Translate.vc / francés → turco / Raw
Raw traducir turco
65 traducción paralela
En fait, le vrai casting c'est "Raw Earth" de Von Sternberg.
Bir tek Von Sternberg'in Kara Toprak filmi için rol dağıtımı yapılıyor.
Dans 5 ou 10 min, nous partirons vers un nouveau pays.
Mesela bu film gibi, "T-Men". Ve yine aynı yıl çektiği "Raw Deal".
/ / Your moves are so raw / /
/ / Yourmoves are soraw / /
- Vendu! / / Your moves are so raw. l've got to let you know / /
/ / Yourmoves are soraw I've got toletyouknow / /
/ / Your moves are so raw / / [Cris]
- / / Yourmoves are soraw / /
- J'ai créé une image raw de...
Elimizdeki görüntülerin yepyeni, ham...
Des espèces d'épines sont sorties du dos de Raw, le batteur... et ils ont commencé à jouer de la musique industrielle, pseudo-funk.
Ve baterist Raw'ın sırtından birdenbire o dikenli şey filizlendi ve endustriyel müziğin ötesinde bu trash-noise funk müziğini yapmaya başladılar.
KIM, Raw-Won
KIM, Rae - Won...
La soirée suivante, Samantha nous persuada d'aller chez Raw, un endroit très chaud où la nourriture ne l'était pas.
Ertesi gece, Samantha Raw'a gitmek için bizi ikna etti, ortamın sıcak, ve yemeğin olmadığı yer.
- Bienvenue chez Raw.
- Raw'a hoş geldiniz.
Le serveur de chez Raw ne le sait pas, mais je couche avec lui ce soir.
Raw'daki şu garson. Bu gece onunla yatacağım ama henüz haberi yok.
Samantha, elle, était à Raw, prête à faire mijoter sa proie.
Ve Samantha, Raw'daydı - işi pişirmeye hazırdı.
C'est le serveur de Cru. Plus connu comme meilleur coup depuis des années.
Raw'daki garson, yıllardır yaşadığım en iyi seks olarak da bilinir.
Tu veux dire la combinaison en cuir violette que portait Eddie Murphie dans'Raw'?
Eddie Murphy'nin "Acemi'de" giydiği, mor, deri tulum mu?
Maintenant je sais pourquoi Eddie appelait ça "Raw". ( raw = à vif )
Şimdi neden Eddie'nin "Acemi" dediğini anlıyorum.
Et avec l'option raw-file, je peux retravailler le cliché sans pour autant sacrifier la qualité de l'image comme avec les JPEG.
RAW dosyası desteği de çok kullanışlı. JPEG dosyalarındakinin aksine neredeyse hiç kalite kaybı olmadan resimlerin pozlamasıyla oynayabiliyorsun.
Tout de suite sur Raw Skin :
Raw Skin kanalında sıradaki program :
Monsieur, Tyagi de l'intelligence service est là.
Efendim, RAW istihbarat teşkilatından Tyagi çağrıldı.
Je suis Eddie Murphy dans Raw et pas Eddie Murphy dans École paternelle.
Ben Raw'daki Eddie Murphy gibiyimdir. Halbuki onlar benim.. "Afacanlar Yuavada" ki Eddie Murphy olmamı istiyor.
Quand tu es habituée à écouter "raw power" de Iggy et des Stooges, Tout le reste a l'air plutôt précieux en comparaison.
Kulağın Iggy Pop ve Stooges'un sert sounduna alışınca diğer her şey kulağına fazlasıyla narin geliyor sanırım.
"Raw Dog"? Non, bordel!
- Raw Dog.
Raw oeufs frits ou?
Çiğ mi? Kızarmış mı?
Les bouteilles et les chèques cadeaux du Café Raw.
Şişeler ve hediye olarak Kafe Raw'dan hediye çeki.
Il n'a aucune pertinence par rapport aux charges contre Lisbeth Salander et RAW les a confisqué.
