir paşa, iyi misiniz?
Mais que dirait votre monde chrétien si l'esclavagiste Zobeir recevait 10 millions de Soudanais des mains du grand Gordon Pacha?
Ama ya sizin hiristiyan dünyanız derse : "Ya köleci Zübeyir 10 milyon Sudanlıyı Büyük Gordon paşadan satın alırsa?"
- Vous avez des fils, Gordon Pacha?
Oğlunuz var mı, Gordon Paşa?
Depuis le désastre de Hicks Pacha, ils sont tous armés.
Hicks Paşa'nın uğragığı korkunç felaketten beri, tüm silahlara sahipler gibi görünüyor.
Vous trouverez un moyen, Gordon Pacha.
Bir yol bulacaksın, Gordon Paşa.
Bienvenue, Gordon Pacha.
Hoş geldin, Gordon Paşa.
Gordon Pacha va arriver.
Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
- Gordon Pacha va arriver.
- Gordon Paşa kısa bir müddet sonra bizimle olacak.
Envoyez un messager à Muhammad Ahmad, le Mahdi. Dites-lui que Gordon Pacha, le gouverneur général du Soudan, est ici.
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
Ce n'est pas Gordon Pacha.
O Gordon Paşa değil!
Gordon Pacha est là.
Abdullah! Gordon Paşa burada!
C'est bien Gordon Pacha.
Gordon Paşa.
Votre entrevue avec Zobeir Pacha n'a pas été fructueuse, je crois.
Zübeyir Paşa ile buluşmanızdan inanıyorum ki daha az hoşnut kalmışsınızdır.
Je vous respecte, Gordon Pacha.
Sana saygı duyuyorum, Gordon Paşa.
Dites-le-moi tout bas, Gordon Pacha.
Fısılda bana, Gordon Paşa.
Gordon Pacha est à 16 km de la ville avec un convoi de blé et de bétail.
Stewart Paşa! Gordon Paşa sığır ve tahıl sürüsüyle şehirden 15 km ötede.
- Et nous, Gordon Pacha?
- Biz niye gitmiyoruz, Gordon Paşa? - Niye gemide değil miyim?
J'ai envoyé Stewart Pacha afin d'accélérer les choses.
Stewart Paşa'yı nehrin aşağısına gönderdim mümkün olan en hızla harekete geçecektir. On gün oldu.
Le Nil baisse, Gordon Pacha.
Nil'in suları daha yükselmedi, Gordon Paşa.
- Et Stewart Pacha?
- Güvende, Ekselans.
"Stewart Pacha a encore la bague que vous lui avez donnée."
"Stewart Paşa hala ona verdiğiniz yüzüğü takıyor." Adama para ver...
Bienvenue, Gordon Pacha.
Hoşgeldin, Gordon Paşa. Barış içinde gel.
Je préfèrerais, Gordon Pacha, que vous quittiez Khartoum.
Önerim, Gordon Paşa, Hartum'u hemen terketmelisiniz.
Il est parfois sage, Gordon Pacha, de donner à un homme quelques lueurs d'espoir, pour que, la nuit tombée, il voie encore plus nettement la réalité de son désarroi.
Oh, biraz bilgelik, Gordon Paşa, Sahte bir umut ile birkaç güneşli saati olan bir adam sağlamak için, ve gece çökünce, Ümitsizliğinin gerçekliğini çok daha iyi içsel kavramasını sağlayacaktır.
Mais, Gordon Pacha, pourquoi se souviendrait-on de vous?
Fakat, Gordon Paşa, niye hatırlanmalı?
Je ne crois pas qu'un infidèle, pas même vous, Gordon Pacha, puisse faire face à la mort sans crainte.
Bir kafire inanmam - sana bile, Gordon Paşa - korkusuz yalnız bir ölümle yüzleşebilirim.
Jake, on mène une vie de pacha.
Bak Jake, burada rahatımız yerinde.
Je suis pas venu pour mener une vie de pacha, je suis mécano.
Buralara rahatım yerinde olsun diye gelmedim. Ben mühendisim.
Je connais une fille, son homme vit comme un pacha.
Tanıdığım zavallı bir kız vardı. Aşığını el üstünde tutardı.
- Le pacha l'a aussi?
- Peki, ikinci kaptan, kaptana verdi mi?
Le pacha, incrédule, a donné son accord.
Kaptan da aynı şok hali içinde onayladı.
Pacha?
Dabby?
Pacha qui?
Dabby kim?
Non, il n'y a pas de Pacha ici.
Burada Dabby diye birisi yok.
Il dit partout : "Elle m'aime." Il se prend pour un pacha.
Herkese "Beni seviyor!" diyor. Kralmış gibi davranıyor. Sonra da bitiyor.
La plupart des aumôniers de la Marine sont sur la passerelle... avec le pacha, des lunettes de soleil sur le nez.
Tanıdığım papazların çoğu, kaptanla birlikte köprüde durmayı severler, gözlerinde güneş gözlükleriyle.
Qu'est-ce que c'est, Pacha? !
Ne oldu, Pasha?
Palais du Pacha de Tanger
Paşanın Sarayı Tanca
De l'or... des fusils... la tête du pacha dans un panier de melons... l'indépendance de mon peuple.
Altın silah karpuz sepetinde paşanın kellesi halkımın egemenliği.
II veut, pour rendre cette femme... que je lui cède le Rif par décret... et la tête du pacha de Tanger dans une coupe d'or.
Bayan Pedecaris'in karşılığında Rif topraklarını ve Tanca paşasının kellesini istiyor.
Le pacha est votre oncle.
Tanca paşası da amcanız.
Le pacha et Raisuli sont frères.
Kardeştirler.