Pinkie traducir turco

N'est-ce pas excitant, Pinkie?

Ne kadar heyecanlı değil mi, Pinkie?

Tu ne trouves pas que mon cheval ressemble à ton père?

Atım tıpkı babana benzemiyor mu Pinkie?

Je n'avais pas le cheval brun, Pinkie?

Kahverengi at benimki değil miydi Pinkie?

- C'est un oiseau, Pinkie.

Bir kuş, Pinkie.

- Moi aussi, Pinkie.

Benim de uykum geldi, Pinkie.

Pinkie!

Oh, Pinkie!

Pinkie.

Pinkie.

Partez. J'ai dit à Pinkie de préparer vos chevaux.

Pinkie atları hazırlayacak.

- Pinkie sait oû nous trouver.

- Pinkie bizi bulur.

Elle était guidée par un bronzé nommé Pinkie et une mule appelée Stinkie.

Pinkie adında bir siyahi ve Stinkie adında bir katır eşliğinde.

- C'est moi, Pinkie.

- Benim, Pinkie.

- Pinkie l'a fait.

- Pinkie yaptı.

Salut, Pinkie.

Selam, Pinkie. Zee.

Et, Pinkie, dis-lui...

Pinkie, ona de ki...

Dépêche-toi, Pinkie.

Çabuk, Pinkie.

Pinkie est parti chercher le médecin.

Pinkie doktor çağırmaya gitti.

- Ça va. Mais Pinkie va s'en charger, chéri.

Ama, Pinkie yapar onları, sevgilim.

Pinkie, apporte du café.

Kahve?

Pinkie nous suivra avec ce qu'on ne peut pas porter.

Pinkie taşıyamadıklarımızı getirir.

- Pinkie?

- Pinkie?

Assise, Pinkie!

- Şahitler bu karara varmadı!

J'ai écouté, moi!

Otur Pinkie!

Assise, Pinkie!

"Otur Pinkie."

- Pinkie?

- "Pinkie" mi?

Poursuivons! Pinkie?

Devam edebilir miyiz?

Maître? Cette objection?

İtirazınız neydi Pinkie?

- Non, Pinkie!

Beni denemeye kalkma Pinkie.

- Pas de Pinkie!

- Bana "Pinkie" deme.

- Pizza chez Pinkie.

- Pinkie'nin Pizzacı dükkânı.

Roso, Verdo, Bruno?

Pinkie, Greenie, Brownie?

Pinkie l'a contaminée.

Bunu Pinkie'den kaptı.

Jahfree Neema, radical des années 60 a été reconnu coupable d'avoir kidnappé sa fille de la crèche Pinkel.

Bir diğer haberimiz, 60'ların radikal eylemcisi Jahfree Neema bugün Pinkie Kreşinden çocuğunu kaçırmak suçlamasından mahkûm edildi.

Allez, Pinkie.

Haydi. Pembecik.

Allez Pinkie!

Yürü, Pembecik.

Écoutez, avant que vous me présentiez à M. Pinkie, je parie qu'une mallette remplie de fric ne vous intéresse pas?

Beni Bay Pembe ile tanıştırmadan önce para dolu bir çanta ilgini çeker mi, diye sormak istiyorum?

Je crois entendre Pinkie.

Gördün mü? Sen de düşünmeliydin.

Pinky...

- Oh, Pinkie.

- C'est qu'il me faudrait bien plus d'un sou, hélas.

Sıkılmaktan biraz daha ötesi sanırım, Pinkie.

Oh, vous voilà, Pinky! Je vous ai retrouvé.

Ah, işte buradasın, Pinkie, buldum seni.

Pinkie, tu l'as bien vu, mon garçon?

Pinkie, adama iyice baktın mı evlat?

Tu es un messager, Pinkie.

Sen bir ayakçısın Pinkie.

Pinkie, tu retrouves la photo, d'accord mon garçon?

Pinkie, fotoğraf işini halledebilirsin değil mi evlat?

- Je suis Pinkie.

- Ben, Pinkie.

- Merci, Pinkie.

- Teşekkürler Pinkie.

Et un paradis aussi, Pinkie.

Cennet de var Pinkie.

Oui, Pinkie.

Evet, Pinkie.

J'ai fait quelque chose de mal, Pinkie?

Yanlış bir şey mi yaptım Pinkie?

C'est lui, Pinkie.

Bu o, Pinkie.

Bonjour, Pinkie.

Merhaba, Pinkie.

Merci, Pinkie.

Teşekkürler, Pinky!

Davis, merci.

Oh, Davis, teşekkür ederim. Ben teşekkür ederim, Pinkie.