Translate.vc / francés → turco / Reaction
Reaction traducir turco
4,888 traducción paralela
C'était une réaction inhabituelle à ce que j'ai pris comme un affront et ça ne se reproduira plus.
Çok büyük saygısızlık ettim. Bir daha olmayacak.
À en juger par l'odeur, je dirais que c'est une réaction chimique déclenchée par la lumière quand j'ai ouvert ce panneau.
Kokuya bakılırsa, paneli açtığımda ışık ile tetiklenen kimyasal bir tepkime.
Et un journaliste de "Durant Courant" voudrait une réaction sur le débat de la semaine prochaine.
Ve Durant Courant dan bir gazeteci gelecek hafta kent salonundaki münazara hakkında bir beyanat istedi.
- Souviens-toi, on a pas vraiment les photos, alors tout repose sur ta réaction quand tu le verras... ça va le faire mordre.
- Unutma fotoğraf falan yok elimizde onu gördüğün anda yapacakların ihtiyacımız olan tek şey.
Mais si elle avait une réaction histaminique, cela veut dire qu'elle a inhalé les poils?
Eğer alerjik reaksiyon geçirdiyse, tüyü ciğerlerine çekmiş olmuyor mu?
Pas de réaction ou notre version.
Ya hiçbir sey yapmayiz ya da hikâyeye sadik kaliriz.
- La Force de Réaction Rapide ( QRF ).
- Hizli yanit güçleri.
Pourquoi le phosphore blanc a eu une réaction pareille?
Beyaz fosfor niye öyle yapti dedim.
Et je ne pense en aucun cas que ceci est une réaction à ta rupture avec Maggie.
Bunu kesinlikle Maggie ile ayrilmaniza verdiğin bir tepki olarak düsünmüyorum.
Espérons que nous avons tous eu une réaction exagérée.
- Umalım da ikimiz de aşırıya kaçmış olalım.
Le temps est écoulé et le seigneur Ding n'a eu aucune réaction.
Majesteleri, vakit doldu. Bakan Ding hiçbir değişiklik olmadığını bildiriyor.
Je veux filmer la réaction de la famille quand nous les informerons du décès.
Aile bireylerinin ölüm haberini aldıkları andaki tepkilerini kaydetmek istiyorum.
Je pense que nous faisons face à un choc anaphylactique causé par une réaction allergique.
Bence alerjiden kaynaklanan bir anaflaktik şok söz konusu.
Ensuite, le gaz a été allumé au maximum dans son appartement. Et il y a eu une réaction allergique à on-ne-sait-quoi.
Buna bir de sonuna kadar açılan gazı ve neye karşı olduğunu bilmediğimiz alerjiyi ekleyin.
Ed Dagby a bien eu une réaction allergique à la noisette.
Ed Dagby'nin fındığa alerjisi vardı.
Première hypothèse... J'ai remarqué que tu as eu une réaction viscérale à l'idée qu'Ernesto sorte avec ta soeur.
Ernesto'nun kız kardeşinle görüşmesi fikrinin seni sinirlendirdiğini fark ettim.
Il compte sur une réaction exagérée.
Bizim aşırı tepki vermemizi bekliyor.
C'est la réaction qu'ils attendent.
Onların göstermeni istedikleri tepki de bu.
Excuse-moi si je suis un peu surpris par ta réaction.
Verdiğin tepki beni oldukça şaşırttı doğrusu.
A un moment, s'il y avait une réaction un peu dure contre Bourbaki, maintenant, je pense qu'il y a un consensus, que Bourbaki est une partie extrêmement importante de l'histoire des maths.
Bir dönem Bourbaki çok ağır eleştirildi. Artık bu konuda uzlaşma sağlandı. Bourbaki matematik tarihinde önemli bir yere sahiptir.
J'ai regardé afin de savoir quelle serait sa première réaction.
İlk tepkisinin ne olacağını görmek için sürekli ona baktım.
Toujours aucune réaction de Will.
Will'den hâlâ bir tepki yok.
Une réaction allergique peut-être.
Bir tür alerjik reaksiyon olabilir.
