Roanoke traducir turco

La salle à manger de Roanoke. C'est ce que tu avais en tête en écrivant le livre.

- Round Oak'taki yemek odası sen onu yazarken görmüştük bunu

Roanoke?

Roanoke'a mı?

C'est le Mayfair Club à Roanoke, en Virginie?

Roanoke'daki Mayfair Kulübü, Virginia, öyle mi?

"Steve Heptinstall, de Roanoke, en Virginie." - J'ai emballé son gant de baseball?

"Steve Heptinstall, Roanoke, Virginia." Onun beysbol eldivenlerini koydum mu?

TRIBUNAL DE GRANDE INSTANCE ROANOKE.

A.B.D. BÖLGE MAHKEMESİ ROANOKE.

On a intercepté des ordres retransmis à l'Agrippa et au Roanoke.

Agrippa ve Roanoke'ye gönderilen saldırı emirlerini yakaladık.

Essayons de viser le Roanoke.

Roanoke'ye atış çözümü istiyorum.

Babylon à Roanoke... Vous êtes finis.

Babil Kontrol'den Roanoke'ye geminiz kontrolden çıktı.

Destruction volontaire... désobéissance aux ordres des supérieurs... et le meurtre des 547 membres de l'équipage du E.A.S. Roanoke.

Kamu malına bilinçli olarak zarar vermek üstlerinin doğrudan emirlerine karşı gelmek ve DGG Roanoke'nin 547 mürettebatının ölümünden sorumlu olmak.

Il y a aussi la disparition de la colonie anglaise de l'île de Roanoke, Caroline du Nord, en 159O.

Ve 1590'da Kuzey Carolina'da bulunan bir İngiliz sömürgesi olan Roanoke Adası'nda bir başka ortadan kaybolma hikayesi.

A Roanoke, on l'appelle le démon voleur de bébés.

Burada, Roanoke'de, iblisin bebek kaçırdığını düşünüyorlar.

Je vais te faxer ces informations pour que tu les présentes au procureur de Roanoke.

Mulder, sana bu bilgileri faks çekeceğim. Böylece Eyalet Savcısına bunları sunabilirsin.

CENTRE MEDICAL DE ROANOKE 22H02 Tu me demandes de venir et après, tu es introuvable.

Mulder, buraya gelmemi istedin, daha sonra ortadan kayboldun.

Dans la banlieue ouest de Roanoke.

Batı Roanoke. Cave Spring.

La mutuelle Harmonie m'a donné une autre adresse pour Wayne Weinsider, dans la banlieue à l'autre bout de la ville.

Çalıştığı sigorta şirketi Wayne Weinsider'in ikinci bir adresini verdi. Roanoke'nin tamamen ters tarafında.

Stade Roanoke Match de championnat de l'État

DAHA iYiSi OLAMAZDI.

Mon frère ainé Harry vit à Roanoke en Virginie... avec sa femme Estelle.

Ağabeyim Harry, karısı Estelle'le birlikte Roanoke Virginia'da yaşıyor.

Roanoke était l'une des premières colonies anglaises en Amérique, vers la fin du 15ème siècle.

Roanoke, 1500'lerin sonunda ortaya çıkan Amerika'daki ilk İngiliz koloniydi.

J'ai regardé dans le journal de Papa. J'ai trouvé quelque chose à propos de la colonie de Roanoke.

Babamın günlüğünü karıştırırken Roanoke Kolonisi ile ilgili bir şey buldum.

Il en a fait un sur la disparition de Jimmy Hoffa, un drame en costumes dans son jardin sur les colonies disparues de Roanoke.

Jimmy Hoffa'nın kayboluşu hakkında bir film çekti, Roaneke'deki kayıp koloniler hakkında arka bahçesinde bir kostüm draması çekti.

En 1587, 117 hommes et femmes s'installèrent sur l'île de Roanoke, en Amérique, sur les côtes de la Virginie.

1587'de 117 cesur erkek ve kadın Amerika'daki ilk İngiliz kolonisini kurmak için İngiltere'den yelken açtılar. Virginia sahili açıklarındaki Roanoke adasına ulaştılar.

Île de Roanoke, Virginie. Six mois plus tard

22 TEMMUZ 1587 ROANOKE ADASI VIRGINA.

Dieu bénisse l'île de Roanoke, et longue vie à la Reine!

