English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Reuters

Reuters traducir turco

43 traducción paralela
Docteur Uhl, je vous présente Mlle Reynolds, de l'United Press, Mr Maples de Reuters.
Dr. Uhl, United Press'den Bayan Reynolds, Reuters'den Bay Maples.
Ça vient de chez Reuters.
Bu Reuters'ten.
UNE DÉPÊCHE DE L'AGENCE REUTERS.
Bu mesaj, İngiliz Reuter Ajansı'ndan geldi.
Si tu y arrives avant moi, laisse un message chez Reuters.
Eğer oraya önce varırsan, bana haber ver. Ve Reuters'e benim için mesaj bırak. Oldu mu?
Reuters annonce une féroce Attaque aérienne Sur Sud le Viêt-Nam dernier Dimanche.
Reuters geçen Pazar Güney Vietnam'a Şiddetli bir hava saldırısı olduğunu bildirdi.
- Reuters lnternational.
- Reuters International.
Quelqu'un de Reuters, je crois.
Sanırım Reuters'dan biri var.
Vous avez été compositeur à Wellington, étudié le journalisme à Londres, puis avez percé comme journaliste de terrain pour Reuters.
Wellington'da dizgici olarak çalışıyordunuz Londra'da gazetecilik eğitimi aldınız sonra da Reuteurs'da makale yazarı ve saha muhabiri olarak çalışmaya başladınız.
Puis j'ai refusé de l'envoyer.
Ancak Reuters tarafına göndermeyi reddettim.
Reuters rapporte que Convar, une compagnie informatique allemande, fut chargée d'aider les compagnies comptables de New York à récupérer les données de plus de 400 disques durs, retrouvés dans les ruines du World Trade Center.
Reuters, New York'un muhasebecilerine ve şirketlerine, Dünya Ticaret Merkezi'nin enkazından kurtarılan 400'ün üzerinde sabit diskteki verilerini kurtarmak için yardım etme sorumluluğunu, bir Alman bilgisayar firması olan, Convar'ın üstlendiğini bildirdi.
Reuters rapporta qu'il fut découvert à l'arrière d'un gros semi-remorque, avec plusieurs voitures, dans un tunnel de livraison, sous le World Trade Center 5.
Reuters, bu altınların, "Dünya Ticaret Merkezi 5" in altında bulunan bir dağıtım tünelindeki pek çok araba ile birlikte, 10 tekerli bir tırın arka tarafında bulunduğunu bildirdi.
Reuters vient de me prévenir.
Reuters bana az önce haber verdi.
Salut! Jessica Beckham de Reuters.
Ben Reuters muhabiri, Jessica Beckham
Je ne pense pas que Reuters ou l'Associated Press seraient de ton avis.
Reuters veya Associated Press sana katılır mı, bilemem.
- Trouve-moi le numéro de Reuters.
- Bana Reuters'ın numarasını ver.
- A Reuters.
- Reuters'de.
Bloomberg demande un rapport.
Bloomberg olayı özet geçti. Reuters hikayeye büyük yer veriyor.
Reuters enquête. C'est parti. Le Congrès va s'en saisir.
İş meşrulaşmaya başladı, sırada yasal güçler var.
Mais tu peux vendre celles qu'on ne prend pas aux agences.
Ama bizim almadıklarımızı AP'ye ya da Reuters'a satabilirsin.
Quelqu'un a déjà revendiqué l'attentat.
Az önce Reuters'i aradım zaten birilerinin saldırıyı üstlediğini söylediler.
Associated Press, Reuters, et je voulais en profiter parce que c'était énorme.
Associated Press, Yazarlar. Va o zaman o ve ben tamam bu oy pusulasını almalıyız dedik. Çünkü bu çok büyük olacak.
- Malik Ben-Jali, Reuters.
- Maulik Banjali. Reuters'ten.
Keith de Reuters parle de l'histoire des services secrets, c'est sorti.
Reutes'tan Keith, gizli servis hikayesini anlatıyor. Yayında.
bombardement des journalistes de Reuters des gens un brin louches, mais ordinaires... et des civils
Reuters Journos'a hava saldırısı... çok açık görülmüyor ama oldukça sıradan insanlar... ve siviller
Deux des hommes tués travaillaient pour l'agence de presse Reuters.
Öldürülen adamlardan ikisi Reuters haber ajansı için çalışıyordu.
Reuters savait que ses employés avaient été tués.
Reuters, çalışanlarının öldürüldüğünü biliyordu.
Deux des victimes travaillaient pour Reuters.
Kurbanların ikisi Reuters çalışanıydı.
Reuters n'a pas fait enquête?
Reuters hikayeyi takip etmedi mi?
La vidéo montre le massacre brutal de deux journalistes du Reuters.
Bu video iki Reuters muhabirinin vahşice katledilmesini gösteriyor.
Tu peux comprendre ce que je... Reuters.
Dediğim şeyi pek tabii de anl- - Reuters.
- Non. - D'accord, bien, c'est un article de Reuters à propos de la NSA.
- Pekâlâ, bu NSA hakkında Reuters'in yazdığı bir makale.
M. Grace, allez au Royal Exchange, au bureau de Reuter.
Bay Grace, kraliyet santralına git, Reuters Ofisi orada.
Et c'est Reuters, et c'est Le Monde.
Şu Reuters'dan ve şu da Le Monde'den.
J'ai récupéré des dossiers Reuters tous de la même date.
Aynı tarihli bir grup Reuters dosyası yürüttüm.
Dans mon hôtel, il y avait un type de Reuters, deux du Monde et Kwiatowski de C.N.N.
Oraya gittiğimde, benimle aynı otelde Le Monde'den iki kişi, CNN'den de Kwiatowski vardı.
En parlant de tout le monde, il y a un récent sondage Reuters.
Pekala. Herkes demişken, Reuters yeni bir kamuoyu yoklaması yaptı.
Josh, découvre ce que dit Reuters sur les attaques à Ramallah.
Josh, Reuters'ın Ramallah'daki saldırılarla ilgili yazdıklarını öğren.
Il travaille pour Reuters.
Reuters kameramanı.
Je cherche des informations sur la disparition d'Iain MacKelpie. J'aimerais que quelqu'un de Reuters me rappelle.
Ian'ın kaybolmasıyla ilgili bilgi toplamaya çalışıyorum Reuters'den birini bulursan lütfen beni ara.
Reuters pour toi.
Reuters seni arıyor. - 10 : 35'te...
Elle vient de Reuters.
Reuters tarafından yayımlanacak.
Donovan, Reuters.
Donovan.
Les mecs, je viens d'appeler Reuters.
Selam millet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]