Perfectly traducir turco

- You know perfectly well.

Bence çok iyi biliyorsun.

- Tout s'est bien passé.

- Everything went perfectly.

Qu'est-ce que... Perfectly Me?

"Perfectly me"... nedir?

Il joue avec la caméra.

Guy played the camera perfectly.

But l'm perfectly willing to swear... #

#... ama yemin etmeye hazırım... #

- It s perfectly okay with me.

- Hayır lütfen, siz devam edin.

No, the Miller case made that perfectly clear.

Evet, Miller davasında bunu çok iyi yapmıştık.

I believe nothing s gonna change, nothing s gonna change destiny whatever s meant to be will work out perfectly "

* Hiçbir şey, hiçbir şey değişmeyecek kaderi * * Ne olacaksa, mükemmelce gerçekleşecek *

Falls perfectly without her tryin'

* Mükemmel dökülür, çabalamasa bile *

Falls perfectly without her trying She's so beautiful

* Ve ona söylüyorum her gün *

♪ Let's make one thing perfectly clear ♪ ♪ Que ce soit bien clair ♪

# Bir şeyi açıklığa kavuşturayım.

I believe nothing s gonna change, nothing s gonna change destiny whatever s meant to be will work out perfectly "

Anladığım kadarıyla bize bir dans parçası hazırladın. - Bölge yarışmasında kullanabileceğimiz kadar iyiymiş. - Evet.