Translate.vc / francés → turco / Perrier
Perrier traducir turco
101 traducción paralela
George m'emmène chez Perrier.
George beni Perrier'in yerine götürecek. Oh.
Romano, Frascati, et maintenant, Perrier.
Romano, Frascati şimdide Perrier'in yeri.
Il en a profité pour vider une bouteille de mon Perrier-Jouët millésimé 1889, que je reservais pour ma consommation personnelle.
Bir anlık bir dalgınlıkla, ki bunun için kendimi asla affetmiyorum, müsveddeleri arabanın içine
- Vittel, Evian, Perrier.
Vittel, Evian, Perrier?
Et votre Perrier?
- Perrier'iniz nasıl?
Vous me donnerez un Perrier tiede..
Bana ılık bir Perrier getirin.
Il y a un Perrier dehors qui demande Kelp.
Bir şişe likör ve Perrier alan biri Kelp'i soruyor.
Désolé, monsieur Perrier, mais je ne vois rien.
Üzgünüm, hiçbir sey görmüyorum.
Je suis monsieur Milo Perrier.
Ben Mösyö Milo Perrier.
Inspecteur Perrier.
Dedektif Perrier.
Invitation à dîner et meurtre enfin claire pour Wang... avec la présence de monsieur Perrier.
Wang sonunda yemek ve cinayet davetini anladï Mösyö Perrier'nin gelisiyle.
Et vous, M. Perrier.
Ya da siz Bay Perrier.
Que des jeux, monsieur Perrier.
Yalnïzca oyun Mösyö Perrier.
Mlle Marbles, M. Perrier et Wang, nous ferons enquête.
Bn. Marble, Bay Perrier ve Wang, arastïracak.
Qu'en dites-vous, Perrier?
Sence bu ne, Perrier?
Diamond, c'est Perrier.
Diamond, benim, Perrier. Tamam.
Il vous faut plus d'indices, M. Perrier?
Ipucu lazïm mï Bay Perrier?
Fermez la porte, M. Perrier.
Kapï kapatïn Bay Perrier.
Je m'inquiète de M. Perrier.
Bay Perrier için çok endiseliyim.
Un, M. Perrier?
Bir mi Mösyö Perrier?
Aussi aisément que vous, monsieur Perrier.
Rahatlïkla. Sizin gibi Mösyö Perrier.
Un demi-méthaqualone, un Perrier citron, et pour finir un Percodan.
İkimize bir yarım sakinleştirici, bir Perrier maden suyu, bir dilim limon... ve hafif bir içki. Mükemmel. Hemen geliyorum.
Donne-moi un Perrier.
Bir Perrier alayım.
Que prenez-vous? - Un Perrier-citron.
- Limon aromalı maden suyu.
Je vais prendre un Perrier.
Sanırım ben bir şey alacağım Perrier. - Perrier.
Vous trouverez du Perrier... et la télé marche.
Yan gözde Perrier var.
J'ai du Southern Comfort. Ou bien Michelob, Kirin, Becks, Dos Equis, Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown...
Elimde Southern Comfort var, Michelob var, sonra Kirin, Becks, Dos Equis...
Relaxe-toi, c'est de la Perrier.
- Sakin ol, Perrier.
Peut-être un Perrier.
Belki Perrier alırım.
Un 7-UP, un Perrier, du lait maternisé?
Gazoz, maden suyu, enerji içeceği?
Un Perrier à la place.
Perrier suyu alın.
Garçon, je peux avoir un Perrier-soda?
Barmen, bir Perrier ve soda alabilir miyim? Yani...
- De l'eau. - Donnes lui un Perrier.
- Ona peppier getir.
Rien ne peut y arriver, sauf trébucher sur un quart Perrier.
Burada başıma gelebilecek en kötü şey... bir soda şişesine takılıp düşmek herhalde.
Va chercher du sel et du Perrier... pour enlever la tâche.
- Ruth, lütfen lekeyi çıkarmak için biraz tuz ve bez getir. Acele et tatlım, hadi.
Puis-je avoir du sel et du Perrier?
Hey, biraz tuz ve bez alabilir miyim?
Il n'y a rien d'autre que du champagne et du caviar.
Sadece şampanya ve havyar. Perrier-Jouet, ha?
Trois Martel-Perrier et de l'alcool de riz.
Trois Martel-Perrier ve bir pirinç şarabı.
- Tu as du Perrier?
- Maden suyun var mı? - Ben getiririm.
Non, je n'ai pas de Perrier!
Hayır, hayır maden suyum yok!
- A boire du Perrier?
- Perrier ile mi? - Ne?
J'avalerai un Perrier et on regardera le papier peint.
Sadece soda içeceğim ve kullanacağımız duvar kağıtlarını konuşacağız.
Lorsque j'étais sportive dans l'équipe olympique de l'Allemagne de l'Est, ils nous donnaient des stéroïdes anabolisants aussi facilement qu'on donne ici du Perrier.
Doğu Almanya olimpiyat takımı ve geçici görev ekibinde sporcuyken kas yapıcı steroidleri, Amerika'da enerji içeceklerini dağıttıkları kadar çok verdiler.
Plus de Perrier.
Hiç Perrier'imiz kalmadı.
Lls te donnent un Perrier et un Valium avant de te faire mal?
Dövmeden önce Perrier ve Valium mu veriyorlar?
- Perrier citron, sans glace.
- Limonlu, buzsuz Perrier.
- Perrier ou à l'eau?
- Soda mı su mu?
Pour moi, Percil Genet.
Cordon Rouge var, Perrier Jouet var. Perrier Jouet olsun.
- Et une photocopieuse?
Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown... Ya fotokopi makinesi?
Sel et Perrier.
Tuz ve bez?
Vous avez du Perrier?
- Perrier var mı?