English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Perfection

Perfection traducir turco

1,241 traducción paralela
Et ainsi, j'ai perdu un noble père et je vois ma soeur réduite au désespoir, elle dont le mérite passé pouvait défier... tous les siècles par sa perfection.
Demek ben bu yüzden yitirdim, soylu babamı. Bu yüzden kardeşim bu hallere düştü o kardeşim ki övmekle yaşatabilirsem eğer geçmişi dünyalara bedeldi, eşsiz değerleriyle.
Rien ne garde à jamais sa perfection, car la perfection poussée à l'excès meurt de sa propre démesure.
İyilik bile bir sıtma ateşi gibi....... yükselip kendi aşırılığıyla öldürür.
J'exige la perfection d'un héros de votre trempe.
Sizin gibi değerli bir savaş kahramanından, en iyisini beklerim her zaman.
Et j'ai presque atteint la perfection, vous voyez, avec une créature divine qui est pure, harmonieuse, absolument incapable de faire du mal.
İlahi bir varlık. Saf ve uyumlu. Kesinlikle hiçbir kötülük yapamıyor.
La perfection en action.
Gerçek keyif neymiş bir bakın.
Ce besoin de beauté et de perfection créé par la publicité nourrit des espoirs pathétiques.
Reklamlarla yaratılan güzellik ve mükemmellik fikri insanların umudunu besliyor.
Roméo, même s'il ne s'appelait pas Roméo, garderait cette perfection qui m'est chère, quelque soit son titre.
Romeo'nun adı Romeo olmasaydı, Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı.
Pourtant, mes propres perles frisent la perfection!
Sayende ayakkabılarım da çiçeklenmiştir!
Nous cherchons aussi l'amélioration, évoluant vers l'état de perfection.
Biz de kendimizi iyileştirmek üzere bir arayışın içindeyiz. Mükemmellik safhasına doğru bir gelişme.
En intégrant les autres êtres à notre Collectif, je les amène vers la perfection.
Diğer canlıları asimile ederek onları mükemmelliğe yaklaştırıyoruz.
Avec les deux, on atteindra la perfection.
Mükemmellik için ikisini de kullanıyoruz.
Je recherche la perfection, rien de moins.
Benim için her şey ya mükemmel olmalıdır ya da hiç olmamalıdır.
Perfection
Harika!
Perfection absolue
kesinlikle harika!
La perfection.
Kusursuz bir yaşam.
Quand notre heure sera venue... nous retrouverons l'univers grâce à cette perfection.
Zamanımız geldiğinde evrene dönmek için bu kusursuzluğu kullanacağız.
La perfection!
Harika sonuç!
Tout le monde sait que le rock a atteint la perfection en 1974.
Herkes bilir Rock müzik 1974'de mükemmeliyete ulaşmıştır.
Mais ils ont rempli leur mission à la perfection.
Fakat kabul etmeliyim ki, görevlerini övgüye değer bir şekilde yerine getirdiler.
De plus, comme vous pouvez le voir ici, mon système d'imagerie me permet de réaliser à la perfection les gestes les plus délicats exigés par toute une gamme de procédures chirurgicales.
Buna ek olarak, sizinde gördüğünüz gibi görüntüleme sistemim sayesinde bir çok olay ve bu ameliyat esnasında bir çok hareketi yaparak işimi en iyi şekilde yapmamı sağlıyor.
Chose impossible si tu n'avais pas joué ton rôle à la perfection.
Ve eğer sen sana düşen kısmı mükemmellikle oynamasaydın, bu asla olmayacaktı.
Perfection, oui?
Kusursuzluk mu istiyorsun?
Chercherais-tu la perfection?
Belki de içten içe mükemmellik peşindesin öyle mi?
Peu m'importe qu'elle l'imite à Ia perfection.
Bu kıza ona benzemesi, konuşması davranması için neler yaptığınızla ilgilenmiyorum.
Frappé... à la perfection.
Tam kıvamında soğutulmuş.
Voyez-en la perfection.
Şu kulağın mükemmelliğine bakın.
Un autre exemple de la perfection de votre plan!
Plan bütünlüğünün diğer bir parçası olarak..
C'est toi qui doutais de la perfection de son corps.
Vücudunun kusursuzluğundan sen şüpheleniyordun.
En tant que "Valide", il souffrait sous le poids de la perfection.
"Geçerli" olarak, o mükemmel - liğin altında ezildi.
Il t'aura toujours à l'esprit. La perfection qu'il a aimée.
Sevdiği bu kusursuz yaratık.
Il y en a qui s'ennuieraient de tant de perfection. Jour après jour.
Tek söyledğim, bazı insanların bu kusursuzluğu sıkıcı bulabileceği.
Ce qui est énervant, c'est que même sa perfection... n'est pas énervante... mais vulnérable et attachante.
Rahatsız edici kusursuzluğu rahatsız etmiyor demek istiyorum. Çok kırılgan ve sevgi dolu.
Ils veulent une copie conforme, la perfection.
Eğer kusursuz ve basmakalıp biri değilsen seni paylamaya kalkarlar.
Que tout s'arrange pour moi à la perfection!
Hayatımdaki bütün parçalar doğru yerlerine oturuyor.
Comparé à vous, la perfection c'est de la merde.
Sıradaki, mükemmellik bir halta yaramaz.
Pourquoi assimiler une espèce qui porterait atteinte à la perfection?
Neden mükemmeliği düşerecek bir tür asimile edilsin ki?
Je ne possède plus la perfection borg mais mon expérience de drone m'a appris la précision.
Borg mükemmelliğine, daha fazla sahip olmayabilirim, ama bir dron olarak yaşadığım tecrübelerin bana öğrettikleri şeylere göre becerikli ve yeterli olabilirim.
- Le comble de l'évolution. Au lieu de quoi, vous leur avez ouvert la porte de notre galaxie. il n'y a qu'une solution possible. Leur assimilation aurait contribué à notre perfection.
Onların asimilasyonu bizim mükemmeliğimiz için büyük bir katılım olacaktı.
Mais pas du tout. Ça marche à la perfection.
Mükemmel çalışıyor.
Je cherche trop la perfection?
Çok mu mükemmel olmaya çalışıyorum?
La perfection est un message puissant.
Mükemmeliyet. Güçlü bir mesaj.
Une perfection.
Mükemmel.
calibré à Ia perfection!
Delip geçmeye hazırım komutanım?
Il joue le rôle du loser à la perfection.
yine de kaybeden numarasını çok başarılı bir şekilde yapardı.
Leur musique est très complexe, et la perfection...
Onların müzikleri çok kompleks, ve mükemmel...
Murmure de la perfection, de l'ambition. Drogue de choix :
Uyuşturucuları : yaşamdır.
Inutile de se figurer qu'elle est Ià. De se rassasier de l'ombre de la perfection.
Onun yanımda olduğunu düşünmeyeceksem ve bu mükemmelliğin gölgesinden beslenmeyeceksem...
"Inutile de se figurer qu'elle est Ià. " De se rassasier de l'ombre de la perfection.
Yanımda olduğunu düşünemeyeceksem ve bu mükemmelliğinin gölgesinden beslenmeyeceksem...
Possibilité de désastre... ou de perfection.
Felaket ihtimaliyle. Mükemmellik ihtimaliyle.
Elle a un nom, cette perfection? Leeloo.
Peki, bu mükemmel müşterinin bir adı var mı? Evet. Leeloo.
La perfection, on s'en lasse.
- Ama kusursuzluk yorucu olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]