Pennington traducir turco

Major Sylvester Pennington Sloane du 42e bataillon de Fusiliers de Sa Majesté, retraité.

Major Sylvester Pennington Sloane. Majestelerinin 42. Dağ Füze Birliğinden emekliyim.

Linnet n'est pas idiote.

- Linnet aptal değildir Pennington.

Chéri, voici mon avocat américain. Ravi de vous connaître.

Amerikalı avukatım ve vekilim Andrew Pennington.

Ils soupçonnent Andrew Pennington de...

- Pennington'dan şüpheleniyorlar...

Pennington?

Pennington mı?

Nous n'avons pas vu la cabine de Pennington.

- Pennington'ın kamarasına bakmadık.

Vous n'avez pas vu le corps, M. Pennington?

Cesedi gördünüz mü Bay Pennington?

Que buvez-vous, M. Pennington?

Ne içersiniz Bay Pennington? Anlamadım?

Pennington l'a appelé et il aurait trouvé le corps.

Pennington arar aramaz geldiğini ve adamı ölü bulduğunu söyledi.

Mais ce Pennington, il aurait eu le cran de le tuer?

Ama bu Pennington... Cinayet işleyecek kadar sağlam sinirleri var mı?

On ne mérite pas la mort pour un regard.

Bir insanı gözlerinden dolayı yargılayamazsınız Bay Pennington.

Qu'a-t-il fait exactement?

Tam olarak ne yaptı, Bay Pennington?

Et de Mme Pennington?

- Komşusu Bayan Pennington'u? - Evet.

M. Pennington, le bureau du Chef Sterns.

Bay Pennington, Şef Sterns arıyor.

Pennington, je pensais qu ´ on avait un pacte!

Pennington, bir anlaşma yaptığımızı düşünüyordum!

Je ne t'ai pas tout dit... Hier, j'ai reçu une communication de l'école de Pennington.

Demek istediğim dün Yeni Zelanda'daki Pennington Okulundan bir ileti aldım.

Pennington est une bonne école.

Pennington çok rağbet edilen iyi bir okul.

Si tu vas à Pennington, tu ne pourras pas te téléporter sur DS9 pour dîner avec ton vieux père.

Tabi şimdi Pennington'a gidersen yaşlı adamla akşam yemeği yemek için istasyona geri ışınlanamazsın.

Que ta décision d'aller ou non à Pennington ne dépende pas du résultat.

Pennington'a gitme hakkındaki kararını bizim buluşmamızın sonucuna göre almayacaksın.

J'avais pensé aller à Pennington au lieu de déférer mon entrée. Ce serait super!

Eh, şu ertelediğim girişi kabul edip sonbaharda Pennington'a gitmeyi düşünüyorum.

Je suis rentré sur Terre, j'ai erré quelque temps, puis je suis finalement entré à Pennington pour étudier les lettres.

Dünya'ya döndüm, etrafta dolandım ve en sonunda Pennington okulunda yazarlık eğitimi aldım.

Ecoutez, nous avons fait de la pub de votre restaurant, en complimentant vos soufflés au crabe au baptême de la petite fille de Eunice Pierpont Pennington

Bakın biz tek başımıza Eunice Pierpont-Pennington'ın torununun vaftiz törenindeki yengeçli börekler için lokantanızı meşhur ettik.

Il t'a écrit une lettre. - Pennington.

Sana bir mektup gönderdi.

- Tu me l'as cachée jusqu'à maintenant?

Pennington. - Niye daha önce vermedin?

Le gouverneur Pennington ".

"Vali Pennington."

Hugo Jarry, commissaire du comté nommé par le gouverneur Pennington.

Hugo Jarry, Vali Pennington tarafından atanmış İlçe Meclis Üyesi.

Uh, Steph, appelez le Dr. Pennington.

Steph, Dr. Pellington'a haber ver.

Un van de livraison à reçu une contredanse au coin de pennington et de la cinquième il y a une demi-heure.

Yaklaşık yarım saat önce Pennington ve Beşinci Cadde'nin köşesinde bir minibüs park cezası yemiş.

Les strictes instructions du gouverneur Pennington sont de lui rapporter, à mon retour, une confirmation de votre main de cette conversation.

Vali Pennington bu konuşmanın gerçekleştiğine dair sizin elinizden çıkan yazılı bir belge istiyor.

Ainsi, ça fait de Lou Pennington un suspect.

Lou Pennington da şüpheli oluyor.

Ainsi, M. Pennington, la saison dernière, vous avez pris dix matches de suspension pour usage de substances étrangères améliorant votre prise.

Bay Pennington. Geçen sezon topu daha iyi tutabilmek için yabancı madde kullanmaktan 10 maç ceza aldınız.

- Pennington. - Oh, les Southwell.

- Ah, Southwell kardeşler!

Ce sera lord Rochford pour vous, Pennington.

Lord Rochford diye hitap etmelisin, Pennington.

Et sir Pennington pour vous, Southwell.

Sen de Sör William Pennington demelisin, Southwell.

- Je m'adresse à vous.

Ben sana soruyorum Pennington!

- Défendez-vous, Pennington.

Kendini koru Pennington. Aman Tanrım!

Je n'ai pas oublié Pennington.

Pennington olayını unutmadım.

Tu vois comme j'ai mis ces images de Ty Pennington de Extreme Home Makeover

Olağanüstü Ev Yenilemesi'nin sunucusu Ty Pennington'ın resimlerini gördün mü?

C'est surement pour ça que Ty Pennington a une belle vie.

Büyük olasılıkla Ty Pennington'ın da bu yüzden böyle güzel bir hayatı var.

Que ferait Ty Pennington?

- Ty Pennington olsa ne yapardı? - Ty Pennington olsa ne yapardı?

Ty Pennington ne perd pas son sang-froid.

Şimdi, Ty Pennington'ın hiç sakinliğini kaybettiğini göremezsin.

- Sheldon Pennington, le troisième.

Sheldon Pennington III.

Celui de Pennington.

Pennington'ın silahı.

C'est votre revolver!

- Bay Pennington, silah sizin.

Merci, M. Pennington.

Teşekkürler Bay Pennington.

Comme Pennington, il dit qu'il n'en avait pas.

- Pennington'un dediğini. Hiç yokmuş.

D'après des voisins,

Komşulardan ikisi Pennington'un karısının ölümünden

Pennington penserait que Morlar a provoqué la mort de sa femme.

Morlar'ı sorumlu tuttuğunu söylüyor.

Charles Pennington?

Charles Pennington? Evet.

Tous des gens de Pennington.

Hepsi Pennington'ın adamları.

Messire Brandon requiert vos services ce soir, sir William.

Behruz BULUT - Pennington!