Pollyanna traducir turco

Je suis la joyeuse Pollyanna.

Pollyanna'yım ben, şu memnun kız.

J'ai vu des choses qui font de l'histoire des sauvages des légendes d'espoir.

Zalimlerin tarihinin, bunların yanında Pollyanna hikayeleri gibi kaldığı şeyler gördüm.

- Pollyanna Whittier.

Konuş.

Tu as beaucoup de chance qu'on ne t'ait pas placée dans un orphelinat.

Pollyanna Whittier, efendim. Pekala, Sen çok şanslı küçük bir kızsın. Ebeveynlerini kaybeden çocukların birçoğu, yetimhaneye gider.

Il y a une chose que j'aimerais mettre au point tout de suite.

Pollyanna, Bence şu an bir şeyi açıklığa kavuşturmamız gerekiyor.

Finis ton assiette, Pollyanna.

Yemeğini bitirebilirsin, Pollyanna.

Il faut que nous parlions de ta position au sein de notre communauté.

Pollyanna, Bence kendinden bahsetmelisin ve bu topluluktaki pozisyonundan.

Pollyanna!

Pollyanna!

- Vous ramenez Pollyanna?

Bayan Tarbell ile gidiyorum ben. Pollyanna'yı eve götürebilir misin lütfen?

Donne-moi ce paquet, Pollyanna.

Tamam, Bu kutuyu ben alacağım, Pollyanna.

Je ne t'ai pas présente mon cousin Fred, n'est-ce pas?

Pollyanna, kuzenim Fred. Onu tanımıyorsun değil mi?

- Ton cousin Fred? - Voici Pollyanna Whittier.

Kuzenin Fred mi?

La nièce de Mme Harrington.

Bu Pollyanna Whittier, Bayan Harrington'un yiğeni.

Bonjour, Pollyanna.

Merhaba Pollyanna.

- Je t'avais dit de rentrer directement. - Je sais...

Pollyanna, Sana direk eve gelmeni söylemiştim.

Pollyanna. Ca te plairait de le prendre pour ta chambre?

Pollyanna, düşündüm ki bunu odan için kullanabilirsin.

Ne regarde pas les orphelins.

Yetimlere dik dik bakma Pollyanna.

A vrai dire, Pollyanna, c'est assez étrange.

Pekala Pollyanna, bu gerçekten garip.

Viens, Pollyanna. Allons-nous-en!

Hadi Pollyanna, gidelim.

Attends, Pollyanna!

Bir dakika bekle Pollyanna!

Pollyanna! Ta robe est toute sale.

Pollyanna, şu elbisenin haline bak.

inutile de discuter, Pollyanna.

Ama, Polly teyze, lütfen... Burada yanlış birşey yok Pollyanna.

- Je vous présente Pollyanna Whittier.

- Merhaba. - Bu Pollyanna Whittier. Öyle mi?

Je m'appelle Pollyanna Whittier.

- Şey, Ben Pollyanna Whittier. - Kim?

- Au revoir, Pollyanna!

- Hoşçakal Pollyanna.

- Bonjour, Pollyanna. - Bonjour.

Selam, Pollyanna.

Pollyanna, attends-moi!

Hey, Pollyanna. Beni bekle.

Pollyanna s'est trompe.

Sanırım Pollyanna haksızdı.

- Ou est Pollyanna?

Pollyanna nerede?

Pollyanna doit venir, ou le drapeau sera incomplet.

Pollyanna orada olacak ya da herşey mahvolacak.

- Elle est trop jeune pour sortir le soir.

Pekala, Pollyanna geceleri tek başına çıkacak kadar büyük değil.

Pollyanna, dépêche-toi.

Pollyanna, acele eder misin?

Quand Mlle Pollyanna sera rétablie, vous déplacerez toutes mes affaires dans la chambre voisine de la mienne.

Senden, tüm giysilerimi ve tüm kişisel eşyalarımı yan odaya taşımanı istiyorum. Tamam efendim.

les jambes de Pollyanna sont paralysées.

Pollyanna'nın bacakları felç oldu.

Viens jouer! Pollyanna!

Aşağı gel de oynayalım!

Viens, on va aller nager!

Pollyanna! Yüzmeye gideceğiz. İstemez misin?

Pollyanna!

- Pollyanna! - Hey çocuk!

- Mais je veux jouer avec Pollyanna.

Ama ben Pollyanna ile oynamak istiyorum.

- Elle a eu un accident.

Pollyanna bir kaza geçirdi ve şu anda oynayamaz.

- Mlle Pollyanna? - Oui.

- Bayan Pollyanna?

Pollyanna.

Babası ingilizlerin batı hint adalarında misyonerdi.

Désormais, c'est ici que tu vivras.

Pollyanna,

Veux-tu monter dans la voiture?

Pollyanna, arabaya binebilir misin lütfen?

Pollyanna.

Pollyanna.

Attends un peu!

Pollyanna, bir dakika bekle.

- Pollyanna Whittier.

Pollyanna Whittier.

Viens, Pollyanna.

Hadi Pollyanna.

Que faisait Pollyanna a la Crique du Loup?

Pollyanna niçin Walker deresindeydi onu bilmiyorum.

Pollyanna.

Pollyanna!

Ou est Pollyanna?

Pollyanna nerede?

Nancy.

Nancy, Bayan Pollyanna daha iyi olduğunda,