Lisbeth Salander'in alacağı cezayla ilgili ortada belirgin bir şey yok. Şimdi de RAW işin içine dahil oldu.
On a le dernier rapport médical de Rural Rock?
Ve Raw Rock'un sakatlarıyla ilgili son durum hakkında ne biliyoruz?
Appeler le site web quelque chose comme Mouth Cru.
Raw * Mouth gibi bir internet sitesi alırım.
On a encore le numéro du gars de la Poste?
Gus, hani şu, "Monday Night Raw" biletleri ayarlayan bir adam vardı. Onun hareketini mi yapsak? Kirano mu?
Sync by : Geeksub Trad FR : J2NL-TEAM-RAW
Çeviri : dennydevito Hâlid Renard
La RAW de l'Inde et l'ISI du Pakistan.
Hindistan'da RAW, ve Pakistan'da ISI.
Juste ça... La RAW nous donnera-t-elle ça un jour?
Bak, sence RAW bize bu kadar verir mi?
J'ai souvent l'impression que vous ne m'avez embauché à la RAW que pour mes talents culinaires.
Sen beni RAW'a aşçılık becerilerim için aldın.
Je suis un agent de la RAW! Un espion!
RAW ajanıyım, demek geliyor.
Je suis de l'ISI... Tu es de la RAW.
Ben ISI'denim... ve sen RAW'dansın.
La RAW fonctionnait avant lui... et continuera de fonctionner même après lui.
RAW ondan önce de vardı ondan sonra da devam edecektir.
le jour où l'Inde et le Pakistan n'auront plus besoin de la RAW et de l'ISI... ce jour-là, nous reviendrons.
Efendim... Hindistan ve Pakistan'ın ISI ve RAW'a ihtiyacı kalmadığında biz de kaçmayı bırakacağız.
l'agent Tiger et l'agent Zoya ont été notés disparus. Dans les dossiers de la RAW et de l'ISI...
Ajan Tiger ve ajan Zoya, RAW ve ISI'ın arananlar listesinde.
La RAW et l'ISI les ont recherchés partout à travers le monde.
RAW ve ISI onları tüm dünyada arıyor.
Est-ce que tu pourrais cracher le morceau?
Şu baklayı çıkarır mısın, Raw Dog?
Amène-toi, Rodogue!
Hadi Raw Dog!
Et lui en clown, c'est Rodogue?
Bu da Raw Dog.
À ta place, j'amènerais la poudre, sinon c'est Rodogue qui va te trouer le cul! Ah!
Asıl Raw Dog seni kafandan vuracak şu tozdan alsan iyi olur.
Ta gueule, Rodogue!
Siktir git, Raw Dog.
D'après les infos transmises par RAW.. .. Il sera à Mumbai très bientôt.
RAW'dan alınan bilgilere göre o, yakında Mumbai'ya geliyor.
RAW et Interpol nous surveillent de près.
RAW ve Interpol bizim hareketlerimizi izliyor.
Raw, ils aspergent les surveillants avec un mélange d'urine et d'excréments, donc...
Raw dizisinde gardiyanların üzerine daima idrar ve dışkı karışımı püskürtüyorlar...
"Cette pièce est pratiquement sans aucun mérite.' " Il n'y a que le portrait sauvage et cru de la mère par Violet Nordstrom, "
Geç! "Bu oyun tamamen değersiz" " It is only Violet Nordstrom's savage and raw portrayal of the mother,
Je photographie en format RAW.
Yüksek kalite çekerim, babalık.
C'est une région montagneuse
Raw Hill kasabası.
emotion brute avec Johnny Chase.
TMZ sunar, Johnny Chase ile Raw Emotion.
Montre que notre compression est si incroyablement puissante que nous avons pu supprimer ces fichiers à un débit impensable... si on parle de vitesse pure.
Sıkıştırmamız öyle güçlü ki raw hızını hesaba katarsak onca dosyayı şu ana kadar imkansız olarak görülen bir oranda sildik.
C'est quoi ce Café Raw?
Kafe Raw da ne?