Alors à ton avis, cette réaction allergique est dû à quoi?
Sence alerjik reaksiyonu tetikleyen şey neydi?
La cause de la mort était facile... une réaction allergique.
Ölüm nedenini bulmak kolaydı. Alerjik reaksiyon.
Sans la réaction allergique, il serait mort de façon très lente et douloureuse.
Alerjik reaksiyon olmasa yavaş ve acılı bir ölüm geçirirdi.
La seule réaction que cette ville comprend c'est le chaos.
Bu şehrin anladığı tek tepki türü kargaşa.
C'est la réaction naturelle quand on se fait suivre!
Takip edilmeye verilen doğal bir tepki!
Je n'avais aucune idée qu'elle aurait un réaction si violente.
Bu kadar şiddetli bir tepki vereceğini hiç tahmin etmemiştim.
Elle a une réaction anaphylactique.
Anafilaksi geçiriyor.
Tu admets que votre réaction était disproportionnée quand vous me parliez d'alcoolisme?
O yüzden babamla ikiniz geçen hafta ayyaş birine dönüştüğümü sanarak aşırı tepki verdiğinizi itiraf edebilirsiniz.
J'ai causé une boucle de réaction.
Sebebi geri besleme döngüsü olmalı.
Quelque chose pour créer une réaction chimique dans le noyau.
Çekirdekte kimyasal tepkime oluşturacak bir şey.
Ça en prend encore 7 pour déclencher une réaction physique.
Tabanları yağlamak için gereken fiziksel tepki 0.7 saniye sürer.
Que c'était une réaction stupide.
Bunun aptalca bir hareket olduğunu. Evet, aptalcaydı.
- J'ai eu une réaction allergique.
- Fındık yedim. Fındığa alerjim var.
Tu te souviens de ses yeux rouges? La réaction allergique.
Gözleri kan çanağı halde geldiğini günü hatırlıyor musun?
Vous connaissez pas cet homme. Mais réagissez en même temps car je dois faire un montage du saut pour - qu'il corresponde à votre réaction.
Ama aynı zamanda tepki de vermenizi istiyorum çünkü sonra atlamayı tepkinize göre ekleyeceğim.
Votre réaction déchire, pigé?
- Bunun nesi havalı o zaman?
Les chasseurs à réaction ont bombardé une base de la guérilla...
- Avcı uçakları gerilla üssünü bombaladı...
Temps de réaction, agences, sensibilité des appareils.
Tepki verme süresi, intikal eden teşkilatlar cihaz hassasiyeti.
Vu votre réaction, je dirais que oui.
Verdiğin tepkiye bakarak ilk kez olduğunu varsayıyorum doğru, değil mi?
Elle a fait une sérieuse réaction allergique.
Nöbet geçirdi. Alerjik reaksiyon gösterdi.
Bonne réaction! Maintenant donne moi du tigre.
Kaplan gibi ol.
Alors je pense qu'être sur la défensive est une sorte de réaction naturelle.
O yüzden de savunmada olmak doğal bir tepki gibi geliyor bana.
Il a dit qu'il avait eu une réaction excessive.
Aşırı tepki verdiğini söyledi.
Est-ce que vous pensez que je suis si fragile que vous ne pouvez rien me dire de peur de ma réaction?
Nasıl tepki vereceğimden korktuğunuz için bana bir şey söyleyemeyecek kadar hassas mı buluyorsunuz beni?
Elle se ferme pendant des jours en réaction à un contact avec l'humain.
İnsan temasından sonra günler boyunca kapanıyor.
On doit planifier comment contenir la réaction publique.
HKM'den Parsons'ın izini sür. Halkın tepkisini kontrol altına almak için bir plân yapmalıyız.
IRM... en incitant son cerveau inerte et sans réaction avec des questions ayant - entraîné une activité électrique.
Manyetik görüntüleme, MR yoluyla, hareketsiz ve tepkisiz olan beynini sorularla telkin ederek elektro aktivitesini harekete geçirdiler.
C'est typiquement mon père, cette réaction.
Babamın yaptığına çok benziyor.