English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Pool

Pool traducir turco

177 traducción paralela
Le pool de compression risquait d'empêcher la recombinaison de l'hydrogène, entraînant un défaut d'isolation et l'effondrement du réacteur.
Önleme havuzu dizaynı, hidrojen birleştiricilerini zayıflattığı için koruma kabındaki izolasyon isteminde oluşacak bir erime, çöküşü hızlandırır.
Billard.
Pool!
- Billard!
- Pool!
- Billard.
- Pool.
NE SONT PAS LES BIENVENUS SHERIF ALDON POOL
GİREMEZ ŞERİF ALDON POOL
Le shérif Pool ne sera pas de retour avant demain midi.
Şerif Pool yarın öğlene kadar dönmeyecek.
M. le juge, le shérif Pool est parti chasser le cerf.
Yargıç. Şerif Pool geyik avında.
Le shérif Pool veille là-dessus.
Şerif Pool unutturmaz...
Le shérif Pool sera de retour à midi.
Şerif Pool öğlene döner.
- Pool est un excellent shérif.
- Pool birinci sınıf bir şeriftir.
Et on sait tous les deux que l'or mène à l'anarchie... et que Pool est notre seul moyen de répression.
Biliyorsun ki, altın varsa kanunsuzluk da vardır ve bununla da ancak Poole başa çıkar...
Il y aura sept voix, avec entre autres : le shérif, le maire et moi.
Şerif Pool, başkan ve ben dahil yedi kişiden oluşuyor.
Ils sont contre les tactiques du shérif, tout comme moi.
Onlar da Şerif Pool'un taktiklerini onaylamıyorlar.
Mon ami, voici le shérif Pool.
Dostum, bu gelen Şerif Pool.
En direct de l'Empire Pool de Wembley, avec le grand combat de poids lourds entre Jack Bodell, champion poids lourd de l'Empire.
Boksta Bu Akşam'da Britanya ve İmparatorluk Ağır Sıklet Şampiyonu Jack Bodell var.
perfo-vérif dans un pool de courtiers. Ca paie car les gens normaux bossent pas la nuit.
Parası iyi çünkü normal insanlar gece çalışmayı sevmiyorlar.
L'adjoint Pool.
İyi günler. Yardımcım Pool.
Demande à Mrs Pool des nouvelles de sa jambe.
Git ve Bayan Pool'la konuş. Ona bacağını sor.
Le connaissant, c'est sans doute une tarée... du pool de sténos.
Hayır, bilmiyorum. Ama onu bilirim, herhalde... kafasız çıtır sekreterlerden biridir.
Au nom du personnel du service du courrier... du pool des secrétaires et des cadres féminins de Pemrose... nous voulons entériner cette petite fusion.
Posta dairesi personeli... daktilo bölümündeki kızlar, Pemrose'daki kadın yöneticiler adına... bu küçük birleşmeyi onayladığımızı belirtmek istedik.
Lyle Davis et Vern Poole de Salt Lake City.
Salt Lake City'den Lyle Davis ve Vern Pool.
Les M. S. T., la déforestation, l'épuisement du pool génique.
Cinsel yolla geçen hastalıklar, gen kaynaklarının tüketilmesi.
Gaunt Gary, Ames Pool Hall, New York City, 1 953.
Gaunt Gary, Ames Pool Hall, New York şehri, 1953.
Le nouveau système de pool tournant fonctionne bien.
Yeni tayin sistemi hastane çapında işe yarıyor gibi.
Combien de temps durera ce pool tournant?
Bu tayin olayı ne kadar sürecek?
La direction financière est satisfaite du système de pool mais il faut réduire le coût des soins paramédicaux.
Maliye bu geçici çözümden çok memnun... ... ama yine de doktor dışı personeli eksiltmemiz lazım.
" Les infirmières d'urgence sont exemptées du planning de pool tournant
- Ne? " Bütün Acil Servis hemşireleri, şu andan itibaren...
Plus de pool tournant.
- Kime? Artık tayin yok.
Je voulais te parler du mémo à propos du pool d'infirmières.
- Ne oldu? Sana hemşire tayinleri hakkında aldığımız mektubu söylemek istedim.
Quelqu'un du pool vient à 9 h.
9'da geçici biri geliyor.
- Ils m'envoient au pool de Neuro. - Quoi?
- Beni Nöroloji'ye tayin etmişler.
Tu vas devoir puiser dans le pool.
Bir tayin getirmen gerekebilir.
SUBRIP : POOL SYNCRO : FLEXOUILLE
Çeviren : balsy
Il a choisi ce pays pour son pool génétique varié, l'embarras du choix.
Muhtemelen bu ülkeye gelmesinin en önemli sebebi de bu.
J'ai quitté le pool d'astronautes à cause de ca..
Bu yüzden astronot programından çıktım.
[Pool Balls Clacking] / Looking through sympathetic eyes /
- [PoolBalls Clacking] - / Looking through sympathetic eyes /
Leur pool génétique est faiblard.
Burdaki gen havuzu baya sığ olmalı.
Et je me retrouve coincé à Liver-trou-du-cul-de-pool, avec ta pomme!
Şimdi ise, bu boktan yerde senle sıkıştım kaldım!
The talent pool s pretty deep.
Bir sürü kız var.
Je précise que dans mon pool génétique, c'est le seul efféminé.
Kimsenin genetik havuzda o kadar hızlı koşacağını tahmin etmiyorum.
Tu n'as jamais pu te rappeler de mes jours de car-pool... et ils n'ont jamais changé... le mercredi et le vendredi, depuis une éternité.
Sen hiçbirzaman benim Car Pool günlerimi hatırlayamadın. Ve onlar her zaman oldukları gibi... Çarşambaları ve Cumaları, hatırladığım kadarıyla.
Drowning Pool, "Fais tomber les cadavres"... ça va bien avec ce qu'on fait.
"Cesetler yere düşsün" adlı şarkı.
C'est notre première session en pool où on risque pas de se faire serrer.
Galiba ilk defa basılmaktan korkmadan havuzda kayacağız.
Le nom de ce cabinet est Crane, Poole Schmidt.
Bu şirketin adı Crane, Pool Schmidt.
Hey, pourquoi ne vas-tu pas dans la pool house, je t'y rejoindrai dès que j'aurai fini ici.
Aklıma bir fikir geldi. Sen havuz evinde takıl. Burada işim biter bitmez gelirim.
- La pool house est vide.
- Havuz evi boş.
- Emmène le dans la Pool House. - Quoi?
- Onu havuz evine götür.
POOL SYNCRO :
Çeviren : balsy
POOL SYNCRO :
Tv-rip : sansliadam brothers senkronlayan : sansliadam
Je lui ai dit queje pensais que tu avais ton car-pool lejeudi... mais je n'en étais pas sûr, je voulais vérifier.
fakat kesin olarak emin olamadım, ben de kontrol edeceğimi söyledim.
Je ne veux pas retourner dans la pool house.
Havuz evine dönmek istemiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]