Translate.vc / francés → turco / Paso
Paso traducir turco
540 traducción paralela
J'abandonne.
Benden paso.
El paso ou brownsville.
El Paso ya da Brownsville.
Je vais me coucher.
Benden paso.
Demain, je ferai un saut à El Paso... pour m'amuser et me relaxer un peu.
Galiba yarın El Paso'ya gitmem gerekecek. Biraz rahatlamak, biraz da eğlenmek istedi canım.
Elle en a besoin et elle l'aura... ou je suis le Tueur de péchés... d'ici à El Paso depuis trente ans pour rien.
Yol gösterilmesi gerekiyorsa gösterilecek. Yoksa neden bana günah çıkartan desinler. Buradan El Paso'ya kadar otuz yıldır bu işi yapıyorum.
Lewt n'est pas rentré d'El Paso.
Lewt El Paso'dan daha dönmedi.
El Paso et Amarillo rappellent... Sodome et Gomorre... à plus petite échelle, bien sûr... Par Belzébuth!
El Paso ve Amarillo'nun Sodom ve Gomorra'dan hiç farkı yok, belki... biraz olabilir, ama Beezelbub'da senin gibilere ne derler bilir misin?
ÉDIFICE MEADSON 117 RUE DANTON LOS ANGELES CALIFORNIE
El Paso Postanesi, Derrace Kingsby'e... Meksika usulü boşanma için Juarez'e gidiyorum.
Un mois pour aller à El Paso?
El Paso'ya gitmesi o kadar mı sürmüş?
Comment, El Paso?
El Paso'dan bahseden kim?
Je peux en faire autant!
İstesem ben bile arayıp El Paso'dan telgraf çektirebilirim.
Et je n'ai jamais mis les pieds à El Paso.
Ve hayatım boyunca hiç El Paso'ya gitmedim.
- Vous êtes partie à El Paso...
- Bu yüzden El Paso'ya kaçtın.
- Où vous avez retrouvé Lavery.
- El Paso'da Lavery'e rastladım.
Autobus de San Antonio, El Paso, Phoenix, arrivée.
San Antonio, El Paso, Fenix, Ilegando otobüsü.
Tu te souviens du vieux Buckhorn à Paso?
Paso'daki Buckhorn'u hatırlıyor musun?
- Mon oncle travaille à El Paso.
- Amcamın El Paso'da büyük bir işi var.
Ace Maguire, recherché par le Texas pour vol sur la diligence d'El Paso le 25 juillet 1873.
"Texas Eyalet Hükümeti tarafından aranıyor. " El Paso civarındaki bir posta arabası soygunu için, Haziran 25, 1873.
Ma dernière bouteille date d'El Paso, il y a deux ans.
Teşekkür ederim. En son yeni bir parfümüm iki yıI önce el pasodayken olmuştu.
Sa mère est morte à Paso voilà deux mois et elle est venue ici chercher son père.
Annesi aylar önce Paso'da öldü O da buraya babasını bulmaya gelmişti.
Tu te rappelles la fille qui a filé avec ce joueur à El Paso?
El Paso'da kumarbazla kaçan kızı hatırlar mısın?
- EI Paso?
- El Paso'da?
Je le connais d'El Paso.
Onu El Paso'dan tanıyorum.
El Paso.
El Paso.
El Paso, Fort Worth.
El Paso, Fort Worth.
Un type que j'ai connu à El Paso s'est déshabillé et a sauté sur un cactus.
El Paso'da biri, çıplak olarak kaktüsün üzerine atlamıştı.
vous êtes des culs-terreux! Moi, c'est terminé!
Benden paso hiçbirinizi görmek istemiyorum!
Cette diligence va à El Paso.
El Paso'ya gidiyor.
Et vous pourrez changer à El Paso. Mais vous n'allez pas en Californie.
Orada değiştirebilirsiniz, ama gitmiyorsunuz.
Rio Grande, Santa Fê, Albuquerque, El Paso, et le plus beau de tous, la Californie, qui rappelait une île de perles et d'or, sortie d'un roman du XV.
Rio Grande, Santa Fe, Albuquerque, El Paso ve içlerinde en gösterişlisi, Kaliforniya ismini bir 15. yy. romanındaki efsanevi bir inci ve altın adasından alan yer.
Shannon, c'est pour toi!
Shannon. Telefona isteniyorsun. El paso.
El Paso, on peut s'y regarder dans des glaces sans se faire peur!
On beşte bir martiniler ve sana baktığında korkutmayan aynalar!
Nous habitons El Paso.
Mabel ile benim El Paso'da bir evimiz var.
Quand tu passeras par El Paso, appelle-nous.
El Paso'ya yolun düşerse, numara bu.
Avez-vous connaissance d'une base secrète... installée près d'El Paso?
Peki ya El Paso civarında... yakın zamanda kurulmuş bir askeri tesis biliyor musunuz?
Depuis six semaines, ils entraînent en secret... 100 officiers et 3600 hommes dans une base désertique.
100 subay ve 3600 askerle... El Paso yakınlarındaki bir çöl üssünde 6 haftadan beri gizlice eğitim yapıyorlarmış.
Ces avions devront prendre les troupes du Secteur Y... - C'est la base d'El Paso avant l'alerte de dimanche... pour les transporter dans les villes en question. "Y"
Efendim açıkça görülüyor ki...
Scott a dû envoyer Broderick... pour exécuter une mission.
Scott, başka herhangi bir araştırmacı subayın kolayca yapabileceği... bu iş için, Broderick'i taa El Paso'dan buraya kadar sevk etmek zorunda kalmış.
Le général Rutkovski proteste... contre l'envoi de douze avions de transport en direction d'El Paso.
Söyle bakalım. Hava Savunma'dan Barney Rutkowski. El Paso'ya gönderilen 12 tane birlik nakliye uçağı hakkında ortalığı ayağa kaldırıyor.
Il veut savoir où ils sont.
Onları El Paso'ya kadar izlediğini, ancak sonra kaybolduklarını söylüyor.
Nous avons observé des transports de troupes... volant en direction d'El Paso.
Devam et, Barney. Kontrolörlerimizden bir tanesi, Çarşamba günü, El Paso'ya... giden bir birlik nakliye uçağını gözlüyordu.
Je dirais la banque d'El Paso.
Bu durumda, önerebileceğim tek banka El Paso Bankası olur.
Quel est le prochain train pour El Paso?
- El Paso'ya ilk tren kaçta?
Je vais télégraphier à mon collègue que vous arrivez.
El Paso Bankasındaki meslektaşımı arayıp gideceğinizi haber veririm.
J'ai 50 cents pour toi si tu me préviens dès que tu vois un étranger arriver en ville.
El Paso'da daha önce hiç görmediğin biri kasabaya geldiğinde bana haber verirsen, sana 50 sent veririm.
Une banque à El Paso.
El Paso'da bir banka.
Pour la réalisation de ce travail, le banquier s'adressa à notre ébéniste. Un jour, par la force du destin, l'ébéniste passa par El Paso.
Bu dolabı yaptırmak için bankacı bizim marangoza gitmiş, ama bir gün, kader bu ya, marangoz El Paso'ya gelmiş.
Nous avons un demi-million de dollars dans la banque d'El Paso.
El Paso'daki bu bankada yarım milyon dolar rezervimiz var.
Vers le nord.
Kuzeye gidiyorum. El Paso olabilir.
A El Paso, peut-être.
Evet, El Paso'yu severim.
Ray, vous irez à El Paso.
El Paso'ya gitmeni istiyorum.