Tanrı Roanoke adasını korusun ve çok yaşasın kraliçemiz!

C'est l'histoire d'un joueur de hockey nommé Darren Roanoke, mon élève le plus réticent qui est devenu mon plus grand mentor.

Darren Roanoke adında bir hokey oyuncusunun hikayesi bu. Bana en çok karşı gelen öğrencimken en iyi öğretmenim oldu.

Ce soir, Darren Roanoke, des Maple Leafs de Toronto, fait l'objet de notre profil de joueur.

Bu akşamki oyuncu profilimizde Toronto Maple Leafs'in oyuncusu Darren Roanoke var.

Et Darren Roanoke est la nouvelle à voir le jour.

Şimdi de bunlara bir yenisi eklendi, Darren Roanoke.

Roanoke a fait connaître son sport à un nouveau public.

Roanoke, sporu yepyeni bir izleyiciye ulaştırdı.

Roanoke a appris que sa femme Prudence fréquentait le légendaire gardien de buts québécois des Kings de Los Angeles Jacques "le Coq" Grande.

Roanoke, karısı Prudence'ın L.A. Kings'in efsanevi Fransız-Kanadalı golcüsü Jacques "Le Coq" Grande'la görüştüğünü öğrendi.

Roanoke s'est effondré.

İşte o an Roanoke mahvoldu.

Roanoke est frappé solidement.

Roanoke'a fena çarptılar.

La question qu'on se pose tous est : les Leafs peuvent-ils gagner sans lui?

Fakat herkesin kafasındaki soru şu, Leafs, Roanoke'suz da kazanabilir mi?

Alors, peut-on gagner la Coupe sans Roanoke?

Roanoke olmadan kupayı kazanabilir miyiz?

Les Maple Leafs de Toronto vous paieront deux millions de dollars pour réconcilier Darren Roanoke avec sa femme à temps pour gagner la Coupe Stanley.

Toronto Maple Leafs, Darren Roanoke'u Stanley Kupası'nı kazanmaya yetecek süre içinde karısıyla barıştırabilirsen sana 2 milyon dolar verecek.

J'ai parlé aux producteurs d'Oprah, et si vous sauvez le mariage de Darren Roanoke, ils m'ont garanti que vous serez invité à l'émission!

Oprah'nın yapımcılarıyla konuştum, Darren Roanoke'un evliliğini düzeltebilirsen programa çıkacağını garanti ediyorlar!

Pourquoi Darren Roanoke a-t-il quitté sa femme, selon vous?

Sizce Darren Roanoke neden evliliğini berbat etti?

Et j'ai un message de la part de Darren Roanoke.

Size Darren Roanoke'tan bir mesajım var.

- Je vais te tuer, Roanoke!

- Seni geberteceğim Roanoke!

- Tu es un homme mort, Roanoke!

- Kendini ölü bil Roanoke!

Merde, Roanoke!

Canın cehenneme Roanoke!

Ils sont aux trousses de Roanoke!

Roanoke'un peşindeler!

Roanoke a la rondelle.

Top Roanoke'ta.

Roanoke se bat peut-être pour sa vie, mais il joue très bien!

Roanoke hayatta kalmaya çalışıyor olabilir ama harika oynuyor!

Suspension pour un match, Roanoke!

Bir maç ceza aldın Roanoke!

Félicitations, Roanoke!

Aferin sana Roanoke!

Ça veut dire que Roanoke manquera les matchs deux et trois!

Bu demektir ki Roanoke ikinci ve üçüncü maçta oynayamayacak!

Sans Roanoke, ils avaient l'air affolés.

Leafs, Roanoke olmayınca ne yapacağını şaşırmış gibiydi.

- Tiens, c'est Darren Roanoke.

- Darren Roanoke burada.

On a perdu trois matchs parce que vous avez décidé que c'était peine perdue sans Roanoke.

Üç maçtır yeniliyoruz çünkü Roanoke'suz kazanamayacağımıza karar verdin.

Vous deviez faire retrouver ses moyens à Darren Roanoke.

Biliyor musun? Seni Darren Roanoke'u düzeltmen için işe aldım.

Si Roanoke ne retrouve pas ses moyens, c'en est fini des Leafs.

Raonoke iyi oynamazsa Leafs'in kupa şansı sona erecek.

Roanoke.

Roanoke.