English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Raylan

Raylan traducir turco

751 traducción paralela
C'est un petit bureau, Raylan.
Burası küçük bir yer, Raylan.
Certains lieux ne sont pas répertoriés, comme la Corée du Nord et la ville de Raylan.
Sanırım bazı yerler hâlâ sisteme girilmedi mesela Kuzey Kore ve Raylan'ın doğduğu yer gibi.
Raylan!
Raylan!
Raylan, dès que tu es entré, j'ai su que tout allait s'arranger.
Raylan, Buraya geldiğin ilk an işlerin yoluna gireceğini anlamıştım.
Dis à Boyd que son vieux pote veut le voir. Raylan Givens.
Boyd'a söyle eski dostu onu görmek istiyormuş, Raylan Givens.
Boyd ne veut pas me tuer, il veut coucher avec moi.
Raylan, Boyd bana bir şey yapmak istemiyor. O... Sadece beni yatağa atmak istiyor.
Pour Raylan et moi.
Bu parti, sadece Raylan ile benim için.
De quel côté est toujours le gouvernement? Avec nous ou avec les riches?
Sence devlet hep kimin tarafında oldu raylan, bizim mi yoksa çok parası olanların mı?
- Les Juifs, Raylan.
- Yahudiler, Raylan.
- Et j'aime quoi?
- Sence ne istiyorum, Raylan?
Je te connais marshal adjoint Raylan Givens.
Seni iyi tanırım, Federal Şerif yardımcısı Raylan Givens.
On a la télé par ici.
Burada da artık televizyon var, Raylan.
J'ai une question.
Raylan, sana bir soru soracağım.
Ravi de t'avoir revu, Raylan. Hé!
Seni yeniden görmek güzeldi, Raylan.
Tu es un grand garçon.
Koca adamsın, Raylan.
On est des chasseurs de gros gibier, Raylan. Sauf que tu es l'appât.
Bizler büyük lokmayız, Raylan, tabi senin av olman dışında.
Appelle Raylan.
Şurdan Raylan'ı ara.
Je te jure, j'ignorais qu'il viendrait.
Raylan, yemin ederim geleceğini bilmiyordum.
Si tu dois continuer à me poursuivre, autant en finir.
Beni takip etmeye devam edersen, Raylan bu işi bir an önce bitirmemiz gerekecek.
Merci, Raylan. Mais c'est moi qui décide.
Dediğin gibi, Raylan Evet, her şey bana bağlı.
Raylan.
Raylan.
Que fais-tu ici, Raylan?
önce yapmalıydın.
Je suis revenu travailler dans le Kentucky.
Burada ne işin var, Raylan?
- Raylan?
- Raylan?
- Mari bien-aimé de Frances et père de Raylan - 1945 - Ces pierres tombales t'effrayaient, autrefois.
O mezar taşları küçükken hep korkuturdu seni.
- Je prends celle de Raylan.
Raylan'ınkini kullanıveririm.
Raylan, dis à ton père de laisser tomber.
Babana söyle de boşversin Raylan.
- Helen. - On est vieux.
Yaşlı insanlarız Raylan.
Je suis prête. Mlle Crowder, je veux vous poser quelques questions sur la nuit où Boyd Crowder a reçu une balle chez vous par le shérif adjoint Raylan Givens. D'accord?
Boyd Crowder'ın evinizde Şerif Raylan Givens tarafından vurulması olayına ilişkin birkaç soru soracağım.
Ça dépendra du procureur, mais il les a vraiment amochés.
O savcıya bağlı ama adamı iyi benzetmiş Raylan.
Il y a des gens qui se plaisent ici, Raylan.
Bazıları burayı gerçekten seviyor Raylan.
Voici mon fils, Raylan.
Bu benim oğlum Raylan. Kendisi Federal Şerif.
Eh bien, Raylan Givens.
Raylan Givens. Bizim 25'lik genç değil mi bu!
Après toutes les fois où je t'ai battu, tu pourrais t'en rappeler.
Yapma Raylan. Sana attığım o kadar dayaktan sonra hatırlarsın demiştim.
Arlo, je suis désolé.
Çok üzgünüm Arlo. Raylan.
- Raylan.
Helen.
{ \ pos ( 192,200 ) } Raylan est allé le voir.
Raylan hamlesini yaptı.
Mlle Springer, c'est le marshal Raylan Givens.
Tanrım. Springer Hanım, ben Federal Şerif Raylan Givens.
Tu te souviens de moi?
Raylan Givens. Beni hatırlar mısın bilmiyorum.
J'aimerais prendre le temps de t'expliquer pourquoi j'ai fui, mais je t'estime assez pour savoir que t'essaies de me localiser. Alors, je vais te dire adieu.
Niye kaçtığımı sana anlatmayı çok isterdim Raylan ama sana bu aramayı takip ettirdiğini bilecek kadar saygım var.
Personne ne me trouvera, Raylan.
Kimse beni bulamaz Raylan.
En tout cas, quand j'étais petit, Hermey m'a inspiré.
Ben çocukken Raylan, Hermey bana ilham verdi.
Raylan veut dire que le passé ne nous intéresse pas.
Raylan'ın demek istediği, geçmişle fazla ilgilenmiyoruz.
- Raylan Givens.
- Raylan Givens.
Tu te fichais pas mal de la procédure quand il t'a aidé.
Raylan seni kurtarırken, kuralları çok da önemsemiyordun.
Ce n'est pas la fille qui t'embête, mais plutôt la présence de Raylan.
Mesele kız değil, değil mi, Gary? Sorun Raylan'ın burada olması.
Raylan Givens.
Raylan Givens.
Hé, Raylan.
Raylan.
Ce n'est pas ce que tu crois, Raylan.
Göründüğü gibi değil Raylan.
Raylan, mon chéri.
Raylan, tatlım.
Mon marshal préféré.
Raylan! En sevdiğim Federal Şerif.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]