English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Rapunzel

Rapunzel traducir turco

128 traducción paralela
A l'assaut!
Kule! Rapunzel!
A l'assaut!
Rapunzel!
Rapunzel, Rumpelztilskin!
Rapunzel,... Rumpelztilskin!
T'es une putain de princesse!
Lânet olası Rapunzel.
Rapunzel.
Rapunzel.
Je ne l'ai tout de même pas enfermée dans une tour comme Rapunzel.
Greg, onu kuleye kilitleyip saçına tutunarak adamın çıkmasına benzemiyor bu.
- Je lui ai lu Rapunzel.
Ona Rapunzel'i okudum.
Rapunzel, tends la main.
Rapunzel elini uzat.
"Rapunzel quitta sa bulle en plastique... et mourut." Fin.
Rapunzel ona plastik kabarcığını bırakmış ve ölmüş.
Attention, Rapunzel.
Dikkat et, Rapunzel.
Mon pote, tu fais honte à Rapunzel.
Dostum, sen Rapunzel'i utandırırsın.
Après Rapunzel, tu seras Elvira.
Rapunzel'den Elvira'ya döneceksin.
Raiponce, Raiponce, à la belle chevelure
Rapunzel, Rapunzel, saçların ne kadar güzel.
Rapunzel!
Rapunzel!
... Rapunzel belle.
... güzel Rapunzel.
Raiponce...
Rapunzel,
Comme Raiponce...
Bu Rapunzel.
- Et si Raiponce devenait chauve?
- Peki Rapunzel'i kel bırakmaya?
Raiponce, Raiponce, faites descendre vos cheveux!
Rapunzel, Rapunzel, hadi uzat saçını!
Merci, Raiponce.
Teşekkürler, Rapunzel.
"Raiponce, Raiponce... " dénoue tes extensions peroxydées! "
"Rapunzel, Rapunzel altın sarısı saçlarını uzat bana!"
Attends!
- Rapunzel, bekle!
Raiponce, comment as-tu pu?
- Rapunzel, bunu nasıl yaparsın?
Mais c'est la dernière fois, Rapunzel.
Ama bunu son kez yapıyorum, Rapunzel.
"Raiponce avait... une chevelure longue et splendide. " Ses cheveux étaient aussi fins
Rapunzel altın sarısı uzun ve güzel saçları olan kız.
Votre fille a quelque chose appelé trichobézoard, ou le Syndrome de Rapunzel.
Kızınızda trikobezoar diye tabir edilen durum yaşanıyor. Ya da daha çok bilinen adıyla rapunzel sendromu.
C'est l'histoire d'une jeune fille nommée Raiponce.
Şimdi anlatacaklarım Rapunzel adındaki bir kızın hikâyesidir.
Vous l'avez deviné, c'est Raiponce.
Size bir ipucu vereceğim. Rapunzel işte bu kız.
RAIPONCE
RAPUNZEL - Karmakarışık -
Raiponce!
- Rapunzel!
Raiponce! Le temps qui passe ne me rajeunit pas.
Rapunzel, burada kendi kendine gençleşemem.
Ce destin impur...
- Rapunzel!
- Raiponce?
- Rapunzel?
Je reviendrai bientôt, petite fleur.
Rapunzel, birazdan görüşürüz çiçeğim.
Tu sais que je déteste partir après une dispute, surtout que je n'ai rien fait de mal.
Rapunzel, tartıştıktan sonra seni bırakıp gitmekten nefret ettiğimi bilirsin. Özellikle de hiç kabahatim yokken.
La discussion est close.
- Rapunzel, bu konu kapanmıştır.
Faites-moi confiance, je sais...
- Güven bana... - Rapunzel. ... neden bahsettiğimi -
Je ne veux plus en entendre parler.
Vazgeç şu ışık sevdandan Rapunzel!
Ce n'est pas à côté.
Ama onun için çok uzun bir yolculuk gerekiyor Rapunzel.
- Écoutez, ma jolie...
- Pekâlâ sarışın. - Rapunzel.
Raiponce!
Rapunzel!
Raiponce! Lance-moi ta chevelure!
Rapunzel, saçlarını aşağıya sal.
Nous rentrons.
- Eve gidiyoruz Rapunzel. - Hemen.
- Quoi de neuf, Rapunzel?
Sen de buna saygı duymak zorundasın.
Ou pour quiconque sachant lire, écrire, parler ou simplement vivre.
- Ne var ne yok Rapunzel?
Vous êtes censé vendre tout en roulant, monsieur je-sais-tout.
Onları sürmen gerekiyor, Rapunzel.
Bienvenue, mère.
Merhaba, eve hoş geldin anne. Rapunzel.
Regarde dans ce miroir.
Rapunzel aynaya bak. Ne görüyorum biliyor musun?
Cesse de marmonner.
Rapunzel lütfen, mırıldanmayı kes.
Voyons, Raiponce...
Yapma Rapunzel.
Viens.
- Yürü Rapunzel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]