English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Pep

Pep traducir turco

120 traducción paralela
Il doit avoir... un coeur, un cerveau, du pep!
Adam gibi bir derginin..... kanı ve beyni ve cakası olmalıdır.
Surtout du pep!
Özel bir kız olması gerek.
Je veux de la grâce, de l'élégance et du pep.
Quality Kadını zarif, ince ve çok canlı olmalı.
La grâce, l'élégance, le pep, c'est courant.
Quality'deki tüm kızlar zarif, ince ve çok canlı.
Je veux des clichés plein de pep.
Muhteşem fotoğraflar istiyorum. Çok canlı olsunlar.
Elle prend ses pt ites pilules rouges pour se donner du pep s et à minuit elle est encore dans la stratosphère.
O yüzden ayılmak için kırmızı bir hap yutuyor. O hapla da geceyarısında bile formunda oluyor.
Du pep.
Canlanın. Güçlü.
Sugar Ray Robinson et Tony Zale et Willie Pep...
Sugar Ray Robinson, Tony Zale, Willie Pep...
La PEP.
PEH.
- La PEP?
- PEH mi?
Deux bols de glace, ça te donne du pep, hein?
2 teneke dondurma sana baya enerji verdi, değil mi?
Le pep empêche de cligner de l'œil?
"Enerji" gözlerini kırpamama anlamına mı geliyor?
C'est ça, le pep.
Enerji odur.
C'est pas mignon, Pep?
Pep, çok şirin, değil mi?
Avec du pep!
- Anlamı olmayan bir şey!
Aucune ambition, pas de pêche, pas de pep.
Hasta hiç bir tutku, enerji, kuvvet beliritisi göstermiyor.
J'adore un bon peep-show.
İyi bir pep şova bayılırım.
Je suis directeur régional chez Pep Boys.
- Pep Boys'un bölge müdürüyüm.
Donnez-lui du pep, de la couleur.
Daha renkli bir şeyler giymeli.
reçu de'Pep Boys'? étiquette d'un pressing?
Kuru temizleme etiketi mi?
Y a un truc génial chez les garagistes!
Pep Boys'tan "Goo Gone"... Yok. "Goo Off" almayı dene.
Faut que j'aille à l'hosto pour la PEP.
- Hastaneye gitmem gerek. - PEP hapları isteyeceğim.
- La PEP?
- PEP?
Ceux qui nous perdra. Je déteste avoir à le dire, Dr. Pep, mais je suis déjà perdu depuis a peu près 2 heures.
Söylemekten nefret ediyorum ama, ben son iki saattir kaybolmuş hissediyorum.
- Tout à fait, Pep.
- Haklısın Pep.
Qu'en penses-tu, Pep?
Ne düşünüyorsun Pep?
Je détestais le bal des sports.
Pep mitingler, onları nefret.
- RÉUNION DE SOUTIEN
- PEP RALLİSİ
- On dirait du vomi de Pep Boys.
- Pep Boys kusmuş gibi görünüyor.
Votre ami, Dickie Pep, dit qu'il vous a vendu 15 millilitres de DTC jeudi dernier.
Arkadaşınız, Dickie Pep size geçen perşembe 15 mililitre DTC sattığını söylüyor.
Je ne connais aucun Dickie Pep, mais il ment.
Tanıdığım herhangi bir Dickie Pep yok, yalan söylüyor.
Ses amis l'appellent Dickie Pep.
Dickie Pep olarak tanınır.
Il n'y a pas de pep, de pêche, de punch...
Bunda hiç heyecan yok. Bir hareket yok.
Si t'en étais une, tu aurais plus de pep.
Olsaydın, bunu yine yapardın.
Faites une électrophorèse des protéines sériques et une IRM.
Miyelomatoz menenjit için MRI ve S-PEP çekin.
Tu as énervé le Pep.
Pep'i çileden çıkardın.
Cet homme, Lenny Pepperidge, Alias Lenny le Pep... Alias Sheldon Wells, Alias Little Timmy Hardwell... fais dans l'abus de confiance.
Bu adam, bilinen isimleriyle Lenny Pepperidge, Lenny the Pep, Shelden Wells, Küçük Timmy Hardwell, bir dolandırıcı.
Ryan, Pepin le pieux lui achète une maison.
Ryan, "Pep Le Pew" ona ev alıyor.
Pep, ces Chiens de Prairie sont trop mauvais, ils sont incapables de faire une roulade.
Pep, sana anlatmaya çalışıyorum, Tarla Fareleri öyle kötü ki yerde bile yuvarlanamıyorlar.
A manqué le "Pep Rally" * après les cours. ( * Spectacle d'avant-match des pom pom girls )
Okul sonrası partisini kaçırdı.
C'est arrivé le jour du "Pep Rally".
Moral toplantısının olduğu gündü.
Et le seul endroit où tu n'es pas, c'est le "pep rally".
Ve olmadığın tek yer ise moral toplantısıydı.
Vous savez, que Rainey ne se soit pas montrée à notre "pep rally" a vraiment foutu en l'air notre formation.
Rainey'nin moral toplantısına gelmemesi cidden düzenimizi bozdu.
J'ai buté quelqu'un à la réunion des anciens rien que pour gâcher ta vidéo des meilleurs "pep rallys", les fêtes pour encourager l'équipe.
Burada birisini öldürdüm Tamda lise buluşmamızda Sırf senin 13 yıllık geçmişle ilgili En iyi "Kuvvet kaptanı" videonu bozmak için.
Tu sais à quoi sert un capitaine de "pep"?
"Kuvvetli kaptanı" ne demek Bilmiyor musun?
Je veux remercier le Pep Club pour l'état d'esprit de ce dîner.
Bu yemeği organize etmek için uğraşan herkese teşekkür ederim.
- Pleine de pep!
- Çok canlı.
- On va leur donner du pep!
Haydi, en canlı performansımız.
Bon. Utilise deux litres.
Benim için bir PEP kiti yollamanızı istiyorum.
Ça a du pep.
Enerjik bir isim.
Et mon PEP?
PEP hesabım?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]