Translate.vc / francés → turco / Quincy
Quincy traducir turco
394 traducción paralela
Le professeur Quincy Adams Wagstaff!
Profesör Quincy Adams Wagstaff!
Appelez-moi Quincy!
Bana Quincy diyin!
J'ai fait du chemin depuis mon Illinois, hein?
Illinois Quincy'li küçük bir kız için hiç fena değil, ne dersin kuşum?
John Quincy Adams n'a pas succédé à John Adams!
Agnes, John Quincy Adams John Adams'tan sonraki başkan değildi.
"Le vice-président sous John Quincy Adams?"
John Quincy Adams zamanında başkan yardımcısı kimdi?
Les Crafton viendront.
Lewise'lar, Quincy-Brown'lar ve Gaylord'lar.
Johnson, De Quincey et la drogue, et la neurasthénie de Baudelaire.
De Quincy'yi uyuşturucu kullandığı için ve Baudelaire'i önüne gelenle ilişkiye girdiği için.
Quincy, Rouse et Slattery.
Quincey, Rouce ve Slattery.
Quincy est devenu moine. Ordre de St Botolph.
Quincy dini yemin edip, Peder Quintus olmuş, Aziz Betolph'un düzenine katılmış.
On s'est arrêtés devant une librairie, et un de ses assistants, Donald Salzman...
Bir an için New England Addamsları John ve John Quincy ile bir ilişki olduğunu düşünmüştüm. İnsanlar sık sık bu hataya düşüyor.
Quincy au 6859, je vous prie.
Quincy-6859 lütfen.
- Emmett Quincy?
- Sen Emmett Quincy misin?
- On ne connaît pas d'Emmett Quincy.
- Emmett Quincy'yi tanımıyoruz.
- Quincy ne souffre pas, lui.
- Yarası olan Quincy değil.
Quincy, j'ai besoin d'un médecin.
Quincy, bana doktor gerek.
Ne t'attends pas à y voir Quincy.
Quincy'yi boşuna orada bekleme.
Quincy?
Quincy?
Quincy!
Quincy!
J'ai Haze et un jeune garçon dehors avec Moon et Quincy.
Haze'i, Moon'u, Quincy'yi ve de bir delikanlıyı hakladım. Dışarıdalar.
Quincy.
Quincy.
- Il a eu Quincy et Moon?
- Quincy'yi ve Moon'u o mu hakladı?
Tu veux bien arrêter?
Burada işte. Quincy de var içeride onunla birlikte.
Quincy est avec lui. J'adore ton air inquiet.
Böyle endişeli olunca suratındaki ifadeye bayılıyorum.
Je vais vous dire, Quincy. Quand j'avais 17 ans, j'ai dit à ma tante de ne pas l'épouser.
Biliyor musun Quincy, 17 yaşındayken teyzeme onunla evlenmemesini söylemiştim.
Si elle ne s'était pas échinée à te gâter et te dorloter quand elle t'a pris avec elle...
Eğer seni en başından beri bu kadar şımartmasaydı Ne kadar eğlenceli değil mi Quincy?
N'est-ce pas amusant, Quincy? Il a épousé ma tante, mais pas ses actions.
Onunla evlendi ama onun hisse senetleriyle evlenemedi.
Mais ça a assez duré.
Ama herşeyin bir sınırı var. Quincy.
Continuez, Quincy.
- Devam et. - Madde ;
Dites-moi, Quincy. Quel est le problème?
Şu gizli mikrofonların çalışmıyor mu yoksa Quincy?
Eh bien, tu sais, D.L., j'ai bien vu ce que Quincy et toi prépariez ces derniers mois...
Biliyor musun D.L., bir süredir senin ve Quincy'nin ne iş çevirdiğinizi biliyorum... ama sonunda beni köşeye sıkıştırdın.
Ne t'inquiète pas. Ils n'ont pas encore lancé Quincy après toi.
Quincy'yi üstüne saldırtmadı henüz.
M. Quincy, qui conduisait M. Buckner ce soir?
- Bay Quincy, bu akşam Bay Buckner'in arabasını kullanan kişi mi?
C'est quoi, Quincy le chauffeur?
- O nedir, şoför Quincy mi? - Evet.
Quoi? J'ai trouvé ça dans la poubelle, chez le chauffeur, au-dessus du garage. On dirait un rapport de M. Quincy pour M. Buckner.
Şoförün yaşadığı evin arkasındaki çöpte bulduğum birşey sanırım bir nevi rapor.
Quincy affirme que M. Logan, pour une raison étrange, aurait tenté de vous faire refuser la vente.
Bay Quincy Bay Buckner için hazırlamış görünüyor. İddiasına gore, Quincy halanızı etkileyebilmek için, sizi komik bir sebeple kızdırmanın bir yolunu bulmuş.
Au fait, Benson a dit que Quincy avait été dans la police. Je savais...
Bu arada, Benson bana Bay Quincy'nin eski bir polis olduğunu söyledi.
Je n'ai pas trouvé la machine sur laquelle on a tapé ce rapport et Benson avait l'air de penser que Quincy avait peut-être une autre cachette.
Bu notun yazıldığı daktiloyu bulamadım. Benson, Quincy'nin belki bir yerlerde gizli bir yeri daha olabileceğini ima etti.
Par accident, j'ai vu un papier dans son portefeuille et il n'y avait pas écrit Quincy dessus, mais O'Neal.
Ve kazayla cüzdanındaki bir... kağıdı gördüm, üstünde Quincy değil de O'Neill yazıyordu. Evet...
Je croyais que vous m'aviez dit ignorer où se trouvait la cachette de Quincy.
Endişelenmeyin. Quincy'nin gizli yerini bilmediğinizi söylemiştiniz diye hatırlıyorum.
Mais un ami de Quincy qui vend des voitures me l'a dit.
Ama sonra Quincy'nin tanıdığı bir araba satıcısını anımsadım.
- Rédigé par Quincy?
- Quincy'den mi?
J'ai fini par comprendre que David utilisait Quincy pour surveiller ses dirigeants.
Nihayet anladım ki... David, Quincy'yi yöneticileri gözlemek için kullanıyormuş.
Le livre de comptes de Quincy.
Bir de Quincy'nin banka defteri...
Oui. Sympa, ce Quincy.
Quincy sağlam adammış.
J'ai trouvé ça sur le gamin en l'arrêtant. C'est la seule chose qu'il a prise chez Quincy.
Bu da onu yakaladığımda çocuğun cebinden çıkanlar.
Je savais que Quincy aurait un truc comme ça.
Quincy'nin birşeyler sakladığını biliyordum.
Les Lewis, les Quincy-Brown et les Gaylord. Apparemment Kay a choisi un jour... où personne n'a rien à faire.
Görünüşe Kay düğün günü olarak herkesin boş olduğu bir günü seçmiş.
Quincy.
Madde ;
Quincy, vous êtes formidable.
Quincy sen müthişsin.
Elle n'est pas encore rentrée.
Daha eve gelmemiş. Quincy şu torpidoya baksana...
Quincy, regardez dans la boîte à gants.
Torpido? Duydunuz mu?